logo

04 Ekim 2018

Vatandaş Türkçe bilmek zorunda değil!


D.Mehmet Doğan
m.dogan@gmail.com

Türk vatandaşlığına geçişle ilgili geçenlerde yapılan açıklamayı tam da unutmak üzereyken bir haber hafıza tazelemesine yol açtı. Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun uygulanması ile ilgili yönetmelik yeniden düzenlenmiş ve vatandaşlığa kabulle ilgili bir milyon dolar ölçüsü dörtte bire indirilmişti. Türkiye’de 250 milyon dolara ev alanlar aileleri ile birlikte Türk vatandaşı olabileceklerdi.

Bu paralı vatandaşlık kriteri pek içimize sinmemişti doğrusu, yine de “her halde dünyanın diğer ülkelerinde de uygulama benzer şekildedir” diye düşünmüştük. Başka bir ölçü olabileceğini, İngiltere İçişleri Bakanı’nın beyanatı ortaya koydu. Bu “İngiliz”in ismi pek de yabancı gelmedi bize: Sajid Javid. Ailesi Pakistan asıllıymış.

***

Sacid Cavid’in İngilizce yazılışıyla basınımızda arzı endam etmesi, bize mahsus bir garabet. Türkiye’de bu isimde birisi olabilirdi, belki de var, ve İngiltere’ye gidince onun ismini yine Sajid Javid diye yazar mıydık?

Pakistan Asıllı bir “Müslüman” şimdi Birleşik Krallığın içişleri bakanı. İlginç değil mi? Fakat bizim Cavid’i Javid yapan bir hâl var: Kendisi Müslüman asıllıymış, ama pek de dindar sayılmazmış. Buna karşılık dindar Hıristiyan bir hanımla evliymiş ve İngiltere’nin dininin Hıristiyanlık olduğunu kabullenmek gerektiğini söylüyormuş.

Galiba bizim Cavid eş durumundan bakan olmuş!

***

Demek ki, şimdiye kadar İngiliz vatandaşı olmak için İngilizce bilmek şartmış da iyi ingilizce bilmek icab etmiyormuş. Çünkü bakan İngilizce bilgi seviyesinin yükseltilmesi gerektiğini söylemiş.

Böyle bir konunun İngiltere’de dile getirilmesi önemli: Nadir istisnalar dışında dünyanın dört bucağında orta öğretime devam eden çocuklar yabancı dil olarak İngilizce dersi ile karşılaşıyorlar. Ne kadar öğreniyorlar, o ayrı mesele. Yine de çat pat bazı kalıp cümleleri, bir hayli kelimeyi zihinlerinde tutuyorlardır. İngilizcenin hakimiyetine rağmen bu ısrar üzerinde durmak gerekiyor.

Gerekçesi: “Dil becerisi yetişkinlerin ve ailelerinin İngiltere’yle bütünleşmesine yardım eden kilit önemde bir yetenek. İngiltere vatandaşı olmak isteyenlerin İngiltere’yle mümkün olduğunca çabuk bütünleşmeleri için gerekli becerilere yatırım yaptıklarını görmek istiyoruz.”

***

Vatandaşlığın kazanılmasında paradan başka ölçüler de olması gerektiği açık. Türkiye üç milyondan fazla Suriyeli muhacire ev sahipliği yapıyor. Kirli iç savaş bitip sükûnet avdet edince bunların önemli bir kısmının evlerine döneceğini düşünebiliriz. Önemsiz sayılmayacak bir kısmı da ülkemizde kalmak isteyebilir. Bunlara büyük ekseriyeti Ortadoğu coğrafyasından yeni vatandaşlar da ilave olunabilir. Bu durumda entegrasyon, Türkiye ile bütünleşme ciddi bir mesele olarak görülmelidir.

İngiltere örneği şunu anlatıyor bize: “Seni vatandaş olarak kabul ettik, fakat dilimizi öğrenecek, kültürümüzü bilecek ve bizimle bütünleşeceksin.”

Yani bütünleşmek için ekonomi yetmez, dil ve kültür de gerekir.

Biz ne diyoruz?

Paran varsa, vatandaşımızsın!

(KARAR)

Etiketler:
Share
670 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...