logo

26 Kasım 2019

Kılıçdaroğlu ne biliyor?


Akif Beki
a.beki@gmail.com

Bakan Albayrak’ın ekonomiyi kötüleyenlere ‘terörist’ dediği ne kadar doğruyduysa…Kılıçdaroğlu’nun “Beştepe’ye giden CHP’liyi biliyorum” dediği de ancak o kadar doğru.

Albayrak, ‘ekonomi aleyhine algı oluşturdukları’nı söylediği ekonomistlerle ‘terörle mücadele aleyhine algı oluşturmak’la suçladıklarını bir tutmuştu. ‘Farkları yok, aynı şeyi yapıyorlar’ diye konuşmuştu.

CHP sözcüleri ve muhalif medya fırsatı ganimet bildi. Lafı sündürdüler ve başladılar ‘vay, ekonomi kötüdür demek suç oldu ha’ diye Bakan Albayrak’a yüklenmeye.

Bakan’ın dedikleri sorunluydu ama bu da değildi…

O sıra bu yanlışlığa nasıl itiraz ettiysem, şimdi Kılıçdaroğlu’nun söylediklerinin çarpıtılarak yansıtılmasına itiraz etmek de aynı şekilde okura borcum.

Dün Hürriyet’te İsmail Saymaz’a konuşarak aslında ne dediğini, nasıl başka manaya çekildiğini Kılıçdaroğlu’nun kendisi de anlattı.

Yine de bizzat kaynağından kontrol etmenizi öneririm. FOX TV’de İsmail Küçükkaya’ya canlı yayında söyledikleri sosyal medyada dolaşıyor, o videoya ulaşıp kendi kulağınızla dinleyebilirsiniz.

Küçükkaya, Rahmi Turan’ın ‘müthiş haberi’ni soruyor. ‘Doğrudur diyebilir misiniz’ diye üsteliyor. Beştepe’ye gizlice gidip Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüştüğü iddia edilen CHP’li ismi tahmin etmesini istiyor…

Kılıçdaroğlu da iktidarın CHP içinden birilerilerine kanca atmaya çalıştığına dair duyumlar aldığını belirtiyor. O yüzden şaşırmadığını, böyle hamleler beklediğini dile getiriyor. Hatta bir değil, birden fazla ismin Beştepe’ye görüşmeye çağrılması ihtimalinden söz ediyor. Bunun olabilibirliğine ‘doğrudur’ diyor. ‘Birilerini ayartarak CHP’yi karıştırmak istediklerini biliyorum’ manasına laflar ediyor. Ama kimler olduğuyla ilgili tahmin yürütmeyi ve isim vermeyi reddediyor.

İkisi de duyumlar, ihtimaller ve tahminler üzerinden konuşuyor anlayacağınız.

Bakan Albayrak’ın sözleri gibi, Kılıçdaroğlu’nun ifade biçimini de sorunlu bulabilirsiniz. “Hiçbir CHP’li yapmaz” diyerek arkadaşlarına kefil olmadığı için eleştirebilirsiniz de. Size kalmış…

Fakat buradan, “Biliyorum, doğrudur” dedi, “Öyleyse çıksın açıklasın” sonucu çıkmaz.

Dün Albayrak’ın sözleri istismar edilirken dolduruşa gelinmemesi için uyarmıştım. Şimdi de tersinden bir yalan ve istismar rüzgarı estiriliyor, inanıp kapılmayasınız, aman dikkat!

CHP sözcüleri ve muhalif medyanın Albayrak aleyhindeki manipülasyondan yararlanması ne kadar kabul edilebilirse…Kılıçdaroğlu karşıtı manipülasyondan AK Parti sözcüleri ve iktidar medyasının yararlanması da o kadar makbul.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, CHP’yi dizayn etme zannı altında bırakan ‘müthiş haber’, boşluk ve çelişkilerle doluydu. İlk günden ‘müthiş asparagas’ kokuyordu, sakatlıklarını yazmıştım.

Rahmi Turan, kaynağını “Beştepe’den iyi haber alan’, iktidara yakın ve güvenilir bir dost diye tarif etmişti.

Kaynağı, başka bir gazeteci, Talat Atilla çıktı. O da kaynağını, adı kendisiyle mezara gidecek “Bir CHP’li” diye tarif ediyor. 7 yıldır konuşmadığı, görüşmediği Kılıçdaroğlu’na da haberi ‘bir şekilde’ doğrulattığı iddiasında.

Haberi Cumhurbaşkanlığından sızmış gibi sunanlar, altında kalınca terse çevirerek CHP’yi kaynak gösteriyor. Kılıçdaroğlu’nu, Erdoğan’a tuzak kurma zannı altında bırakıyorlar bu kez.

İlk yalanlarının dumanı daha tüterken bu manevralarına neden güvenelim?

Cumhurbaşkanlığı hakkında öne sürdükleri yalan çıkmışken CHP hakkında öne sürdüklerinin doğruluğuna niye inanalım?

Gözü kapalı üstüne atlayıp peşinen inanmamızı isteyenler, bir daha düşünsün.

Siyaseti ucuzlatma pahasına zincirleme yalana alet ve ortak olmak, yapanı yıpratmaz, itibarından götürmez mi?

Karalama siyaseti, karalama siyasetidir. Kim, kime karşı kullanırsa kullansın.

CHP liderinin iddiayı doğruladığı, önceden haberdar olduğu, Muharrem İnce’nin gittiğini bildiği sonucu o yayından ancak çarpıtmayla çıkartılabilir. Art niyetsiz mümkün değil. Zorlama yorumla bile!

Savulun ‘müthiş fotoğraf’ geliyor

Doğan Grubu’nun 60. yıl gala gecesine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılacağına değinmiştim. Hilton İstanbul’daydı.

Kavga, çıktığı yerde sulha bağlanacaktı. Bu hayra alametti.

Can sıkansa Ertuğrul Özkök’ün yine artistlik yapacak olmasıydı. 29 Ekim resepsiyonunda, Beştepe’de yaptığı gibi.

FOX Haber Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk ve Sözcü’nün başındaki Metin Yılmaz’la ‘başardık, işte buradayız’ havası atıp ‘var mı üçümüze yan bakan’ pozu kesmişlerdi. Aff-ı şahaneye uğrayarak Külliye protokolüne girmenin tadını çıkarıyorlardı.

‘Özkökgiller niye dışarıda’ dediği için dışarda bırakılanları, içerden pozlarla tekrar çatlatacaklar diye endişeye gark olmuştum.

Korktuğum olasılık gerçek çıktı, sormayın dostlar!

Kaynağım bir gazeteci. Ama çarmıha gerseler adını açıklamam, benle mezara gidecek, hiç üstüme gelmeyin.

‘Müthiş üçlü’nün üçüne de davet ulaşmış. Artık iltifat-ı şahaneye tam mazhariyet kazandıklarına işaret.

Külliye onaylı, akredite sabit davetli kadrosuna dahil olduklarını öğrenmiş bulunuyorum. Hayırlı, uğurlu olsun.

FOX Haber’in tepesindeki Şentürk ve Demirörenlerin Hürriyet’inden Özkök’le birlikte, Kılıçdaroğlu’nun ‘amiral gemisi’ Sözcü’yü temsilen yayın yönetmeni Yılmaz da orada.

7 Aralık’ta onlar erecek muradına, biz çıkalım kerevetine.

(KARAR)

Etiketler:
Share
562 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...