logo

Ne patlıcan sorunları var, ne biber; sadece 9 idam!


Ali İhsan Karahasanoğlu
a.karahasanoglu@gmail.com

Mısır’da 9 genç idam ediliyor..

Avrupa suskun..

ABD suskun..

Arap dünyası suskun..

Ama demokrasi sıralaması yapıldığında.

Utanmasalar, Mısır’ı üste, Türkiye’yi alta yazacaklar..

Suçu ispatlanmamış 9 insan, geri dönüşü olmayan bir cezaya muhatap ediliyor..

Kendisi 4 bin kişiyi bir gecede katlederek koltuğa oturan darbeci Sisi, cezayı onaylayıp, infaz ettiriyor..

İnsan haklarına saygılı Avrupa, Sisi ile ilgili tek kelime etmiyor..

Türkiye, 40 bin kişinin katilini idam edemedi..

“Apo’yu idam ederseniz, Avrupa Birliği’ni unutun” tehditlerine maruz kaldı..

Ama Mısır, bir kişinin katili olduğu iddiası (iftirası) ile, 9 kişiyi birden idam etti..

Avrupa Birliği, Mısır ile ilişkileri gözden geçirme kararı bile almadı..

Nasıl bir şey bu?

Avrupa Briliği’ne girmek için aday olmak..

Bir hak mı?

Bir üstünlük mü?

Yoksa bir ceza mı?

Mısır’ın Avrupa Birliği’ne üye olması teknik olarak mümkün değil..

Türkiye’nin coğrafi konumu, kendisine böyle bir imkanı sağlıyor..

Ama bu imkanın, Türkiye’ye bir getirisi mi var, yoksa elini kolunu mu bağlıyor, anlamak mümkün değil..

Mısır, AB’ye üye değil..

Üye olması mümkün de değil..

O istediğini idam ediyor..

Hiçbir müeyyide ile muhatap değil..

Ama Türkie’deki 40 bin kişinin katilini idam etmek istediğimizde bize sopa gösteriliyor..

O sopayı gösterenler..

Mısır’da Sisi, 9 insanı idam ettiğinde..

Ortalıkta görünmüyorlar..

“Mısır, Avrupa Birliği’ne üye değil ki.. Ne yapsınlar” diyeceklere sorayım..

Biz de üye değiliz ama..

Sopa göstermekten vazgeçmiyorlar..

“Ticareti keseriz” diyorlar.

İçimizdeki hainler hemen zıplıyor: “İnsan haklarına saygılı olmayan devletlerin, uluslararası arenada yeri olamaz! Bunu bilerek adım atmalıyız..”

Avrupa Birliği’ndekiler, “Çok çok istisnai suçlar da olsa, sadece cinsel saldırı ve sonrasında cinayette de olsa.. Sadece toplu katliamların olduğu darbe suçlarında da infaz edilecek olsa.. İdam cezasını geri getirirseniz, ambargo uygularız” diyorlar.

İçimizdeki hainler, AB’nin borazanlığına soyunup, yaygarayı kopartıyorlar:

“İdam cezası ilkel bir müeyyidedir.. Çağdaş devletlerde düşünülmesi bile abestir..”

Avrupa Birliği’nin sözcüleri, idam cezası ile ilgili küçücük bir tartışma olduğunda, “Parasını ödediğiniz silahları vermeyiz” diyorlar..

İçimizdeki hainler de onların sözcülüğünü gönüllü olarak üstlenip, “Doğru söylüyorlar, idam gelirse, Türkiye yalnızlaşır. Üçüncü dünya ülkesi haline gelir” diyorlar..

Dönüp bakıyoruz, 9 genci, dandik bir yargılama sonrasında idam eden Mısır’a..

Mısır ile Avrupa Birliği ülkeleri ilişkilerine..

Her şey dört dörtlük..

Her şey güllük gülistanlık!

İçimizdeki hainlerin bir tanesi bile, o AB ülkelerine “Bize gösterdiğiniz sopaların tek bir tanesini, darbeci Sisi’nin Mısır’ına gösterin” demiyor.. Diyemiyor..

Daha bir hafta önce.. 16 Şubat’ta Münih’de güvenlik konferansı düzenleniyor..

