logo

20 Eylül 2018

Ne o Maduro’yu da mı ayılamıyoruz!


Akif Beki
a.beki@gmail.com

Venezuela halkı ‘biz can derdindeyken liderimiz et derdinde’ diye ayakta, bizde ise kimi duyargalar Maduro’yu tepkilerden korumak için ayakta.

Amerikan emperyalizmine karşı bizimle birlikte direnenen kaç ülke varmış, Maduro yanımızda dimdik durmamış mı, hakiki bir dostluk göstermemiş mi, verdiği mücadelenin hiç mi hatırı yokmuş!…

Altı üstü İstanbul’da bir öğle yemeği yedi diye yerden yere vurulur muymuş böyle gözü kara devlet başkanı!…

Düne kadar, Maduro’nun küfürleşerek dalaştığı Trump’a da laf söyletmiyorlardı.

Amerikan derin devletine savaş açan, emperyalist politikalara son vermeye gelen bir cengaver, dünyaya demokrasi getirecek bir kurtarıcı, bir süper halk kahramanı diye Trump’a siper etmiyorlar mıydı kendilerini?

Terse yatırıldıklarını anlayınca çark ettiler gerçi. Şampiyondu baş belası oldu, iktidarını elleriyle parçalasa doymayacak şimdi o duyarlılıktakiler.

Fakat bu kez de Trump’ın has düşmanı diye Maduro’ya kıyamıyor, koltuğunun kılına zarar getirmemek için dört elle sarılıyor, balaylarının kaç gün süreceğine bakmadan yere göğe koyamıyorlar.

Halkı açlıktan kırılırken utanma belasına bile olsa lüks düşkünlüğünden ödün vermediği için Maduro’yu kınıyorsunuz…Vaktiyle Trump’a da toz kondurmayan anti-emperyalist hassasiyetler depreşiyor, reva görmüyorlar bu acımasızlığı. Yerilmesinden, eleştirilmesinden rahatsız oluyorlar.

Nesini abartıyorsun diye çıkışıp sakin, mantıklı ve gerçekçi yaklaşmaya davet eden şu savunmaya ne buyurulur yani…

Zaten koskoca Maduro’dan hesap alacak değil ya Nusret, ona mı kaldı, tenezzül dahi etmeden ikramda bulunmuştur.

Hesap önüne konsa bile ödetir mi ayrıca bizim devlet erkanı. Besbelli ki eli Venezuelalıların cebine attırılmamış, layıkıyla ağırlanmış.

Hal böyleyken neymiş bu yaygara, maruz kaldığı muamelenin art niyetten başka izahı var mıymış?

Velev ki öyle diyelim, velev ki misafir edildi, Venezuelalıarın kesesinden yiyip içmedi, kendi harcırahına bile dokunmadı, masrafları karşılandı, tek kuruş harcatılmadı…

Hatta diyelim ki Nusret’in şovunda bedava rol almadı. Olmaz ya, reklamında oynamak karşılığında hazineye aktarmak üzere üste para bile aldı, ateşten gömleği giyme pahasına, içi kan ağlayarak o yemeği mideye indirmeye katlandı, halkı adına büyük bir fedakarlık yaptı…

***

Ülkesinin durumu ortadayken, el kesesinden dahi olsa, pahalı etçilerde yiyip içerek semirmek, bir devlet başkanına yakışır mı? Sefalet içinde yüzdürdüğü, açlığa mahkum ettiği halkının derdiyle dertlenen bir lider gibi görünüyor mu çizdiği şu profil?

Yahu hem Nusret bile taşıyamadı o ziyafetin fotoğrafını. ‘Reklamın iyisi kötüsü olmaz’ diyemedi. Dünyada uyandırdığı infiali fark eder etmez Instagram’ından kaldırdı.

Olayın giderek büyüdüğünü, skandal boyutlarına ulaştığını ve kolay dineceğe de benzemediğini görünce tasası artmış ki Twitter hesabından da kazıdı.

Yani Nusret dahi bu utanç vesikasının parçası olmak, Maduro’yla birlikte anılmak istemiyor. Markasına zarar vereceğinden korkuyor.

Ama rezaletin izlerini silse, her yerden temizlese bile artık çok geç. Bir ibret sembolü olarak hafızalara kazındı o görüntüler.

Bugün savunanların ‘istemez, desteği batsın böyle anti-emperyalistin’ diyerek hızla uzaklaşacağı günler de gelecek. Yakın değil midir? (KARAR)

Etiketler: » » »
Share
403 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...