logo

07 Şubat 2019

Sisi kendini daimi başkan yapmak istiyor


Ahmet Varol
a.varol@gmail.com

Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur: “Ne dersin, onları yıllarca (dünyalıklardan) yararlandırsak; Sonra kendilerine vaadedilen başlarına gelse; Yararlandırıldıkları onlara ne sağlayabilir?” (Şuara, 26/205-207)

Dünya nimeti, makamı, mevkisi, imkânı insanın gözüne çok büyük görünse de geçicidir. Dünya zamanı da hızlı geçmektedir. Mısır’ın son dönemdeki Firavun’u bölgesel ve küresel güçlerin teşvik ve tahrikleriyle gayri meşru bir darbe gerçekleştirdiği zaman kendini büyük bir nimete konmuş gibi hissetti. Artık ülkesinin en üst kademesindeki lideriydi. Bölgedeki dikta rejimleri ve küresel emperyalizm de onu destekliyordu. Bu destekten cesaret alarak 2014’te kafasına göre bir anayasa çıkardı.

Bu anayasada cumhurbaşkanının seçilmesiyle ilgili kuralları da belirledi. Bu kurallara göre cumhurbaşkanı her dört yılda bir seçilecekti ve bir kişi en fazla iki kez seçilebilecekti. Bu kurala göre kendisi için en az sekiz yıllığına cumhurbaşkanlığı makamını garanti ettiğini düşünüyordu. Çünkü eski dikta rejimini ülkesine geri getirmişti ve kimsenin cumhurbaşkanlığı için onunla yarışabilecek gücü yoktu. Yarışmaya kalkışanlar olsa da onun seçimlerin sonuçlarını istediği gibi belirleme imkânı vardı ve kimsenin seçimlerdeki yolsuzluklardan, usûlsüzlüklerden dolayı onu hesaba çekme imkânı yoktu.

Nitekim öyle oldu ve 2018 yılının Mart ayı sonuna doğru gerçekleştirilen seçimlerde kendini ikinci kez cumhurbaşkanı seçtirdi. Ama şimdi geriye doğru baktığında birinci dört yılın çok kısa süre içinde geçtiğini görüyor. İkinci dört yılın bir yılı da hemen hemen bitmek üzere. Nisan ayına girildiğinde cumhurbaşkanlığı makamında oturmak için sadece üç yıllık bir zamanı kalmış olacak. Bu da hemen geçecek.

O yüzden Sisi bu günlerde anayasada yeniden değişiklik yaparak kendini daimi başkan seçtirmeye çalışıyor. Öncelikle cumhurbaşkanlığı dönemlerini dört yıldan altı yıla çıkarmak istiyor. Fakat altı yıl da gelip geçecek. O yüzden anayasaya kendisinin 2034 yılına kadar cumhurbaşkanı seçilmesine imkân veren bir madde ekletmek istiyor. Böyle bir madde koymak istemekteki amacı ise kendini daimi cumhurbaşkanı seçtirmek. Çünkü 2034 yılına kadar bu makamda kalmayı garanti etmesi ölünceye kadar bu makamda kalmayı garanti etmenin yolunu açması demek. 2034 yılına gelindiğinde Sisi hâlâ yaşıyor olursa ve halk onu devirmeyi başaramazsa yeni bir değişiklik ile tekrar seçilmenin yolunu açacak bir anayasa değişikliği yapması zor olmaz.

Bu tavrı onun Arap dünyasındaki diğer diktatörler gibi devletin başına geçtikten sonra artık orayı asla terk etmeme temayülünün bir göstergesidir. Bilindiği üzere diktatörlerin birçoğu darbeyle gelmiş tabutla gitmişlerdir. Sisi de onlardan biri olmak ve tabuta girmek zorunda kalmadan cumhurbaşkanlığı koltuğunu terk etmemek için ısrar ediyor.

Diktatörlerin böyle bir ısrar içinde olmalarının sebeplerinden biri de yaptıkları zulümlerden, yolsuzluklardan, usûlsüzlüklerden sorguya çekilme veya kamuoyuna hitap eden medya organları tarafından eleştirilme korkularıdır. İktidarı ellerinde tuttukları sürece buna fırsat vermeyeceklerdir. Ama iktidarı kaybettiklerinde hesaba çekilmeleri ihtimalinin hasıl olacağı korkusunu taşıyorlar. Fakat dünyanın hesabından ne kadar kaçsanız da Allah’ın hesabından kaçmanız mümkün değildir.

“Nerde olursanız olun ölüm size ulaşır. Hatta çok sağlam kalelerde olsanız bile.” (Nisa, 4/78)

“(Allah): “Yeryüzünde yıl olarak ne kadar kaldınız?” der. “Bir gün veya bir günün birazı kadar kaldık. Sayanlara sor” derler.” (Mü’minun, 23/112-113)

“Sizi çağıracağı gün O’na hamdederek çağrısına uyacak ve (dünyada) pek az bir süre kaldığınızı sanacaksınız.” (İsra, 17/52)

(YENİ AKİT)

Etiketler: » » » » » » » » »
Share
492 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...