logo

06 Aralık 2018

‘Rüşvet vermeyeceksiniz’ vaadi neden mi tutmadı?


Akif Beki
a.beki@gmail.com

Beykoz’da, AK Parti’li bir aday adayının afişi çıkmıştı. “Herkes evini yaptıracak, kimse rüşvet vermeyecek” yazıyordu.

Muhtemelen gürültü koparmayı, tüm gözleri üzerine çekmeyi umuyordu.

Sınırlı bir ilgi ve dikkat toplayabildi. Ama belediye başkanlığına talip İsmail Gürkan’ın umduğu etkiyi uyandırmadı, ne çalkantıya yol açtı ne bir sansasyon koptu.

Bir vaatle Türkiye’nin gündemine gelip oturmayı başaramadı.

Sadece, tersinden çıkarılan sonuçla birkaç kere kendinden bahsettirdi. İmar sorunlarının halihazırda rüşvetsiz çözülemediği imasıyla bir iki haber konusu oldu, o kadar.

Aynı şey başka yerde yaşansa ne teveccüh görürdü halbuki.

Meksika’da yeni Başkan Obrador’un “Çalmayacağıma söz veriyorum” vaadi, seçim kazandırmakla kalmadı. Hala yankılanıyor medyada.

‘Halkım beni korur’ diyerek yakın koruma sayısını mı düşürdü, hemen o vaadini hatırlatıyorlar.

‘Halkı yoksulluk çekerken Meksika’ya lüks’ diyerek devlet uçağını mı satışa çıkardı, akla o vaadi getiriliyor.

‘Bu meblağ ülke şartlarında bana fazla’ diyerek maaşını mı yarıya indirtti, o vaatle birlikte haberleştiriyorlar.

Bu durumda en doğru subliminal çıkarsama ne mi olurdu? Tabii ki adayın, kendilerini rüşvetten kurtaracak birini aradıklarını zannedip Beykoz halkını yanlış okuduğuna hükmetmek…

Meksika’da işe yarıyor. Çünkü orada cana tak etmiş rüşvetin yaygınlığı. ‘Yandım Allah, elaman’ dedirterek bunaltmış. İllallah ettirmiş seçmeni, yaka silktirmiş. Halkın şurasına kadar gelmiş demek ki…

***

Eminim, İngiltere’ye bakıp Meclis’i güçlendirme vaadiyle oy istemek de benzer bir fiyaskoyla sonuçlanırdı bizde.

Anadolu Ajansı, köpürterek haber geçti.

Avam Kamarası, ‘Ya benim planımı uygularsınız ya da AB’den anlaşmasız ayrılırız veya Brexit gerçekleşmez’ diyen Başbakan May’e, tehdidini aynen iade etmiş.

“Başbakan’a parlamentodan darbe ve bir yenilgi daha, parlamento son sözü söyleme hakkını hükümete devretmeyi reddetti, yetkisini korudu” şeklinde yansıtılıyor.

İlginç kısmıysa ‘parlamentoyu aşağılama’ adıyla oyladıkları önergeyi, parlamentonun işlemesini engelliyor diye bizzat May’in partisinden bir milletvekilinin vermesi. Ve kendi partisinden iktidara karşı oy kullananlar sayesinde kabul edilmesi.

Hakeza, Almanya da bize örnek olamaz. Anadolu Ajansı dün duyurdu; Alman medyası hükümetlerini sıkıştırıyormuş.

Kaşıkçı cinayetine tepki olarak Suudilere silah satışını durdurmuşlardı. Fakat bir savunma şirketi, arkadan dolanarak ambargo kararını deliyormuş.

‘Ne iş’ diye afişe ediyor bu sır operasyonu medya. Ulusal çıkar ve güvenliğe ihanet bariyerine takılmıyorlar.

Fransa’da aşırı sağla aşırı sol, orta alt sınıf halka karışarak Macron’u istifaya çağırdı. Protestocuların ortak sloganıydı, sokağı inlettiler.

Hedef kendi iktidarı olduğu halde, ateşe benzin dökmeme endişesiyle üstüne gidemedi, yayın yasağı koydurup akaryakıt zammında diretemedi Macron.

Yanisi şu…

Her koyun kendi bacağından asılır, her toplum kendi şartlarında değerlendirilir.

May’i, Merkel’i, Macron’u hedef alan şeytani terör koalisyonlarının varlığına, kendilerini yıkmak için el altından şer ittifakları kurulduğuna, karanlık lobilerin kendilerine karşı gizlice birleştiğine ve siyasi muhaliflerinin de düşmanla işbirliği yaptığına oraların tehdit algısı açık değil ki inandırasınız.

Onlara uçuk gelen ihanet kumpasları, bizim gerçeklik algımızın ta kendisi. O yüzden tutmaz.

(KARAR)

Etiketler: » » » » » » » » »
Share
524 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...