logo

08 Şubat 2019

Seçim ‘peşrev’leri


Yusuf Ziya Cömert
y.comert@gmail.com

Seçim ağır ağır yaklaşıyor. Seçimde tartıya çıkacak adaylar henüz ‘peşrev’ safhasında.

‘Peşrev’ ne demek?

Tamam, herkes biliyor ‘peşrev’i. Ama izin verin başlamışken yazayım.

‘Piş’ Farsça ‘ön’ demek. ‘Rev’ yürümek. İkisi bir araya gelince ön-yürüyüş gibi bir anlam kazanıyor.

Türkçeye ‘peşrev’ şeklinde yerleşmiş.

Musıkide bir peşrev var. Bir eserin girişinde çalınan bölüm diyelim en basit ifadeyle.

Ama başkan adaylarının yaptığı ‘peşrev’ daha çok pehlivanların peşrevine benziyor.

Spor modernleşince ‘peşrev’i müsabakadan ya da antrenmandan önce yapılan ısınma hareketlerine benzetenler olmuştur. Biraz benzer.

Meydana çıkarsın. Davul zurna çoktan çalmaya başlamıştır. Pehlivanlar yağ kazanının başında yağlanmıştır.

Cazgır pehlivanları eşleştirir. Sonra da isimleriyle, lakaplarıyla takdim eder.

Sonunda, “Allah Allah, İllallah! Hep beraber diyelim bu genç arslanlara maşallah!” diyerek pehlivanları meydana salar.

Peşrev, meydana salındıktan sonra başlar.

Pehlivanlar, zıt istikametlerde, ellerini kah birbirine kah kıspetine vura vura çalımlı bir şekilde yürürler.

Dönüşte karşılaşırlar. Birbirlerinin ellerini tutarlar. Bir dahaki dönüşte birbirlerinin paçalarından ve kasnaklarından tutarlar… Bunların hepsi aynı zamanda birer rakibi yoklama eylemi sayılır. Sonunda da kapışırlar.

Tabii o sırada seyirciler de pehlivanları ölçer, tartar. Yürüyüşüne, salınışına, pazusuna, ensesine, boyuna posuna kendince not verir.

(Birden aklıma, evvelce gazetelerde ‘eski bir pehlivan’ imzasıyla neşredilen pehlivan tefrikaları geldi! Abe ensesine bak Ahmet pehlivanın! Kilise direği gibi!)

Şu anda adaylar birbirlerini yokluyor.

Millet de adayların ‘peşrev’lerine, yürüyüşlerine not vermekle meşgul.

Yoklamaların basına aksedenler içinde en cazip olanı AK Parti’nin Ankara Büyükşehir Başkan adayı Mehmet Özhaseki ile CHP’nin adayı Mansur Yavaş arasında cereyan ediyor.

Nedense, ne lüzumu varsa, Özhaseki’nin Kayserili, Mansur Yavaş’ın da Balkan kökenli olmasına takılıp kaldılar.

Bence çok iptidai bir tartışma mevzuu, ama işte hareket oluyor, vatandaş da seyrediyor.

Ankara’nın en eski ve kıdemli başkanı Melih Gökçek de ara sıra yoklamalara katılıyor.

Melih Bey’in yoklamaları Özhaseki’nin çok hoşuna gitmemiş, müdahil olmaması için Melih Bey’e ricada bulunmuş diye bir söylenti var.

CHP’nin İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu peşrevine sahada kendi halinde devam ediyor.

Haberlerde görüyorum, sabah namazından yatsı namazına kadar ve bütün namaz aralarında aktif.

CHP’nin dine mesafeli durmaması gerektiğini söyleyenler bunu mu kastediyordu bilmiyorum.

Bence aday bazında yapılan ıslahatlar yeterli olmaz. Ana muhalefetin daha esaslı reformlara ihtiyacı var.

Siyasette başpehlivanlığa yükselmiş olan Binali Yıldırım peşrev faslıyla çok alakadar görünmüyor. Hadiseye sanki biraz mesafeli bakıyor.

Ama bakıyor. Meclis Başkanlığı’ndan istifa edeceğini açıklaması baktığına alamet. Demek ki vatandaştan bir sinyal aldı.

Eminin önümüzdeki günlerde bütün ağırlığıyla sahaya inecek.

İzmir CHP’nin kalesi.

CHP Tunç Soyer’i aday gösterdi. Tabii dedikodular başladı. 12 Eylül Yargıcı Nurettin Soyer’in oğlu falan diye.

Ekranlarda nasıl da heyecanla münakaşa ediyorlar, aman aman!

Bu söylemin bir kısmı AK Parti ve MHP tribünlerinden geliyor olsa bile, bir kısmı da mutlaka CHP içinde üretiliyor.

AK Parti ağır toplarından birini, ekonomi eski bakanı Nihat Zeybekçi’yi tercih etti.

Cumhur İttifakı’nın Zeybekçi’ye -eskiye göre- avantaj sağlayacağı tabii ki düşünülebilir.

Ama neticeyi değiştirir mi?

Ah! Bu yazının maksadı tahminde bulunmak değil.

Adaylara ayak uydurarak biraz peşrev yapmak.

Piş-rev… Yukarıda tarif ettiğim gibi, ön yürüyüş.

(İ’nin şapkalı olması gerektiğini biliyorum. Fakat kullandığım klavyede şapkayı bulamıyorum.)

Tahminler peşrev faslının sonuna doğru…

(KARAR)

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » »
Share
738 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...