logo

22 Ağustos 2019

Sudan’da geçiş süreci


Ahmet Varol
a.varol@gmail.com

Sudan’da geçiş sürecinin başlatılması için son anlaşmalar 17 Ağustos 2019 Cumartesi günü başkent Hartum’da düzenlenen törenle imzalandı. Törene dünyanın değişik ülkelerinden yöneticiler, devlet yetkilileri ve diplomatik temsilciler davet edildi. Böylece Anayasa Deklarasyonu’nun son şekli ve Siyasi Deklarasyon imzalandı.

Söz konusu deklarasyonların imzalanmasıyla birlikte 39 ay süreceği belirtilen geçiş süreci de fiilen başlatılmış oldu. Bu süreç içinde devletin yönetiminde üç meclis aktif olarak rol alacak. Bunların birincisi Türkçeye “Egemenlik Konseyi” olarak tercüme edilen Meclisu’s-Siyade. Biz bu meclisi Devlet Başkanlığı Konseyi olarak da nitelendirebiliriz. Çünkü devletin en üst kademesinde bulunacak konsey bu olacak. İkinci meclis Bakanlar Kurulu olacak. Yani kabineyi oluşturacak meclis. Üçüncü meclis ise Yasama Meclisi yani parlamento.

Anayasa Deklarasyonu ile Siyasi Deklarasyon’un imzalanmasından sonra ilk iş olarak Devlet Başkanlığı Konseyi’nin veya Arapçada kullanılan isme binaen söylendiği şekliyle Egemenlik Konseyi’nin oluşturulması için faaliyet başlatıldı. Bu meclisin 11 üyeden oluşturulması, bunların 5’inin askerler tarafından seçilmesi, 5’inin sivil tarafı temsil eden Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) tarafından seçilmesi bir üyenin de iki tarafın ittifakıyla yine siviller arasından seçilmesi kararlaştırıldı. 39 aylık geçiş sürecinin ilk 21 ayında bu meclise asker üyelerden birinin, sonraki 18 ayında ise sivil üyelerden birinin başkanlık etmesi kararlaştırılmıştı.

Anlaşmanın imzalanmasından sonra Egemenlik Konseyi’nin sivil üyelerinin belirlenmesi konusunda bazı önemli ihtilaflar ortaya çıktı. Bunda özellikle ülkenin eski başbakanlarından ve Ümmet Partisi’nin lideri Sadık El-Mehdi’nin yaptığı itirazların ve müdahalelerin rolü olmuştu. O yüzden sivil üyelerin isimlerinin kesinleştirilmesi için 48 saat süre verilmesi istendi. 19 Ağustos’ta ihtilafların giderilmesinden sonra söz konusu meclise gerek askerler tarafından ve gerekse siviller tarafından seçilenlerin isimleri belli oldu.

Buna göre askerler tarafından seçilenlerin birincisi Askeri Geçiş Konseyi’nin de başkanlığını yapan Orgeneral Abdülfettah Burhan oldu. Bu kişinin aynı zamanda geçiş sürecinin ilk 21 aylık süresi için söz konusu meclise başkanlık yapması kararlaştırıldı. Bu meclisin başkanı aynı zamanda ülkenin devlet başkanı sıfatı taşıyacağı için Burhan, yeni dönem için devlet başkanlığı makamına da oturtulmuş oldu. Askerlerden seçilen ikinci kişi Askeri Geçiş Konseyi’nin başkan yardımcılığı yapan, BAE ile Suudi Arabistan’a yakın duruşlarıyla öne çıkan ve bu ülkeler tarafından desteklenen, bazı önemli katliamlardan sorumlu durumdaki Hızlı Destek Güçleri’nin de komutanlığını yapan Orgeneral Muhammed Hamdan Daklu yani kısa adıyla Hamideti oldu. Diğer üç isim ise Korgeneral Şemsuddin Kebbaşi, Tümgeneral Yasir El-Atta ve Tuğgeneral İbrahim Cabir.

ÖDBG’nin bu meclisin üyeleğine seçtiği isimler Hasan Şeyh İdris, gazeteci Muhammed El-Fekki Süleyman, Muhammed Hasan Et-Teayuşi, Sıddık Tavır Kafi ve Aişe Musa oldu. İki tarafın ittifakıyla seçilen kişi ise Kıpti hıristiyan kesime mensup bayan Reca Nikola Abdülmesih oldu.

Devlet Başkanlığı Konseyi’nin başkanı Burhan ve konseyin diğer üyeleri anayasal yeminlerini yaparak görevlerine başladılar.

Bakanlar Kurulu’nun oluşturulması için de faaliyet başlatıldı ve kabinenin başına Abdullah Hamduk’un getirileceği açıklandı. Ancak Bakanlar Kurulu’nun 28 Ağustos’ta belli olması, sonra Devlet Başkanlığı Konseyi’nin onayına sunulması ve onun tasdikinden sonra yemin ederek göreve başlaması bekleniyor.

Bakanlar Kurulu’nun belirlenmesinden sonraki üç aylık süre içinde de Yasama Meclisi’nin belirlenmesi bekleniyor.

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
359 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...