logo

23 Kasım 2018

Kürt seçmenin duygu dünyası


Ahmet Taşgetiren
a.tasgetiren@gmail.com

Yerel seçimlerde “Kürt seçmen”in önemli belirleyici etkisi olacağında hiç kimsenin şüphesi yok.

Doğu-Güneydoğu’da önemli Kürt seçmen var, dolayısıyla oradaki yerel yönetimlerin kimler tarafından kazanılacağı önemli.

İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Antalya gibi büyük şehirler yanında Batı, Kuzey, Güney, Marmara, Trakya’daki her şehirde Kürt seçmen var.

Kürt seçmenlerin tamamının bir partide toplandığını söylemek zor. MHP dahil her partide Kürt oyu var. Ak Parti’de daha çok var.

Ancak HDP’nin, 7 Haziran 2015 seçimlerinde “Türkiye partisi olma” iddiasıyla çıkmış olmasına rağmen, “Kürt misyonu” eksenine odaklaştığı biliniyor. Partinin üzerine PKK gölgesi yoğun olarak düşüyor olsa da, PKK’dan daha geniş bir Kürt seçmeni etkilediği de söylenebilir. Burada “kimlik aidiyeti”nin etkili olduğu da malumun ilamı niteliğinde.

HDP-PKK ilişkisi, Türkiye siyasetinde ana propaganda damarlarından birisidir. “Terörle ilişki” iddiasıyla da eşbaşkan Selahattin Demirtaş dahil pek çok HDP milletvekili halen tutuklu olarak cezaevindedir ve yargılamaları sürmektedir.

31 Mart 2019 yerel seçimlerinde HDP ile ilişkinin risk ya da prim mahiyeti sıkça gündeme gelecek gibi görünüyor.

Ak Parti, MHP ile aynı paralelde HDP ile ilişkiyi şeytanlaştırma yolunu tutacak. HDP ile ilişkiyi ana muhalefetin aleyhinde malzeme olarak kullanacak.

Buna mukabil CHP, tabandan oy almak hesabı ile hem HDP ile ilişki kurmak isteyecek hem de bunun CHP tabanında olumsuz yansımaları olmasını önlemeye çalışacak. O yüzden de HDP ile işbirliğinin hem mümkün hale gelmesi hem de olabildiğince gizli yapılması yollarını arayacak.

HDP normalde legal yani yasal bir siyasi parti. Seçimlere katılıyor, oy alıyor, 7 Haziran’da sandığa giden seçmenin 6.5 milyonunun oyunu alarak oy oranını yüzde 13’e çıkarttı. Buna karşılık hukuki anlamda yasal olmasına rağmen, fiili anlamda dışlanmışlıktan kurtulamayan bir parti durumunda.

Aslında Ak Parti, bu yerel seçimler dahil, seçim stratejisi belirlerken “Kürt oyları mı, MHP oyları mı?” gibi ikilemler yaşamıyor değil. “Hem MHP ile işbirliği yapıp hem de Kürt oylarını kaybetmeme” gibi bir sorun Ak Parti kurmaylarını meşgul ediyor.

Ak Parti kurmayları “HDP’yi şeytanlaştırırken” kullanılan dilin ve bu dilin parti taraftarı medya ortamında yansıyan boyutlarının, Kürt seçmenin tamamında bir burukluk meydana getireceğini ve bunun da Kürt toplumunun tamamında “Siyasi aidiyet bilinci”ni besleyeceğini dikkate alıyordur.

Eğer böyleyse, nasıl bir telafi mekanizmasını devreye sokup sakıncaları önleyecektir?

Bir ihtimal “HDP’yi tehdit olarak gören Kürt seçmen bizim için yeterli” yaklaşımı sergilenecek, bir ihtimal “Uzun dönemde farklı bir bilinç inşası mümkün olacaktır” diye düşünülecektir.

Geçtiğimiz süreçte, birçok seçilmiş HDP’li belediye başkanı görevden alınmış, yerlerine kayyım atanmıştır. Kayyımların şehirlere iyi hizmetler verdikleri ve halk tarafından benimsendikleri bir gerçektir. Peki bunun seçimlere yansıması HDP’nin dışlanması ve kayyımların tercihi yönünde mi olacaktır? Böyle görünmüyor. Aksine halkın hâlâ önemli -çoğunluk- bir kısmı siyasi anlamda HDP’nin yanında duruyor. Nedir bunun anlamı? Gayet açık ki siyasi bilinç, kimlik aidiyetini hizmetin önüne geçiriyor.

Bekir Bozdağ’ın Kürtlüğü Bahçeli tarafından kınama konusu yapıldığında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onu nasıl sahiplendiği hatırlardadır. İyi ki de sahiplenmiştir.

Burada ister istemez “Ya HDP’nin şeytanlaştırılması ona oy veren Kürtlerde de böyle bir duygusal tepki doğuruyorsa…” sorusu akla gelecektir. MHP bunu önemsemiyor olabilir ama Türkiye’yi yöneten Ak Parti kadroları, başlarda, bunu önemseyerek ilerlediler. Çünkü bu, Türkiye’nin en sancılı alanlarından birisi idi.

Dışlanmışlık duygusuna itilen milyonlarca seçmen her ülkenin yönetimi için sorundur. Türkiye için bir “Beka sorunu” varsa belki de onu besleyen bir sorundur. Belli ki çok çetin bir seçim atmosferi yaşayacağız.

(KARAR)

Etiketler: » » » » » » » »
Share
501 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...