logo

Savaş tacirlerine avuçları yalatılmalı


Rasim Özdenören
riozdenoren@gmail.com

1970-71 yıllarında ABD’den Nuri Pakdil’e ve diğer arkadaşlarıma gönderdiğim mektuplarda ABD hakkındaki izlenimlerimi de yazıyordum.

Bireysel düzlemde ve kişi temelinde yaptığım tahliller ve betimlemeler yanında ABD’nin toplumsal alandaki çalkantısını da anlatmaya çaba gösteriyordum.

Halen de geçerli olduğunu düşündüğüm tespitlerimden biri şu idi:

ABD’nin iktisadi ve toplumsal yapısı şu üç sütun üzerine kurulu görünüyor: servet, fuhuş, israf (savurganlık)…

Bu üç sütun, ABD’nin dış ilişkiler ağından müstakil olarak bir toplumun çöküşünü hazırlayacak dâhili nedenleri kendiliğinden açıklamaya yeter. Bu tespitten hareketle ABD’nin önümüzdeki 50 yıldan itibaren çöküş sürecine gireceğini öngörüyordum. İşte o yıllara yaklaşma arifesindeyiz…

O tarihte servet faktörünü İbni Haldun’un bu konudaki görüşü ile buluşturmayı aklımdan geçirmemiştim. Ama bugün, bu satırları yazarken İbni Haldun’un servet üzerine olan görüşleri ile ABD’nin servete dayalı iktisadi yapısı arasında bir bağlılaşım kurmanın da mümkün olduğunu düşünüyorum. İbni Haldun hadari (yerleşik) toplumların sefahate düşeceğini, bu halin de savurganlığa ve lüzumsuz harcamalara yol açacağını anlatıyor Mukaddime’sinde… Şu parça dik­kat çe­ki­ci:

“… Ha­vas­tan ba­zı­la­rı: ‘Bir şe­hir­de tu­runç ağa­cı­nın çok di­kil­me­si şeh­rin ha­rap ola­ca­ğı­nı bil­di­rir’ de­miş­ler­dir. (…) tu­runç, ser­vi ve ben­zeri tat­sız ve fay­da­sız bit­ki ve meyvalar, ancak mede­nî ha­ya­tın ta­lep­le­rin­den ola­rak ye­tiş­ti­ri­lir­ler. Bun­la­rı bağ ve bah­çe­de dik­mek ve yetiştirmek­le men­fa­at te­min et­mek is­te­nil­mez, an­cak şe­kil ve gü­zel­lik­le­ri için, yer­le­şik ve mede­nî ha­ya­tın iti­yat­la­rı­nın çe­şit­le­ri ço­ğal­dık­tan son­ra di­ki­lir.” (Mu­kad­di­me II, MEB. s. 301 İst. 1970).

Demek ki servet çoğaldıkça savurganlık ve sefahat da artıyor. İnsanlar ih­ti­yaç­la­rı dışın­da ma­l mülk edin­me hırsına kapılıyor. Savurganlık başlıyor.

Savurganlık bir yandan ahlaki çöküntünün yolunu açarken bir yandan da zenginin daha zengin yoksulun daha yoksul olmasına zemin hazırlıyor. Fakirlik ve gelecekten umutsuzluk korkusu da insanların zihnini savaşa sürüklemenin bir enstrümanı…

Servet, fuhuş, savurganlık… Bütün bunların kökeninde Amerikan’ın siyasasını manipüle edenlerin parmağı aranmalıdır. Aynı odaklar halen Amerika’yı adım adım bir dünya savaşına doğru da sürüklüyor. Bu gidiş yalnız Amerika için değil bütün dünyanın da felaketini sonuçlar.

ABD’nin savaştan uzak tutulması, dünya barışını da kurtarmak olur. Savaşın en çok kaybedeni ise ABD olur. Hayra sarf edilecek servet havaya savrulmuş olur da ondan…

Savaşa hazır ol, ama savaşmak için değil…

Savaşa hazır olmalı, ama savaşı önlemek için…

Sözümün düğüm yeri: savaş tacirlerine avuçları yalatılmalı…

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler:
Share
457 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...