logo

03 Kasım 2018

Yemen’de saldırılar sürüyor


Ahmet Varol
a.varol@gmail.com

Suudi Arabistan’ın liderliğinde oluşturulan Körfez koalisyonunun Yemen’e yönelik saldırılarının son bulması için muhtelif ülkeler tarafından çağrılar yapıldı. Çağrı yapanlar arasında ABD de var. Özellikle bu saldırılarda sivil hedeflerin vurulmasının çok sayıda sivil can kaybına neden olduğu dile getiriliyor. Saldırılar aynı zamanda insanî yardımlar yapılmasını da zorlaştırıyor veya tamamen engelliyor. Fakat yapılan çağrılar Suudi Arabistan – BAE ittifakından oluşan Körfez koalisyonunun saldırılarının son bulmasını sağlayamadı.

BAE – Suudi Arabistan ittifakı geçtiğimiz iki gün içinde Husi hedeflerini vurdukları iddiasıyla San’a çevresinde öncelikle sivillerin zarar görmesine neden olan onlarca hava saldırısı gerçekleştirdi. Suudi Arabistan medyası tarafından yayınlanan haberlerde geçtiğimiz Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gecenin ortasından itibaren yoğun olarak gerçekleştirilen saldırılarda Husilerin balistik füzelerinin bulunduğu noktaların hedef alındığı iddia edildi. Ancak saldırılarda sivillerin de büyük çapta zarar gördüğü başka haber kaynaklarında dile getirildi.

Koalisyonun saldırılarında San’a çevresinin yanısıra Hudeyde’de de Husilerin kontrolü altında olan bölgelerin hedef alındığı ifade edildi.

Bu arada Suudi Arabistan’la işbirliği içindeki Yemen hükümeti de yaptığı açıklamada siyasi çözüme açık olduklarını ancak Husi darbesi sonrası oluşturulan yapının ilga edilmesi şartlarından vazgeçmediklerini dile getirdi.

Husi örgütü adına açıklama yapan Muhammed Abdüsselam, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Yemen’de savaşın sona erdirilmesi yönündeki çağrılarını gerçekçi ve samimi bulmadıklarını ifade etti. Abdüsselam, ABD’nin savaşın sona erdirilmesi çağrısında gerçekçi olması için sadece çağrı yapmakla yetinmemesi, bunun için gözlemlenir birtakım adımlar atması gerektiğini ifade etti.

Savaşın sivil halk üzerindeki olumsuz etkisi ise günden güne daha fazla artıyor. Saldırılar insanî yardım kuruluşlarının ve sağlık organlarının faaliyetlerini engelliyor. Bu yüzden hastalıklar ve açlık oranı günden güne daha da artıyor.

Yemen’de yetersiz beslenme sebebiyle iyice zayıf düşen ve acil insanî desteğe ihtiyaç duyan çocuk sayısının bir milyon sekiz yüz bine ulaştığı kaynaklarda dile getiriliyor. Bu çocuklar bilfiil açlık sorunu yaşayanlar. Yetersiz beslenme problemi yaşayanların sayısı ise çok daha fazla.

Yetersiz beslenme kolera başta olmak üzere muhtelif salgın hastalıkların yayılmasına da neden oluyor. Bulaşıcı hastalıklara maruz kalan insanlara acil sağlık desteğinin sağlanması da söz konusu saldırılar sebebiyle zorlaşıyor. O yüzden salgın hastalıklardan dolayı hayatlarını kaybedenlerin sayısı her geçen gün katlanarak artıyor.

Açlık ve hastalık sorunlarının gittikçe yayılması sebebiyle insanî yardım kuruluşları Yemen’e yönelik saldırıların bir an önce durdurulması ve en azından ateşkes sağlanması için çağrı yapıyorlar. Ancak maalesef Körfez koalisyonu bu ülke üzerindeki stratejik hesaplarından dolayı halkının karşı karşıya olduğu durumu nazarı dikkate almadan saldırmaya devam ediyor.

Cemal Kaşıkçı olayından dolayı eleştirilerin hedefi olan ve bazı ülkelerin boykotuna maruz kalan Suudi Arabistan, ABD başta olmak üzere muhtelif Batılı ülkelerden silah satın almaya devam ediyor. Mevcut şartlarda satın aldığı silahların önemli bir kısmını Yemen’e yönelik saldırılarında kullanıyor. Cemal Kaşıkçı olayı aslında Suudi Arabistan’a hâkim zihniyetin ne derece vahşi ve insanî değerlerden uzak olduğunu, böyle bir vahşi zihniyeti silahlandırmanın ne anlama geleceğini gözler önüne serdi.

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
372 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...