logo

15 Ocak 2019

Trump’ın ‘kolay lokma’ taktiği


Akif Beki
a.beki@gmail.com

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu haklı, ne zaman içeride başı sıkışsa Türkiye’ye sataşmayı alışkanlık haline getiriyor Trump.

Fakat altın eli bıçak kesmez derler. Neden ilk sıkışıklıkta Türkiye’yi gözüne kestiriyor?

Adamın zoru, asıl Rusya’yla. Ama oradan yürümeyi gözü yemiyor.

Meğer, ABD Başkanı’nın Rusya’ya çalışıp çalışmadığını gizliden soruşturmuş FBI, ciddi zan altındaymış.

Tesadüfe bakın ki skandalın New York Times’da patlamasının ertesi günü, Trump Twitter’da patladı.

Suriye’den çekilme kararından en çok Rusların yararlanacağı, Putin’in çıkarlarına hizmet edeceği şüphesini dağıtmak istediği açık.

Ama Moskova’ya şarlamıyor, ya ne?

Bilakis, oradaki Amerikan askeri varlığından en çok Rusların yararlandığı gibi bir cümleyi satır arasına yediriyor en fazla.

Hesabına ajanlık yapmakla suçlandığı Rusya’ya gelince, mesajı gayet özenli. İnce ayar yapabiliyor, Putin’i kızdırmaktan kaçınıyor, sözcüklerini dikkatle seçiyor.

Türkiye kısmındaysa korkusu yok, aslan kesiliyor, ağız dolusu höykürmekten çekinmiyor.

Görülmedik ölçüde küstah, aşağılayıcı ve tehditkar üstelik. Popülist şarlatan nitelemesini hak edecek kadar…

***

Ülkesini Rusya’ya sattığı suçlamasıyla tutuşmuş paçaları. Şaibeyi üzerinden atmak için Rusya’ya kafa tutması beklenir şovmenden…

Ama güç gösterisini Türkiye üzerinden yapıyor, neden?

Çavuşoğlu’nun tepkisini beğendim, alttan alma kompleksine kapılmadığı, ağız dalaşına girmeden gerekeni söylemeye gayret ettiği için…

Anladığı dilden cevap vermeyi, şarlatanla şarlatan olmayı tabii ki önermiyorum.

Hem saygıya davet ediyor Çavuşoğlu, hem de ‘durumunu anlıyoruz’ diyerek Trump’ın zorunu ifşa ediyor.

Üzerindeki bunaltıcı baskılardan kurtulmak için saçmaladığına ne şüphe…

Stratejik ortaklar sosyal medya üzerinden konuşmaz, bu da yerinde uyarı…

Trump’ın anladığı sokak dili seviyesine düşmemeli elbette Ankara.

Kuru hamasetin faydası olmaz, hassas dengeleri daha da kötüleştirdiğiyle kalır, tecrübeyle sabit.

Trump’la diyalogda mesafe almak için çene kuvvetinden fazlasına ihtiyacımız var, evet kesinlikle.

Herifteki haydut pervasızlığını durdurmada sözün caydırıcı olmadığı görüldü.

Sergilediği ‘paran kadar konuş’ patavatsızlığı üzerinde, sadece ekonomik sağlamlığın ikna gücü olabilir.

Brunson restleşmesinde nasıl sonuç aldığına bakıp, Türkiye’yi yumuşak karnından yakaladığını, kırılgan paramıza güç yetirebileceğini düşünüyor.

Değilse neden tekrar aynı silaha sarılsın, ekonomimizi çökertmekle tehdit etsin?

Dış borçla büyümeye yani dolarizasyona bağımlılığımızı azaltmadıkça, Trump’ın paramızı zayıf halka olarak görmekten vazgeçmeyeceği ortada.

Çarkımızı borçla döndürmeye ihtiyacımızı keşfetti bir kere.

Paramıza saygısını geri kazanmadıkça, herifçioğlu TL’yi şamar oğlanı zannetmeye, Türkiye’yi günah keçisi olarak kullanmaya, karanlık günahlarının acısını bizden çıkarmaya devam edecek.

Dolar krizinden, daha fazla dolar çekerek çıkma mecburiyetimizi deneyimle öğrendi.

Dayağı Ruysa yüzünden yediği halde, gözüne bizi kestiriyor, soralım kendimize, neden!

(KARAR)

Etiketler: » » » » » » »
Share
361 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...