logo

26 Temmuz 2019

Tunus cumhurbaşkanının vefatı


Ahmet Varol
a.varol@gmail.com

Uzun süreden beri tedavi gören ve son zamanlarında da sık sık yoğun bakıma alınan Tunus Cumhurbaşkanı Muhammed Baci Kayid Es-Sibsi başkent Tunus’taki askeri hastanede 25 Temmuz 2019 Perşembe günü sabah yerel saatle 10.30 civarında, 92 yaşında vefat etti.

Tunus cumhurbaşkanlığının facebooktaki resmi hesabında yapılan açıklamada Es-Sibsi’nin Çarşamba günü sağlık durumunun kötüleşmesi üzerine askeri hastaneye nakledildiği ve yoğun bakıma alındığı ancak ertesi gün vefat ettiği belirtildi. Onun sağlık durumundaki kötüleşme geçtiğimiz Haziran ayından itibaren artmaya başlamıştı.

Sibsi, 29 Kasım 1926 tarihinde Tunus’un Kartaca vilayetine bağlı Sidi Bu Said kasabasında dünyaya gelmişti. Mesleği avukatlıktı. Ancak siyasi alanda faaliyet yürütüyordu. Laik ve Batıcı çizgideki Nida Tunus (Tunus Çağrısı) Partisi’nin genel başkanı oldu.

Tunus’ta dikta rejiminin devrilmesinden sonra gerçekleştirilen ilk genel seçimlerde İslâmî görüşleriyle öne çıkan Nahda Partisi birinci olmuştu. Ancak bilindiği üzere, Arap baharı olarak isimlendirilen olayların yaşandığı ülkelerde halkların kazanımlarının geri alınması için çeşitli taktiklere başvuruldu. Tunus’ta da bir karışıklık çıkarıldı ama başarılı olamadı. Bunun üzerine 2014’te yapılacak seçimleri etkilemek için Nahda Partisi’nin IŞİD’in ülkedeki faaliyetlerine göz yumduğu söylentisi çıkarıldı.

Bunun için Avrupa’daki İslamofobi benzeri bir genel endişe etkenini devreye sokmak, Nahda Partisi’nin yeniden iktidara gelmesi durumunda Tunus’ta da gidişatın iç karışıklıkların yaşandığı ülkelerdekinin aynısı olacağı kanaatini, ayrıca Nahda Partisi’nin IŞİD’in bir benzeri olan Ensaru’ş-Şeria’yı desteklediği iddiasını halk arasında yaymak için yoğun çalışma yaptılar. Oysa Ensaru’ş-Şeria hareketi tekfirciydi ve Nahda’nın siyasi faaliyetlerini tamamen reddediyordu.

Fakat Arap dünyasındaki gelişmelerin neden olduğu sosyopsikolojik havanın da etkisiyle söz konusu propaganda faaliyetlerinden sonuç alındı ve 26 Ekim 2014 tarihinde gerçekleştirilen parlamento seçimlerinde Nida Tunus (Tunus Çağrısı) Partisi birinci oldu.

Seçimlerde Nida Partisi %39 oy alarak 217 sandalyeli mecliste 85 sandalye kazandı. Nahda Partisi ise %32 oy ile 69 sandalye kazandı. Kalan sandalyeleri de diğer partiler ve bağımsız adaylar paylaştı.

Bir ay sonra yani 23 Kasım 2014 tarihinde de cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı. Ancak birinci turdan sonuç alınamadı. İkinci tura Nahda Partisi’nin desteklediği ve cumhurbaşkanlığı görevini sürdürmekte olan Muhammed Munsif el-Merzuki ile Nida Partisi’nin lideri 88 yaşındaki Baci Kayid es-Sibsi kaldı. Sibsi 21 Aralık’ta gerçekleştirilen ikinci turda oyların %55.68’ini alarak cumhurbaşkanlığına seçildi. Nahda’nın desteklediği Merzuki ise %44.32 oranında oy alabildi.

Ancak Tunus’ta, darbeyle iktidara el konan Mısır’daki gibi eski dikta rejimine dönülmesi söz konusu değildi. Bunda tabii Tunus’un toplumsal şartlarının yanı sıra cumhurbaşkanı seçilen Sibsi’nin ve partisinin siyasi tutumunun da rolü vardı. O diktatörlükten değil demokrasiden yana bir tavır sergilemeyi tercih etti.

Sibsi, liberal, Batıcı ve laik kimliğine önem veren biriydi. Bir ara Tunus’ta Müslüman bir Tunuslu kadının gayrimüslim bir erkekle evlenmesinin önündeki engellerin kalkması gerektiğini söylemesi ülkede tartışmalara ve tepkilere neden olmuştu.

Tunus’ta cumhurbaşkanlığı seçimleri normal tarihine göre Kasım 2019’da yapılacak. Sibsi, bu seçimlerde aday olmayacağını açıklamıştı ama yaşlılığından ve hastalığından dolayı çekilmeyi de düşünmüyordu. Şimdi onun vefatıyla cumhurbaşkanlığı seçimlerinin öne alınacağını sanmıyoruz. Muhtemelen seçim tarihine kadar vekaletle sürdürülecek ve yeni cumhurbaşkanı da normal tarihinde yapılacak seçimlerle belirlenecektir.

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
252 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...