logo

10 Ekim 2018

Teröre bulaşmışsa sandığa nasıl girebiliyor?


Akif Beki
a.beki@gmail.com

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “hesabını sorduk, soruyoruz” dediği eylemler şunlar: “Milletin kepçesini, aracını, bütçesini teröristlere tahsis etmek…”

Bu cürümleri işleyenlerin yakasına tabii ki yapışılacak, katılmamak ne mümkün. Hukuk yoluyla hesabının sorulmasına kim, nasıl itiraz edebilir!

Fakat kanunsuzluğu baştan tespit edilenler için, bu hesap sandığın sonucuna niye bırakılsın?

AK Parti kampında, terörle mücadele kararlılığını şöyle ortaya koydu Erdoğan:

“Şimdi seçimler geliyor. Bu seçimlerde de bu tür teröre bulaşmış olanlar, olur ya, sandıktan çıkacak olurlarsa öyle bekleyelim yok, anında gereğini yapıp kayyum tayinleri ile yolumuza devam edeceğiz. Beklemek yok…”

İçişleri Bakanlığı son 2 yılda, DBP’den seçilmiş 102 belediye başkanından 94’ünü idari tasarrufla görevden aldı, yerlerine kayyum atadı. Bunlardan 93’ü de tutuklandı.

Erdoğan, benzer şekilde Demokratik Bölgeler Partisi’nden gösterilecek HDP adaylarını kastediyor olmalı.

Beklenmeden harekete geçilecekse…Devletin kayıtlarında, bu muhtemel aday adaylarının teröre bulaştıkları çoktan sabit demektir. Elde yeterli delil mevcuttur yani.

Suç fiili varsa, hele şüphe götürmez biçimde suçüstü ile kesinleşmişse, bu hesaplaşma siyasetin değil yargının konusudur artık.

Gereği, sandığı dahi beklemeden derhal, bugünden yapılmalı değil mi?

Kanunsuzların sandıkta yarışa girip kazanmasını beklemek de niye?

Terör gibi müsamaha kaldırmaz bir suçun failleri, seçilme yeterliliğine sahip mi ki YSK onayından geçebilsin? Ve pusulaya adları basılıp seçmenin tercihine meşru bir seçenek gibi sunulabilsin?

Kazanmaları yasaksa, seçime girmeleri de yasak olmalı…

Kazanmaya hakkı olmayana adaylık hakkı da tanınmamalı…

Ki seçmen, isterse seçebileceğini zannedip yanlış, sakıncalı tercihte bulunamasın.

Seçilmesi istenmeyenleri, yarın görevden alınacaklarını bilmeden sandık günü serbestçe seçerse, vatandaşın oyu çöpe gitmeyecek mi? Özgür iradesini yanlış yönde kullanmasına izin verilmiş olmayacak mı?

Sandıktan çıkması yasak olanın sandığa girmesine göz yumulur da yüzbinlerce oyun yanmasına seyirci kalınırsa…Milli iradenin tam tecellisi ve temsili, nasıl sağlanacak?

***

Kazanmaması gerekenlerin, kazanırsa adaylığı geçersiz sayılıp yerine aynı gün kayyum atanacakların aldığı oylar, otomatikman düşecek, yok hükmünde sayılacak.

Göz göre göre seçime girmeleri halinde, onları seçtiği için seçmen cezalandırılmış olmayacak mı?

Seçimle gelenin seçimle gitmesi prensibi, yok yere bir yara daha almayacak mı? Sandık hiç yoktan sakatlanmayacak mı?

Ne gerek var; seçilmesine yasal engel olanın seçilme yeterliliği yoktur zaten. Adaylık vizesi verilmez, seçmen de önüne meşru seçenek olarak kondu diye geçersiz oy kullanmaz. Sandıktan çıkan irade de atanmış kayyuma yedirilmemiş olur.

Henüz işlenmemiş olası suçları önlemek adına görevden almaya gidilemeyeceğine göre…Muhtemel sakıncalı adayların cezasını seçmene çektirmenin, demokrasiye inançlarını sarsmanın izahı yok.

Görev YSK’nındır, somut suç sabıkasına somut tedbiri baştan alıp sandıkta kaosu önlemeli. Seçimlerin göstermelik olduğu şeklindeki haksız ve afaki karalamalara geçit vermemek elimizde.

(KARAR)

Etiketler:
Share
416 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...