logo

20 Aralık 2018

* Sınırımızı Peşmerge mi koruyacak? * Suud-BAE askerleri mi koruyacak? * Yeniden Kobani senaryosu mu bu? * Hele seçimler öncesi, geçin bunları!


İbrahim Karagül
i.karagul@gmail.com

Türkiye Fırat’ın Doğu’suna operasyon sinyali verir vermez her yer hareketlendi. “Terör Koridoru”nun açık ve gizli destekçilerini bir panik aldı. İnanılmaz oyalama taktikleri, türlü türlü teklifler, vaatler havada uçuşuyor.

ABD’den Türkiye’ye, Avrupa’dan Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) ve S. Arabistan’a kadar “Türkiye cephesi” kurmaya çalışanlar işi sulandırmak için her yolu deniyor. Kontrolleri altındaki örgütler harekete geçiriliyor, kontrolleri altındaki nüfuz çevreleri sahaya sürülüyor.

Koridor projesinin başından beri tek yatırım yaptıkları alan olan “oyalama, erteletme, zaman kazandırma” planı yeni yeni önerilerle formatlanıyor, revize ediliyor. Bütün hesapları Türkiye’yi durdurmak, savunmasız bırakmak üzerine kurulu. Bu amaçla ülke içinde bazı çevreler şimdiden pozisyon almış bile.

Neden şimdi Patriot?Ne bu sevimli haller?

ABD birden Patriot satışlarına onay veriyor, FETÖ çerçevesinde Türkiye’yi hoş tutacak bilgiler, gelişmeler servis ediyor, “Türkiye’nin güvenliği” nutukları atıyor, “PYD ile konjonktürel işbirliği yapıyoruz, geçecek” açıklamaları yaptırıyor.

İçeride birileri bu bilgileri, açıklamaları, söylemleri pazarlıyor. En çok da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Fırat’ın Doğusu”na yönelik operasyon söylemlerini gündemden uzaklaştırıyor. Soğutmaya, sulandırmaya, etkisizleştirmeye çalışıyor. ABD girişimleri, PKK/PYD örtülü gündemi ile bu çevrelerin aldıkları pozisyon birbirini tamamlıyor, aynı hesabın bir parçası olduğu artık sırıtıyor.

Peşmerge ve Arap gücü ne demek? Hepsi PKK’nın yardımına koşuyor..

En uçuk, bu ülkeye en büyük tuzak olacak bir gelişme de şu: Türkiye-Suriye sınırı boyunca Peşmerge ve Arap güçlerinin yerleştirileceği iddiası. Arap gücünden kasıt, ABD’nin S. Arabistan ve BAE ile yürüttüğü projeden başka bir şey değil. Yani onlar PKK yanına yeni bir Türkiye düşmanı yapıyı sınırlarımıza yerleştirecek.

Mesut Barzani’nin yayın organı BasNews; Türkiye ve ABD’nin Fırat’ın Doğusu’na Peşmerge ve Araplardan oluşan güçlerin yerleştirilmesi konusunda anlaştığını iddia etti. Haber aynen böyle. Ne demekse bu!

Eğer doğruysa ve bu birileri tarafından böyle pazarlanıyorsa, Fırat’ın Doğu’suna yönelik müdahalemizde ABD, İsrail, S. Arabistan, BAE, PKK ve Peşmerge’den oluşan yeni bir cephe hattı kurulacak demektir. Bu hat, Türkiye’yi güvence altına almaktan çok Türkiye’yi oyalayıp daha sonra da vurmaya dönük hazırlıkların yeni bir aşamasıdır. Koridor’un tamamlanmasına yönelik planların revize edilmesi, Türkiye’nin buna ikna edilmesi, yeni bir oyuna kurban edilmesidir.

Kobani tuzağını hatırlayın! Peşmerge davul zurna ile geldi. Sonra ne mi oldu?

Hiçbir şekilde böyle bir plan kabul edilemez. Hiçbir şekilde bu plan ülke içinde servis edilemez. Hiçbir şekilde Türkiye’nin operasyon hazırlıkları bu şekilde ertelenemez, bu plan ülkemizin güvenliği için meşru gösterilemez.

Kobani (Ayn el Arap) olaylarını hatırlayın. PKK/PYD, DEAŞ karşısında sıkıştığında ülke içinde büyük bir infial oluşturuldu. Zihinler rehin alındı. DEAŞ gösterilerek PYD meşrulaştırıldı. Peşmerge Türkiye toprakları üzerinden, davulla, zurnayla bölgeye taşındı. Ne oldu sonra? Hani nerede Peşmerge? Kobani, (Ayn el Arap) kimin elinde?

Bizi peşmerge gücü mü koruyacak! Suud-BAE askerleri mi koruyacak!

Kobani senaryosu Türkiye’ye yapılan en büyük kötülüklerden biriydi. Ülke içinde bu amaçla katliamlar yaşandı. O zamanlar buna karşı çıktığımızda yoğun baskı ve tepkilere maruz kaldık. Peki, bu baskıları yapanlar sonrasında Kobani hakkında bir şey söyledi mi? Türkiye’yi hep birlikte zor bir duruma soktular ve bunu başardılar. O olay olmasaydı terör koridoru bu kadar başarılı olamayacaktı.

Şimdi yeni bir “Kobani senaryosu” çiziyorlar. ABD’nin yeni formülünü Türkiye’ye dayatmaya, PKK/PYD ile Peşmerge arasındaki geçişgenliği dikkatlerden uzaklaştırmaya, sınırlarımızın güneyinde kilometrelerce uzanan cephe hattını bu şekilde güçlendirmeye çalışıyorlar.

Ne yani bizi ABD askerleri mi koruyacak? Bizi S. Arabistan askerleri mi koruyacak? Bizi BAE askerleri mi koruyacak. Bizi Peşmerge mi koruyacak? Bizi bütün bu cephenin paralı askerleri mi koruyacak?

Türkiye kendi ayağına kurşun sıktı O günler en çok bağıranlar nerede?

Ayn el Arab (Kobani) olaylarını çok iyi hatırlayalım. Ayn el Arab’da Türkiye oyuna getirildi. Kendi ayağına kurşun sıktı. Kendi eliyle Türkiye’nin çevrelenmesinin önünü açtı. O zaman en çok kimler bağırdıysa, kimler kamuoyunu harekete geçirdiyse, kimler ajitasyona başvurduysa, kimler Ankara’nın siyasi aklını bulandırdıysa, Fırat Kalkanı operasyonu PYD’ye dayandığında aynı çevreler harekete geçecekti. Geçti de. Fırat Kalkanı ve Afrin’den sonra mesele Doğu’ya gelince hep beraber harekete geçtiler.

Hele seçimler öncesi.. Aklını kaçırmış bunlar

Suriye’de olan biten ve bizim dâhil olduğumuz her şeyin aslında Türkiye’ye kurulan tuzağın bir parçası olduğu artık bir gerçektir. Ülkeyi parçalamak için haritalar çoktan çizilmiş, ne tür devletçikler kurulacağı belirlenmiş, hazırlık dönemi bitmiş, uygulama dönemi başlamıştır. İşte bütün bunlar, o yolun devamıdır.

Türkiye elbette bu oyuna gelmeyecek. Elbette Patriot bataryalarına kanmayacak. Elbette Suriye üzerinden içeriye servis edilen yeni senaryoya kapı aralamayacak. Hele seçimler öncesinde bu senaryoyu sahaya sürenler aklını kaçırmış olmalı!

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » »
Share
460 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...