logo

20 Mayıs 2019

İslam’ın kapsama alanı


Ahmet Taşgetiren
a.tasgetiren@gmail.com

İki soru önemli:

Bir: İslam bizim neyimiz olur?

İki: İslam’ın kapsama alanı nedir?

“İslam bizim neyimiz olur?”a cevap vermek, bir anlamda “Müslüman oluşumuz”un nasıl bir anlam ifade ettiğiyle ilgilidir. Yani Müslümanlığımıza bilinç yüklemektir. Müslümanlığımızı bir tür miras olmaktan çıkarıp, bilinçli tercihimiz haline getirmektir.

İslam bunu ister. Neden ister? Çünkü İslam’la ilişki, hayati bir sorumluluğun idrakidir. Bir hayat tarzı tercihidir. Hayatı anlamlandırma ve içini belli değerlere göre doldurma işidir.

Kur’an, ki kendini İslam dairesinde gören kişinin kişilik dokularını belirleyen ilahi ölçüler bütünüdür, orada “Yaratan size din olarak İslam’ı seçti – İslam’dan başka alanlara yönelmeyin, bu kabul olmaz” uyarıları var, daha da ötede “Müslüman olmaktan başka bir şekilde ölmeyin, ölecekseniz, ki öleceksiniz, ancak Müslüman olarak ölün” ikazı var. Yani yarın Yaradan’ın huzuruna varacaksınız, oraya O’nun sizin için seçtiği insanlık kıvamı demek olan Müslümanlık ile varın.

İslam’la ilişki böylesine hayati bir ilişki. Bu dünyadan ebediyete doğru akan yolculukta bir tür kurtuluş belgesi niteliğinde.

İslam’la ilişki böylesine shayati bir mahiyet taşıyor ise, onun “kapsama alanı”nı bilmek de o kadar hayatidir.

Bu, “Müslüman olmak neyi içerir?” sorusunun cevabını bulmakla ilgilidir. Bu aynı zamanda “Yaratan bizden nasıl bir insan olmamızı istiyor?” sorusunun cevabını vermeyi de gerektirir.

Bu konuda Müslümanlar olarak her birimizin yeterince hassas davrandığımızı söylemek mümkün değil.

Herkes kendi hayatına bakabilir: İslam benim hayatımda hangi alanları kapsıyor, ya da kapsamıyor?

Bu, aslında her birimizin hayatımızın hangi alanlarını İslam’ın ölçüleriyle tanzim ettiğimizle ilgili bir meseledir.

Yani İslam, Kur’an, ya da Hazreti Peygamber gelip, teker teker her birimizin hayatını kurgulayacak değil. İnsan o değil çünkü. İslam özgür bir tercihtir, inanç da öyle, “Ben Müslümanım” demek, “Ben Kur’an’da bildirilen, Hazreti Peygamber’in hayatında yaşanan ölçülere göre bir hayat tanzimini seçtim” demektir.

İşte odur “kapsama alanı” dediğimiz şey.

Burada da farkında olunması gereken husus şudur: İslam benim hayatımda daha sınırlı, dar alanlara sıkışmış durumda mı? Hayatımda İslam ne kadar var, olması gerekene göre bir azalma söz konusu mu?

Yaratan’ın huzuruna “Güzel bir Müslümanlık” dosyası ile varmak, sanırım üzerinde kafa yormamız gereken şey bu.

“Güzel Müslümanlık dosyası”nı yazacağım.

(KARAR)

Etiketler:
Share
435 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...