O konferansta, darbeci Sisi, Avrupa ülkeleri dışında konuşma yapan ilk devlet başkanı oluyor..

İşbirliği öyle güzel yürütülüyor ki..

Şunun şurasında üç ay önce..

Fransa’nın Mısır rejimine sattığı silahların, masum halka karşı kullanıldığı eleştirilerine karşı Savunma Bakanı Florence Parly açıklama yapıyor: “Silahların kullanılma amacından sorumlu değiliz!”

2 ay önce Mısır ile Fransız Deniz Kuvvetleri ortak tatbikat yapıyorlar..

İşbirliği, böyle böyle devam ediyor..

Bugüne kadar 100’e yakın muhalif idam cezasına çarptırılmış..

42’si idam edilmiş..

Olsun..

Onlar nasıl olsa, AB üyesi değil..

Onlar, AİHM’in yargı yetkisini kabul etmemiş..

Dolayısı ile..

Onlara her şey serbest..

Türkiye mi?

Onlara her şey yasak..

Halkın arasına bomba yerleştirip, bir anda 40-50 kişiyi öldürenleri bile asmanız yasak..

10 yaşındaki, 12 yaşındaki küçücük kıza cinsel saldırıda bulunup, sonra da onu öldüren sapıkları bile asmanız yasak..

“İdam cezasını geri getirmek istiyoruz” dediğiniz an..

Dört koldan topa tutarlar..

Yerli işbirlikçileri ile birlikte..

Lince tabi tutarlar..

Bakıyorsunuz

İstatistiki rakamlara..

Ben hiçbirisine inanmıyorum ama..

Ülkenin en iyi üniversitelerinin dünyadaki sıralamasına bakıyorsunuz..

Mısır 420. sırada imiş..

Türkiye ise 448.

Yesinler sizin sıralamanızı..

Hukukun üstünlüğü sıralamasına bakın.

Basın hürriyeti sıralamasına bakın..

Bakın da bakın..

Hemen hepsinde..

Mısır ya bizden iyi..

Ya da hemen bir tık altımızda..

Ama nasıl oluyorsa..

Mısır’da bir gecede 4 bin kişi, taranarak şehit ediliyor..

Hemen ertesinde, darbeci Sisi, devlet başkanlığı koltuğuna oturuyor..

Koltuğa oturduktan sonra da..

Muhalifleri birer ikişer.. Hatta son örnekteki gibi..

9’unu birden idam ediyor..

Yine de, Mısır yanlızlaşmıyor..

Mısır’a kimse ambargo uygulamıyor..

Herkes, parasını alıp, silahını satıyor.

Ülkesinde ağırlayıp, kapıya kadar uğurluyor..

Sonuçta da..

Mısır’da patlıcan sorunu da yok..

Biber de fiyatını bir haftada ikiye katlamıyor..

Soğan hiç sıkıntı değil.. Patates istediğin kadar, istediğin fiyattan..

Mısır parasının döviz karşısında değer kaybı diye bir sorunu da yok..

Ama idamlar var.

Taranarak şehit edilen binlerce insan var..

Tam da böyle bir fotoğraf karşısında..

CHP’nin önemli isimlerinden Gürsel Tekin, bir paylaşımda bulunuyor:

“Enflasyon Türkiye’de % 20 iken, Mısır’da % 11!..”

Ne güzel..

Bu da sizin kafanıza balyozu indirmiyorsa.

Aklınızı başınıza getirmiyorsa..

Biz daha ne yapabiliriz ki?

“Hukuk yok ise, tabii ki piyasalar tedirgin olur.. Zam olur.. Enflasyon olur.. Döviz allak bullak olur” diyenler, bilmiyorum akıllarını başlarına alırlar mı..

Mısır’da hukuk yok..

Adil yargılama yok..

Haksız idamlar var..

Bir savcı için, 9 gencin idam edilmesi var..

Ama o ülkeyi bize örnek göstermeye kalkan, sosyal demokratlarımız var..

Heyhat..

Hâlâ anlamamış bunlar..

Mesele, hukuk değil.. Mesele enflasyon değil..

Mesele,

Emperyalistlerin tekerine çomak sokanların diskalifiye edilmek istenmesi..

(KARAR)

Etiketler: » » » » » » » » »
Share
563 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...