logo

04 Kasım 2019

* Trump: “Biz Suriye’de petrolü aldık bırakın diğerleri savaşsın” demiş.. * Batı medeniyeti, soykırım ve hırsızlık üzerine kurulmuştur. * Londra’nın, Paris’in, New York’un, Roma’nın temelleri acıdır, kandır. * Kibirdir, ırkçılıktır, zulümdür, aç gözlülüktür, hırsızlıktır.. * Biz de şunu diyelim: Sizi o petrol kuyusunun başında avlayacaklar.


İbrahim Karagül
i.karagul@gmail.com

* Trump: “Biz Suriye’de petrolü aldık bırakın diğerleri savaşsın” demiş.. * Batı medeniyeti, soykırım ve hırsızlık üzerine kurulmuştur. * Londra’nın, Paris’in, New York’un, Roma’nın temelleri acıdır, kandır. * Kibirdir, ırkçılıktır, zulümdür, aç gözlülüktür, hırsızlıktır.. * Biz de şunu diyelim: Sizi o petrol kuyusunun başında avlayacaklar.

”Biz Suriye’de petrolü aldık bırakın diğerleri savaşsın. Bırakın sınırları başkaları korusun” diyen ABD Başkanı Trump, bu doğrudan ifadesiyle; Batı düşüncesinin, siyasi tarihinin, coğrafya ve dünya algısının, değer ve güç kimliğinin, insan ve özgürlük düşüncesinin kısa, öz, doğrudan riyasız tanımının yaptı.

Derin analizler, süslü cümleler, karmaşık düşünceler, abartılı insan hakları ve özgürlük söylemleri, “insanlık” vurgusu, tabiat sevgisi gibi hemen her şeyin, değer olarak pazarladıkları her şeyin temelinde bu söz var.

BAKMAYIN TUMP’IN “DELİ DELİ” KONUŞMASINA.BATI SİYASİ ANLAYIŞININ TEMELİ YAĞMACILIKTIR..

Suriye savaşını birkaç petrol kuyusuna indirgeyen, “zenginliği aldık, özgürlük, demokrasi, adalet kavgası onlara kalsın” diyen bu söz; Basra Körfezi’nden Kızıldeniz’e kadar bütün askeri ve siyasi hesaplarının, girişimlerin, istilâ ve iç savaşların aslında bir talan için, yağma için, sömürge geleneği için yapıldığının bir kez daha ilanıdır.

Bakmayın Trump’ın “deli deli” konuşmasına, Batılı siyasi anlayışın temeli budur. Demokrasi anlayışının temeli budur. İnsan ve özgürlük düşüncesinin temeli budur. ABD içinde Trump’ın bu sözlerine karşı çakabilecek olanların bile düşüncesi budur.

LONDRA’NIN, PARİS’İN, NEW YORK’UN, ROMA’NIN TEMELLERİ ACIDIR, KANDIR.

Batı medeniyeti sömürge, talan, adaletsizlik, zulüm ve kan üzerine kurulmuştur. Londra’nın, Paris’in, Roma’nın, New York’un temeli acıdır, dünyanın, başka milletlerin ahıdır. ”Coğrafi Keşifler” diye yutturulan sömürge ve istilâ dalgasından bu yana, Avrupa’nın, daha sonra ABD’nin dünyanın geri kalanıyla ilişkilerinin temeli talandır.

Hindistan’ın, Kızılderili’nin, Müslüman dünyanın, Latin Amerika’nın, Afrika’nın kanı, canı, acıları üzerine yükselen bir zenginliktir. Batı düşüncesinin, dünya ve insanlık algısının, kendinden başkasına bakışının temeli kibirdir, ırkçılıktır, zulümdür, açgözlülüktür, hırsızlıktır.

DÜNYADA ZARAR VERMEDİKLERİ, FELÂKET GETİRMEDİKLERİ HİÇBİR MİLLET KALMADI..

İnsanlığa bakışları efendi-köle ilişkisidir. Zihinleri hâlâ kölelik dönemindeki gibi çalışıyor. Bu zihinle her yere saldırdılar, her şeye sahip olmak için şiddette hiçbir ölçü tanımadılar.

Avrupa’nın 2. Dünya Savaşı’ndan sonra inşa ettiği değerler sistemi, özgürlük düşüncesi, çok kültürlülük ve bir arada yaşama söylemi yeni bir “Avrupa iç savaşı”nı engellemeye dönüktür. Yani sadece korkudandır, inançtan değil. Nitekim birkaç yılda bu söylemi hızla terk etmişlerdir.

Dünyada dokunmadıkları, zarar vermedikleri, felâket getirmedikleri hiçbir ülke, hiçbir topluluk, hiçbir millet kalmamıştır.

