logo

04 Ocak 2019

Trafik polisi Robin Hood mu ki!


Akif Beki
a.beki@gmail.com

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya bir tebrik, bir de eleştirim var.

Tebrik şunun için; sıkılaştırılan trafik kontrolleri sayesinde ölümlü kaza sayısı ve can kayıpları ciddi oranlarda düşmüş.

Sadece Kasım 2018’de yapılan denetlemeleri örnek gösteriyor Bakan.

2017’nin Kasım ayına göre, ölümlü kaza oranı yüzde 29, ölüm sayısı yüzde 28 azalmış.

Aralık ayında ise yüzde 40’a kadar çıkmış bu rakam.

Yani önceki aralıkta trafik terörüne kurban verdiğimiz her 10 kişiden 4’ünü geçen ay kaybetmemişiz.

Her yıl kazalarda ortalama 7 bin 400 can verdiğimizi de not edin.

Bakan Soylu, cezalardan yakınanlara şunu soruyor: “Denetimlerle ölüm oranlarını yüzde 30 azalttığımızı düşünelim. Kaç kişi yapar biliyor musunuz? 3 binin üzerinde. Bir karar vereceğiz ya 3 binin üzerinde insanın ölmesine göz yumup denetlemeleri azaltacağız. Veya denetlemelerimizi aynı kararlılıkla devam ettireceğiz. Hangisi…”

Benim cevabım net, elbette sıkı tutmaya devam.

Kontrollerin, bu sonucun yakalanmasındaki payı inkar edilemez.

Cezaların caydırıcılık etkisi adına su götürmez bir başarı. Hayat kurtardığı kanıtlanmış bir yöntemi kim desteklemez. Bakan Soylu’yu ve emniyet teşkilatını kutluyorum.

***

Eleştiri kısmına gelince…

Bakan’ın “Trafik cezalarından gelen paralar fakir fukaraya dağıtılıyor” şeklindeki sözlerine hiç hak vermiyorum.

Beyanın doğruluğu değil katılmadığım husus. Doğrudur, fakir fukaraya dağıtılıyordur.

Belli ki hükümet ne zaman paraya sıkışsa denetimlerin birden sıkılaştığı, bütçe açıklarının trafik cezalarıyla kapatılmak istendiği gibi rivayetler onun da kulağına gitmiş.

Trafik polislerinin, öngörülen miktarda para toplamak üzere talimatlandırıldığına dair söylentiler bunlar.

Zorlama cezalar keserek sürücülerin canını kasten yaktıkları şayiaları…

Ellerine koçan tutuşturulup önceden belirlenen kotayı doldurmak üzere trafiğe salınıyorlarmış. Şartlandırıldıkları için de olur olmaz bahanelerle ceza yağdırıyorlarmış.

İçişleri Bakanı’nı rahatsız etmez mi, eder tabii böyle bir algının yerleşmesi.

“Bir takım tezviratlar yapılıyor. Ama trafik cezalarından gelen paralar Maliye’ye gitmiyor. Bu paralar Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bütçesine gidiyor. Oradan da fakir fukaraya dağılıyor” demesi anlaşılabilir.

Fakat kesilen cezaların hakkaniyetiyle ilgili şikayetleri ve soru işaretlerini gidermeye yetmez.

Zorlama ceza yediği, haksızlığa uğradığı duygusu yaşayan vatandaşı neden tatmin etsin?

Devletin işi, zenginden alıp fakire vermek, Robin Hoodluk oynamak  değil ki ikna edici gelsin.

Kanun zoruyla hayır parası toplayıp dağıtmak emniyetin görevleri arasında yer alsa hadi neyse…

Fakat zekattan, sadakadan bahsetmiyoruz. Her sürücünün zoruna gidecek bir şeyden, ceza yemekten söz ediyoruz.

Fakir fukaraya dağıtıldığını duymak, vatandaşın o cezayı hak etmediği duygusunu yenmesine yardımcı olur mu? Rahatlamasını sağlar mı? İyi öyleyse, yanlış anlamışım dedirtir mi? Hiç sanmıyorum.

(KARAR)

Etiketler: » » » » » »
Share
1543 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...