Muhalifler susturuluyor mu, baştacı mı ediliyor?

Ali İhsan Karahasanoğlu

a.karahasanoglu@gmail.com

Gerçekler nasıl tersyüz ediliyor, buyrun birlikte irdeleyelim..

Solak sitelerde bir haber: “AKP’ye eleştiri var diye, makaleyi bilimsel saymadılar”

Ben de merak ettim..

Acaba hangi bilimsel gerçekleri aktarmışlar da, üniversite o makaleyi bilimsel bulmamış, diye..

Makalenin içeriği ile ilgili ayrıntılı bilgi yok.

Makalenin yazarlarının isimleri var..

Meşhur ikili..

2014’de, FETÖ’nün alavere-dalavere ile iktidarı değiştirmek için çıkarttığı kargaşada..

“Daha ne kasetler gelecek, bekleyin.. Azzz sonra” muhabbetleri yapıldığı..

“Tayyip Erdoğan ile sevgilisi …” başlıkları altında, yalanın bininin bir para olduğu ortamda..

O iftiraların yaygınlaştırılması için en güçlü platform olan Twitter hakkında erişim engelleme kararı alındığında..

“Biz ne yapabiliriz” diye hemen devreye girip..

İllegal dinlemelerle..

Sahte isimler üzerinden alınmış arama, dinleme kararları ile..

Binbir türlü hukukdışı uygulama ile elde edilen, çoğu da çarpıtılmış bilgilerle doldurulan sosyal medya ağı Twittere ulaşma hakları kısıtlandığı iddiası ile..

Sanki Twitter, ekmek imiş, su imiş gibi..

“Acil.. Acil.. Çok acill. Twitter’a giremiyoruz.. Hemen Anayasa Mahkemesi toplanmalı. Hemen karar vermeli” talepli dilekçeleri ile..

Anayasa Mahkemesi’ne koşmuşlar..

Henüz 15 Temmuz darbesi öncesi olduğu için..

İçerdeki FETÖ’cüler sayesinde..

Hemen iki gün içinde tedbir kararı alıp, o tarihte siyasi iktidarı devirmek için en önemli algı oluşturma aracı olan Twitter’ı tekrar ulaşıma açtırdıkları için “Tamam, bu işi götürüyoruz” diye sevinen ve medyada büyük prim yapan Yaman Akdeniz ile Kerem Altıparmak..

Bu iki ismin makalesi imiş, şimdilerde “bilimsel” bulunmayan makale..

Belki kendi Twitter hesaplarında bir ek bilgi edinebilirim diye, baktım..

Yok..

Ya ne var?

Şu var:

“Doların yükselişini engelleyecek bir babayiğit Sulh Ceza Hakimi yok mu? Koskoca Wikipedia’yı, YouTube’u, Twitter’ı engellemiş hakimlersiniz”.

Doların yükselişe geçtiği 23 Mayıs’ta atmış..

Sonra da sabitlemiş bu paylaşımı.

Aklı sıra kafa buluyor..

Twitter’ı engellediğiniz gibi, doların yükselişini de engelleyebilir misiniz diyor..

Dolayısı ile..

Kafa yapısını da, bilim adamı mı, film adamı mı olduğunu da tescilliyor..

Bugün itibari ile, doların yükselişi engellendi mi?

Engellendi..

İnişe geçti mi?

Geçti..

Şu an, eğer bu toprakların ekmeğini yiyorsa..

Şöyle tivit atması gerekirdi, kafası ABD’ye bağlı muhalifin:

“Ne oldu, Trump.. Bir tivit daha at da, doları yükselt bakalım, gücün yetiyorsa..”

Dolar yükselirken, Türk hakimi ile alay et..

Dolar inerken..

Kuyruğunu bacaklarının arasına al, kes sesini otur..

Muhalif geçinenlerin bilim adamlıkları, bu işte..

**

Devam ediyor sözde bilim adamının paylaşımları:

“RTÜK 6112 No.lu Kanun’un 8.1.e maddesinden (Halk TV ve Fox TV’ye yaptırım uygulanan madde) düne kadar 2016 içinde 8 defa, 2017 içinde sadece 1 defa, 2018 ilk dokuz ayda da sadece 1 defa yaptırım kararı verdi.”

Bak bak bak..

Bilimsel makale yazan muhtereme bak..

Muhalefetin her geçen gün suyunun kesildiğini, susturulduğunu iddia eden bilim adamına bak..

Kendi verdiği rakamlarla çelişiyor..

Rakamlar ne?

RTÜK, 2016’da 8 ceza kararı vermiş.

Yani, onlara göre, muhalifleri susturmak için, 8 karar alınmış…

2017’de ise sadece 1 karar verilmiş..

Ya 2018’de?

Onda da sadece bir karar..

Bu tablo karşısında, ülkenin, “muhalifleri cezalandırma konusu”nda kötüye gittiğimizi mi söylersiniz?

Yoksa iyiye mi gittiğimizi söylersiniz?

Bilim adamı falan olmanıza gerek yok..

İlkokul matematiği biliyorsanız, o da yeter..

Ama bunlara, ilkokul matematiği de sonucu bilmeleri için yetmiyor..

**

“Muhalifler susturuluyor” diye algı oluşturulurken, siz Akit’in sürmanşetini bir okuyun..

Siyaset penceresinden bakarsanız..

Tayyip Erdoğan mitinglerde defalarca eleştirmiş.

Hukuk açısından bakarsanız..

Yargılanmış, mahkum olmuş.. Kaçmış, kırmızı bülten ile arama kararı verilmiş bir adam..

Halen Almanya’da kaçak olarak yaşayan Can Dündar..

Kamuoyunun bildiği davaların dışında..

Bir de..

Kafasına göre, iftira atmak için gözüne kestirdiği herkese çamur sıçratırken..

Hüseyin Avni Coş valiye denk gelmiş..

Vali Coş’a yalanı atmış..

Ama..

Vali Coş, çetin ceviz çıkmış..

Can Dündar’ın Cumhuriyet gazetesinden, Vali Coş’a attığı çamur, kendisine dönmüş..

Mahkeme, tekzip yayınlanmasına karar vermiş.

Can Dündar bu..

Çamur atar, kaçar..

Nitekim, açıklama yayınlanmamış.

Vali Coş, mahkemeye müracaat edip, “mahkeme kararı gereği tekzibi yayınlamadılar, cezalandırılsınlar” demiş..

Mahkeme ne yapmış?

“Suç sabit” demiş..

Cezayı vermiş..

Ardından ise..

“Cezayı indiriyorum” demiş..

Yetmemiş..

“Cezayı erteliyorum” demiş..

Yetmemiş, “daha önce mahkeme kararı ile yayınlanması gereken tekzibin yayınlanmasına da gerek yok” demiş..

Affedersiniz, ne demiştiniz?

“Muhalifler susturuluyor” mu?

Muhalifler değil, valiler susturuluyor..

Muhaliflerin ise..

Hakkettikleri cezalar kaldırılıyor..

“İtibarlı, muhterem insanlar” olarak..

Mahkeme kararlarında kendilerinden, nerede ise övgülerle bahsediliyor..

Bu vesile ile..

Bilim adamı geçinen Yaman ile Kerem, bir makale de, Can Dündar’ın ihanetleri ve kaçak iken aldığı cezaların ertelenmesini yazarlarsa, belki biz de müstefid oluruz.

(YENİ AKİT)