logo

20 Aralık 2018

Kralsın ama şerefin beş paralık


Akif Beki
a.beki@gmail.com

Suudi Arabistan Maliye Bakanı el Cadan’ı duydunuz mu? Kaşıkçı cinayeti, yabancı yatırımcıyı ürkütmemiş.

Küresel sermaye, ayağını kesmemiş Arabistan’dan.

2018’de verdikleri yabancı yatırım lisansı, önceki yıla kıyasla iki katı artarak 700’lere ulaşmış.

Koparılan tantanaya rağmen ekonomileri etkilenmemiş, cazibesini yitirmemiş. Çekim gücünü koruduğu için, dışarıdan ilgi ve para akmaya devam etmiş.

Biliyorsunuz, Kaşıkçı cinayetiyle bağlantılarından dolayı Suudi hanedanın cezalandırılması için rejime yönelik çeşitli ambargo çağrıları yükselmişti dünyadan.

Veliaht Prens bin Selman’ın Çöldeki Davos’undan çok sayıda katılımcı çekilmiş, yatırım konferansı dalga dalga boykota uğramıştı.

Ama Maliye bakanları, muazzam bir pişkinlikle karşımıza geçip ‘hiç de acıtmadı’ diyor şimdi bize.

Bu rahatlık da Kabe imamı Südeysi’nin sağladığı ruhsattan geliyor.

Hani yüzyılda bir gönderilen kurtarıcı olduğu için Prens Selman’ın, İslam düşmanlarıyla hain münafıkların saldırılarına uğradığını buyurmuştu ya…

Kaşıkçı cinayetiyle ilgili suçlamaları, dış güç komplosu ve saldırı kampanyasının parçası diyerek çürütmüştü ya…

Hani, Prens Selman’a biatı farzlaştırmıştı. Veliaht’a sahip çıkmanın, sımsıkı arkasında durmanın Allah’ın bir emri olduğuna hükmetmişti ya…

Cinayetin üzerine serilen bu mis gibi din örtüsü altında bulunmaktan kaynaklanıyor işte o rahatlık.

Bütün pisliklerinin ‘küffarla cihattayız’ kılıfıyla örtbas edilip temizlendiği, üstünün tamamen kapatıldığı inancından cesaret almasa, kim yüzü kızarmadan böyle bir utanmazlığa cüret edebilirdi ki.

‘Kaşıkçı krizi ekonomik krize dönüşmedi, nasıl ucuz atlattık ama’ diye, paçalarından akan rezaleti başarı hikayesi gibi satmaya kalkıyor bir de.

Ambargolarla, yaptırımlarla sarsılmalarını bekleyenler, avuçlarını yalasınmış…

Başını öne eğer, susar, unutturarak geçiştirirsin. Fakat nerede!…

Üstüne başına bulaştırdığı pisliğe aldırmadan çıkmış caka satıyor hala.

***

Demek öyle ha!…

Rejimin tetikçilerine gazeteciyi öldürtüp suçu günahsız Veliaht’ın üstüne atan dış güç, aynı Veliaht’ı paraya boğarak ayakta tutuyor. Aman zeval gelmesin diye Suud hanedanına gözü gibi bakıyor, ihya abat ediyor. Bak sen!…

Ne dış güç, ne Haçlı saldırısıymış be kardeşim. Bu gariban Veliaht, İslam davası uğruna ne çekmiş meğer küffar elinden.

En çok da, kutsal din mücadelesini dünyevi iktidar mücadelesi gibi gösteren münafıkların ettiği haksızlıklardan canı yanmış zavallının…

Hah, şöyle arabeske de bağladın mı, senin şımarık Veliaht kimsesiz, yapayalnız bir acıların çocuğu olup çıkmaz mı ümmetin huzuruna!

Beyhude fakat…

Ahlaki üstünlüğü bir kere kaybetmeye gör. Yükseldikçe gözden düşer, kazandıkça kaybedersin.

Güç sendedir ama meşruiyet senle değil.

Pırıltı terk etmiştir çehreni, cilt masken ultra pahalı ama yüzün nursuz ve ucuzdur. Neyle parlatırsan parlat…

Kudret ve zenginliğin, seni cezadan kurtarır ama vicdanlarda aklamaya yetmez.

İnsanların gözünde, ele geçirdiği devlet ve para gücünü kötüye kullanmaktan, gazetecileri susturmak için gerekirse öldürtmekten çekinmeyen kanlı bir maskarasındır artık.

Bir gün kral da olabilirsin ama bir daha muteber olamazsın. Adın yerlerde sürünmeye mahkumdur, zorbalığına ne cila çekersen çek!

(KARAR)

Etiketler: » » » » »
Share
437 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...