AYİN YAPAR GİBİ KATLİAM YAPTILAR

Irak’ta bir milyon insanı öldürürken de, Ebu Gureyb’de ayin yapar gibi katliam seansları düzenlerken de, Afganistan’da medreseleri, cami cemaatini bombalarken de, yüzlerce yıldır Afrika’nın kanını emerken de, Suriye’de bir savaş icat edip üç kuruşluk petrol kuyusuna konarken de, Latin Amerika’da yüzbinleri gözlerini kırpmadan katlederken de, Endonezya’da bir gecede bir milyon insanın katliamını organize ederken de, Vietnam’da bir ülkenin tamamını imha ederken de, Batı budur.

İtaat edeni sömürür, başkaldıranı yok etmeye çalışır. Batı düşüncesi, siyasi sistemi soykırım üzerine kurulmuştur. Batı medeniyeti hırsızlık ve yağma üzerine kurulmuştur.

Bu amaçla dinleri, kültürleri, değerleri her şeyi kullanmışlar, silaha dönüştürmüşlerdir. Ülkemize, coğrafyamıza dönük bütün demokrasi ve özgürlük paketlerinin tamamı güvenlik ve hükümranlık esası ile formatlanmıştır.

İŞTE TÜRKİYE’YE BU YÜZDEN SALDIRIYORLAR.

Son yıllarda Türkiye’ye yönelik öfkelerinin nedeni de milletimizin bu kölelikten, vesayet sisteminden kurtulma mücadelesidir. Türkiye ile hesaplaşmaya girmelerinin nedeni, ülkemizin coğrafyada güçlü bir siyasi dil ve diriliş inşa edici gücü olması, bu nedenle yağma ve talana “hayır” demesidir.

Belki yüzlerce yıl sonra, ilk kez, bu düzenin, bu küresel adaletsizliğin Batı aleyhine değiştiği bir tarih dilimi yaşıyoruz. Yeni güçler yükseliyor, güç haritası değişiyor, zenginlik ve güç ellerinden kayıp gidiyor, dağılıyor.

Küresel ölçekte çok büyük, çok sarsıcı bir güç hesaplaşması yaşanıyor. Yüzlerce yıllık hâkimiyetleri ellerinden çıkıyor. Paylaşmayı bilmedikleri için her ülke her millet kendisine ait olanı almaya çalışıyor.

BÜYÜK SAVAŞLAR ÇIKARACAKLAR AMA KADİM İNSANLIK BU İMTİYAZI ELLERİNDEN ALACAK, BATI’YI DURDURACAK.

Şimdi öfke ile, nefret ile hareket edecekler. İnsanlık için yıkımlara yol açacak kötülükler deneyecekler. Kaynaklar, pazarlar, ticaret yollarını kaybetmemek için korkunç saldırılar yapacaklar.

Büyük savaşlar çıkaracaklar. Ama eski dünya, kadim insanlık Batı’nın bu imtiyazını elinden alacak. Onu durdurmayı, burnunu sürtmeyi, hizaya sokmayı bilecek.

Sadece siyasi kimlik değil, zenginliklerimiz üzerine de bir özgürlük düşüncesi inşa edeceğiz. Sadece biz değil, bütün insanlık, Batı aklının sömürgeci, ırkçı, yağmacı, kölelik bakışına karşı insan onurunu öne çıkaran, paylaşmayı bilen, adaleti önceleyen bir siyasi dil inşa etmek zorunda.

İNSANLIĞIN KURTULUŞU BATI’YI SINIRLAMAKTADIR. TÜRKİYE’DEKİLER, “KÖLELİK KARAKTERİ”NDEN KURTULUN!

İnsanlığın tek kurtuluşu Batı’yı sınırlamaktadır. Yoksa azalan kaynaklar yüzünden yeryüzünde çok daha korkunç istilâ ve talan savaşları başlatacaklar, bütün insanlığı tehdit edecekler. Yüzlerce yıllık düzeni değiştirmek kolay değil. Ama bundan başka da hiçbir yol yok…

Türkiye’de hâlâ Batı bağımlılığı için, manda ve vesâyet için hareket edenlerin, önce zihinlerini özgürleştirmeleri gerekiyor. O kölelik kimliğinden ve karakterinden kurtulmaları gerekiyor. Kurtulmak istemeseler de, tarih tersine döndü ve onlar bu tarihi ıskalayacaklar.

SİZİ O PETROL KUYUSUNUN BAŞINDA AVLAYACAKLAR…

Trump “deli”dir ama iki cümle ile bütün Batı düşüncesini, kimliğini, karakterini özetledi. Madem öyle, madem siz, “Biz petrolü aldık, gerisi umurumuzda değil” diyorsunuz.

Biz de size şunu söyleyelim: Sizi o petrol kuyusunun başında avlayacaklar. Orada da tutunamayacaksınız! Tek bir petrol kuyusunu bile elinizde tutamayacaksınız.

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler:
Share
354 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...