logo

18 Ocak 2019

Paranın satın almaya muktedir olduğu kimseler


Akif Beki
a.beki@gmail.com

Son yıllarda bildiğim, duyduğum tek örnek, Bozcaada’da bir Milli Emlak memuru.

İddiaya göre, Hazine’ye ait bir arazinin kira sözleşmesini beş yıl daha uzatmak karşılığında rüşvet istedi.

H.Ç. adlı vatandaş da memur İ.E.E.’nin bu ahlaksız teklifini, bağlı olduğu kaymakama şikayet etti.

Talep edilen rüşvetin meblağı 750 liraydı.

Ama helal olsun kaymakama da, hakkını yedirmeyen vatandaşa da…

Küçük büyük demeden üstüne gittiler. Seri numarası alınmış 750 lirayı buluşma noktasında teslim alırken bastılar rüşvetçi memuru. Suçüstü yakalandı ve çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Var mı 8 Ocak tarihli bu haberden başka, bir yakın zaman örneği daha?

Cumhurbaşkanı Erdoğan da benzer rüşvet baskınlarını görememekten yakınıyor olmalı.

Çünkü 9 Ocak günü, imar yolsuzluklarıyla mücadelede, açık emir yerine geçecek çok güçlü bir tepki verdi.

İllallah ederek, yaka silkercesine şu sözlerle dışa vurmadı mı isyanını:

“Denizlerimizin kenarını, orman alanlarını betona çevirme gayretinde olanlar var. Şu para var ya, nelere muktedir. Şu kapitalizm nelere muktedir. Doğa şöyle olmuş böyle olmuş, umurunda değil. Orman falan kesiyor, götürüyor. Dikey mimari yapayım, malı götüreyim…”

İki sene önce de sert çıkmıştı Cumhurbaşkanı. Müteahhitlerin acımasız bir şekilde imar yolsuzlukları yaparak şehre ihanet ettiklerini haykırmıştı.

Ama emir telakki edip gereğini yerine getirmesi gerekenler, ne iki yıl önce ne de bugün tınmadı bile, kulaklarının üstüne yattılar.

Devletin başı, kıyılarımızı, ormanlarımızı yağmalayan, şehirlerimizi talan eden imar yolsuzluklarının alıp yürüdüğünü söylüyorsa… Laf olsun diye söylüyor gibi dinlenmez herhalde.

Aç gözlü müteahhitler de bu acımasız imar yolsuzluklarını kendi kendilerine yapıyor olamazlar.

Para nelere muktedir derken, yağma imkanını satın almaya muktedir olmasından başka ne kastedilebilir? Kimden, kimlerden satın alınıyor peki?

Yolsuzluk; tek taraflı bir eylem değil. En az iki iştirakçi arasında cereyan eder. Ortaklaşılan suçtur. Rüşvet dönmeden gerçekleşmez…

Rüşvetinse bir alanı, bir de vereni yok mudur?

Yağmacılar haksız emsal artışı, izin ve tahsis kıyaklarını kendi kendilerine çekecek yetkiye sahip olmadıklarına göre… Bu yolsuzluğun bir de yetkili taraftan ortakları olmalı değil mi? Kamusal gücünü kötüye kullanan belediye ve Milli Emlak memurları gibi. Onlar nerede?

Milletin hakkından çalan paragözlere ve haksız kazanca ortak olan yetkili peşkeşçilerine göz yumulmaması için, daha ne demeli Cumhurbaşkanı?

Yolsuzluğun önünü alamıyoruz, rüşveti önleyemiyoruz serzenişleri, biz bize dertleşmek için olmasa gerek.

Polise emir, savcıya suç duyurusudur açıkça…

Ne güne duruyorlar! Harekete geçmemek görev ihmali, neyi bekliyorlar! Gözleri doyana kadar zenginleşmelerini, çatlayıncaya dek yemelerini mi!

(KARAR)

Etiketler: » » » » » » » » »
Share
509 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...