logo

04 Aralık 2018

Var mı uluslararası mahkemeye yan bakan!


Akif Beki
a.beki@gmail.com

Kafeslerindekinden başka kuş, ulusal yargılarından başka mahkeme tanımayanlar, şimdi ne diyecek? Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kaşıkçı cinayetini uluslararası yargıya taşımakta kararlı.

G20 Zirvesi’nin ardından zehir zemberek konuştu, hay ağzına sağlık…

Cinayeti aydınlatmak için işbirliğine bir türlü yanaşmayan Suudiler, bu tepkiyi fazlasıyla hak etmişti.

“Sağa sola kıvırarak dünyayı enayi ve ahmak yerine koyabileceklerini zannediyorlar” derken az bile söyledi.

Veliaht Prens, liderler zirvesinde Erdoğan’a söz sırası gelmeden konunun kapatıldığına seviniyorsa yanılıyor, çok geçmeden anlamıştır zaten.

Kanada Başbakanı değindikten sonra gündem değiştirilmiş. Ancak prensin ipe un seren savunması yanına kar kalmadı.

Açıklamasından, Erdoğan’ın hazırlıklı geldiğini fakat söz alamadığı için cinayetin perde arkasını ortaya seremediğini öğreniyoruz.

Cinayeti liderler masasında tartıştırmayarak tehlikeyi savuşturduğunu, Erdoğan’ın fırsatı kaçırdığını düşünmüş olmalı prens.

Neyse ki ecel terleri döktürecek bir yüzleşmeden kurtulduğu için yaşadığı sevinç uzun sürmedi, kursağına takıldı.

Oyalayarak, geçiştirme ve örtbas taktikleriyle adalete nanik yapma peşindeler.

Herkes kör, alem aptalca yalanlarla kandırılabilecek kadar sersem sanki.

Ellerindeki kanı yıkayıp sıyrılmalarına izin verme niyetinde görünmüyor sağ olsun Erdoğan.

Parasına güvenen şımarık prensin yakasını bırakmadı, sarsıp silkeliyor.

Gerekirse BM’yi devreye sokarak uluslararası yargıyı ayağa kaldıracağını, adaleti aramaktan vazgeçmeyeceğini deklare etti.

***

Taraf ve tabi değiller, Avrupa Konseyi yüksek yargı organı AİHM’den korkuları yok Suudilerin.

Ama ya BM mahkemesi olan mesela bir Uluslararası Adalet Divanı! O zeminde yargılanmaktan nasıl yırtacaklar bakalım.

BM yetkilileri Ankara’nın çağrıları üzerine, daha önce Kaşıkçı cinayetiyle ilgili uluslararası bir soruşturma açılmasına destek bildirmişti.

Azmettiricilerin tek çıkışı, yan çizmek. Yani işlerine gelmeyince, yanlı veya yetkisiz diye karalayarak uluslararası yargı mekanizmasını reddetmek. Bağlayıcı olmadığını söylemek, kararını tanımamak…

Adalet kaçkınlarının biricik sığınağı, son silahı daima budur. Uluslararası yargıyı, itibarına saldırarak değersizleştirmeye, gözden düşürerek üste çıkmaya çalışırlar.

‘Kaşıkçı kendi vatandaşımız, devletimiz çözer, kanını yerde bırakmayız, davasını gütmek size mi düştü, Suud düşmanlarının bize karşı kullanmasına göz yummayız, sizle ne alakası var, adamınız mıydı, bu ilginiz nereden geliyor, iç işlerimize karıştırmayız, ulusal yargımıza ve egemenlik haklarımıza müdahale ettirmeyiz’ cazgırlıklarıyla başlarlar mızıkçılığa.

Yavuz hırsız yöntemiyle adalet talebini bastırmayı deneyeceklerdir, ne şüphe.

Fakat bu sefer çetincevize çattılar. Cumhurbaşkanı, Lahey’deki mahkemeye kadar kovalayacaktır.

Kaçacak bir sıçan deliği satın almaları zor, inandırıcı bir mazeret bulmaları da…

Kıssadan hisse; uluslararası mahkemeler iyidir, şaşı bakmaksa kötüdür.

İtibarlarını bozuk para gibi harcamamak, meşru bir hak arama yolu ve geçerli bir hukuk güvencesi olarak korumak gerekir ki…Bir gün lazım olduğunda herkes gidebileceği bir kapı bulabilsin.

(KARAR)

Etiketler:
Share
262 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...