logo

14 Aralık 2018

Yemen için uzlaşma görüşmeleri


Ahmet Varol
a.varol@gmail.com

Yemen’de, ülke halkının hiçbir tarafında yer almadığı iki cephenin savaştığını ancak bu savaşta Yemen halkının ezildiğini gazetemizde 23 Kasım’da yayınlanan “Yemen’de savaşanlar ve ezilenler” başlıklı yazımızda dile getirmiştik. Böyle bir savaşta çarpışan tarafların hangisi galip gelirse gelsin Yemen halkı zafer kazanmış olmayacak. Yemen halkının kazancı savaşın bir an önce son bulmasında ve sükûnetin sağlanmasında.

Bir haftadan fazla süredir İsveç’te Yemen’de anlaşmaya doğru bir ilerleme kaydedilmesi için BM gözetiminde, İran’ın yönlendirdiği Husi hareketini temsil eden heyetle Suud yönetimi tarafından desteklenen Aden hükümetini temsil eden heyet arasında görüşmeler yürütülüyor. Bu görüşmeler Yemen’deki çatışmaların sonlandırılması ve bir uzlaşmaya varılması için BM gözetiminde gerçekleştirilen görüşmelerin beşincisi. Bundan önce gerçekleştirilen görüşmelerden maalesef herhangi bir anlaşma çıkmamıştı. 6 Aralık Perşembe’den beri yürütülen bu turdan da ilk etapta bir anlaşma çıkması beklenmiyor. Çünkü bu görüşmeler bazı öncelikli konuların ele alındığı hazırlık görüşmeleri niteliği taşıyor. Eğer hazırlık görüşmelerinde ilerleme sağlanır ve gündeme alınan öncelikli konularda anlaşma olursa herhangi bir çözüm formülü üretilmesi konusunda görüşmeler yapılması için bir ilerleme kaydedilmiş olacak. Ayrıca bu görüşmelerden ilk etapta bir ateşkes çıkması ümidi de pek yok. Her ne kadar ateşkes sağlanması arzulanan bir şeyse de bir yandan İsveç’te masabaşı görüşmeler yapılırken diğer yandan Hudeyde’de saldırılar devam ediyor ve saldırıları gerçekleştirenler pek ateşkese yanaşma niyetinde olmadıklarını ortaya koyuyorlar. O yüzden etraflı bir ateşkesten sözedilebilmesi için ilk hazırlık görüşmelerinden beklenen sonuçların çıkması, sonra yeni bir aşamaya geçilmesi gerekiyor.

BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths’in gözetiminde yürütülen görüşmelerde ele alınan öncelikli dosyaların arasında karşılıklı olarak esirlerin serbest bırakılması, Hudeyde’de çarpışmaların durdurulması, Merkez Bankası konusunda bir ittifak sağlanması, Taaz şehri üzerindeki kuşatmanın kaldırılması, zor durumda olanlara insanî yardımların ulaştırılmasının kolaylaştırılması ve kapalı durumdaki Sana Havaalanı’nın yeniden kullanıma açılması gibi konular yer alıyor.

Martin Griffiths, görüşmelerin başarılı olması ve Yemen krizinin bir çözüme kavuşturulması için uluslararası çapta ciddi bir çaba ve destek olduğunu iddia etti.

Öncelikli olarak ele alınan esirlerin karşılıklı olarak serbest bırakılması konusunda bir ilerleme kaydedildiği, tarafların serbest bırakılmasını istedikleri esirlerin listesini verdikleri görüşmelerle ilgili haberlerde dile getirildi. Aden hükümetine bağlı olan Yemen Dışişleri Bakanı bir twitter mesajında Husiler nezdinde esir ve tutuklu olan 8576 kişinin serbest bırakılması için liste verdiklerini dile getirdi. Bu arada yine hükümete yakın Sebe Haber Ajansı’nın verdiği bilgiye göre hükümet heyeti Husi milislerden adam kaçırma işlemlerinin tekrar etmemesi için güvence istedi. Husilerin de karşı tarafın serbest bırakması için 7500 kişilik bir liste verdiği ifade edildi. Husi heyetinde esirlerden sorumlu kişi serbest bırakma işleminin 20 Ocak 2019’da başlayabileceğini söyledi. Serbest bırakma işlemlerinin Sana ve Seiyun şehirlerinde ve Kızılhaç’ın gözetiminde gerçekleşeceği dile getirildi.

Fakat Yemen halkını öncelikli derecede ilgilendiren konu çatışmaların durması, ateş çemberinin kalkması ve insanî yardımın ulaşması için yolların açılması.

BM Özel Temsilcisi’nin tarafların askeri güçlerini Hudeyde limanından ve şehir merkezinden çekmeleri için teklif sunduğu belirtildi.

(YENİ AKİT)

Etiketler: » » » » » » » » » »
Share
442 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...