logo

29 Aralık 2018

Kralın hükümetinde yeni düzenleme


Ahmet Varol
a.varol@gmail.com

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz geçtiğimiz Perşembe günü yani 27 Aralık 2018 tarihinde hükümetin bazı bakanlıklarında ve devletin birtakım üst kademelerinde önemli değişiklikler gerçekleştirdi. Yapılan değişiklikler Perşembe günü akşama doğru kamuoyuna açıklandı. Medyada genellikle hükümette değişiklik şeklinde yansıtıldı. Ancak bazı bakanların yanı sıra muhtelif bölgelerin emirleri, bazı Şura Meclisi yöneticileri ve birtakım ulusal kuruluşların üst düzey yöneticileri de değiştirildi.

Suudi Arabistan’da seçim ve parlamenter düzen olmadığı için kral istediği zaman hükümette ve devletin üst kademelerinde istediği değişiklikleri yapabiliyor. Şura yani Danışma Meclisi bir parlamento niteliğinde değildir. Tamamen göstermeliktir. Dolayısıyla kral istediğinde bu meclisin üyelerini değiştirme yetkisine sahiptir. Kralın böyle geniş yetkilere sahip olmasından dolayı ülkede hükümet düşmesi ve yerine hükümet kurulması gibi bir gelişme olmuyor. Kral istediği zaman hükümetin üyelerinden istediklerini değiştirebiliyor ve yeni bakanlar atayabiliyor.

Biz bu yazımızda yapılan değişikliklerin ve yeni atamaların ayrıntıları hakkında bilgi vermeyeceğiz. Bu ayrıntıların haberlerde yer aldığını düşünüyoruz. Sadece bazı önemli noktalarla ilgili değerlendirmelerde bulunmak istiyoruz.

27 Aralık 2018’de gerçekleştirilen değişikliklerin Suudi Arabistan hükümetinde ve devletin üst kademelerinde son yıllarda gerçekleştirilen en geniş çaplı değişiklik olduğu ifade ediliyor. Bunda Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu binasında çok korkunç ve vahşi bir yöntemle katledilmesinden sonra ülkenin içine düştüğü çıkmazın önemli rolü olduğu, yeni bir sahne düzenlemesine ihtiyaç duyulduğu, o yüzden böyle geniş çaplı bir değişiklik gerçekleştirildiği tahmin ediliyor.

Söz konusu cinayetten sonra Ekim’de küçük çaplı bir değişiklik yapılmıştı. Ama bu değişiklik çok dar kapsamlı olmuştu. Cinayetle doğrudan ilişkileri olduğu bilinen İstihbarat Başkan Yardımcısı Tümgeneral Ahmed Asiri ile veliaht prensin sosyal medya ordusunun liderliğini yürüten Kraliyet Divanı Müsteşarı Suud El-Kahtani o değişiklikte görevden alınmıştı.

Son değişiklikte Cemal Kaşıkçı cinayetinden kaynaklanan krizin etkisi olmakla birlikte cinayetten birinci derecede sorumlu olduğu tahmin edilen Veliaht Prens Muhammed bin Selman (MbS)’ın konumuna ve yetkilerine hiç dokunulmaması dikkat çekti. Bu kişinin Veliaht Prenslik, Başbakan Yardımcılığı, Savunma Bakanlığı, Güvenlik ve Siyaset İşleri Kurulu Başkanlığı, İktisadi İşler Kurulu Başkanlığı vasıfları aynen devam ediyor. Bu arada Suudi Arabistan’da kralın aynı zamanda başbakan konumunda olduğunu ayrıca bir başbakanlık makamı olmadığını dolayısıyla başbakan yardımcılığı görevinin kralın yardımcılığı anlamına geldiğini belirtelim.

İlginç bir gelişme de daha önce yolsuzluk davalarından dolayı ülkede birçok önemli üst düzey şahsiyetin Riyad’daki beş yıldızlı Ritz Carlton Oteli’nde oluşturulan cezaevine kapatıldığı sırada bu otelde gözetim altında tutulanlar arasında yer alan İbrahim El-Assaf’ın Dışişleri Bakanlığı görevine getirilmesi oldu. Kral Selman’ın ve oğlunun samimi adamı olarak görünmeye çalışan Adil El-Cubeyr ise makamını koruyamadı. Kral onu biraz daha etkisiz bir konuma getirerek Dış İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı görevine atadı.

Yeni kurulan Suud Uzay Kurulu başkanlığına ise Kral Selman, Sultan adlı oğlunu atadı.

Kral reform konusunda yeni bir adım atarak bakanlardan birinin yardımcılığına bir bayanı atadı. O da Ticaret ve Finans Bakanlığı’nın özel yardımcılığına getirilen İman bintu Hibas.

Bu değişikliğin Suud yönetiminin imaj düzeltme planına ne kadar yarayacağını önümüzdeki dönemde göreceğiz.

(YENİ AKİT)

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » »
Share
605 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...