logo

10 Ocak 2019

Ne Çin ne ABD’yi protesto serbest


Akif Beki
a.beki@gmail.com

Bir gün önce, Perinçekçilerin hedefindeki Doğu Türkistan’a destek yürüyüşü engellenmişti.

Ankara polisi, bir gün sonra da Perinçek’in gözdesi TGB’lilerin ABD protestosuna müdahale etti.

Sonuç; ne İsa’ya ne Musa’ya yaranabilen, Ankara’nın elini güçlendirmeye ise hiç yaramayan bir demokratik eylem yasağı.

Doğu Türkistan zulmü nedeniyle Çin de protesto edilemiyor.

Türkiye’den “Suriye’de Kürt katliamı yapmama” sözü isteyen Amerikalı Bolton’a da sokakta tepki gösterilemiyor.

Bir gün önce yasağı savunan da bir gün sonra yasağın mağduru olurken…Bu yasaklarla nereye varılmak isteniyor, anlamak mümkün değil.

Halbuki Doğu Türkistanlıların İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüşü, Çin’e karşı iktidarın elini güçlendirmez miydi?

Madem, Pekin’i küstürmememiz gereken bir konjonktürden geçiyoruz…

Madem, Müslüman Uygurlara uygulanan asimilasyon işkencelerini ve toplama kamplarını, resmen protesto edemiyoruz…

Madem Çinlileştirme iddiasıyla İslam’a dahi el uzatmalarına, kızdırmayalım diye ‘orada dur’ ihtarı çekmiyoruz…

Madem aramızı bozmamak uğruna, Müslümanlığı bozmaya kalkışmalarına da sessiz kalıyoruz…

Bırakalım da bari hatıra binaen Ankara’nın çıkarmadığı sesi, sivil toplum çıkarsın. Zulmü lanetlesin, dünyaya duyursun.

Hem Ankara’nın eline, Çin’e karşı kullanacağı bir gerekçe vermez mi? ‘Bak kamuoyumdan tepki var, sokağın baskısı altındayım’ deme imkanı sunmaz mı?

Perinçek ve Aydınlık gazetesi, sözde ‘Doğu Türkistan Terör Örgütü’ diye bir örgüte mal ederek her türlü protestoyu kriminalize ediyor.

Çin, Amerikan menşeli emperyalist saldırı mahiyetindeki bölücü bir terörle mücadele ediyormuş, Uygurlarla ve İslam’la değil.

Tıpkı Türkiye’nin, Amerikan projesi bölücü PKK terörüyle mücadelesi gibi…

Bu sebeple, dayanışma içinde olmamız ve Çin karşıtı propagandalara, düşmanlıklara izin vermememiz gerekiyormuş.

Çin rejiminin Türkiye ayağındaki taşeronlarda demagoji bitmiyor.

Uygurların protestolarını, Çin-Türkiye yakınlaşmasını saboteye dönük bir Amerikan fitnesi gibi gösteren muhafazakar avaneleri de eksik değil.

Ama Allah’ın sopası yok ki…

Çin’e laf etmeyi Amerikan çıkarlarına hizmetmiş, suçmuş, hainlikmiş gibi çarpıtanların Amerika’yı protestosu da yasağa uğradı. Kazdıkları kuyuya düştüler.

Gerçi Aydınlık’a göre Bolton’a dersini verdiler, protestoculara destek yağdı.

Fakat Trump’ın danışmanı Bolton’a karşı pankart açıp anti-emperyalist slogan atmaları engellendi, bazıları gözaltına bile alındı.

Oysa…

Cumhurbaşkanı görüşmeyerek Bolton’u refüze etti, danışmanı Kalın ayaküstü fırçalayarak hadsize haddini bildirdi demeden, alttan alta öyleymiş havası estirileceğine…

Konuşmaya gelmiş bir Amerikalı yetkiliyi aşağıladığımız, azarlayıp geri yolladığımız gibi Ankara’nın üstlenmekten kaçındığı bir izlenim kaçamak verileceğine…

Bırakılsa, Beştepe önünde TGB’liler göğüslerini gere gere posta koysa, popülist şovlarını yapsa daha temiz iş olmaz mıydı?

Kızılcahamam’da yolu kesilen Uygurlar yürüyüşlerini gösterişle tamamlasa, Ankara da Çin’e ‘bizde demokrasi var, karışamayız’ deseydi…Hangi devlet rencide olur, ne maliyet üretirdi?

(KARAR)

Etiketler: » » » » » » » » » » » » »
Share
422 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...