logo

07 Haziran 2019

İslam dünyasında Ramazan bayramı(2)


Ahmet Varol
a.varol@gmail.com

İslam dünyasında bu yılın Ramazan ayına en büyük çalkantılarla giren ülke Sudan oldu. Sudan’da ordu genel komutanlığının yani Türkçedeki karşılığıyla genelkurmay başkanlığının önünde toplanan kalabalığın dağıtılması için 3 Haziran Pazartesi günü emniyet güçleri tarafından saldırı düzenlendi. En son yapılan açıklamalara göre bu saldırılarda sivillerden öldürülenlerin sayısı 100’ü geçti. Olayları takip edenler öldürülenlerden bazılarının Nil Irmağı’na atıldığını ve daha sonra buradan onlarca cesedin çıkarıldığını dile getirdiler.

Güvenlik güçlerinin böyle bir saldırı gerçekleştirmesinde Askeri Geçiş Konseyi Başkanı Abdülfettah Burhan’ın Mısır’a ve konseyin başkan yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu’nun da Suudi Arabistan’a yaptığı ziyaretlerin ve bu ziyaretlerde aldıkları talimatların, sivil kalabalıklar karşısında takınacakları tavır konusunda yapılan yönlendirmelerin önemli rolü olduğu olaylarla ilgili değerlendirmelerde bulunanların birçoğu tarafından dile getirildi. Biz gazetemizde 31 Mayıs tarihinde yayınlanan yazımızda söz konusu ziyaretlerden söz etmiş ve bu ziyaretlerden sonra Askeri Geçiş Konseyi’nin sivil isyanı yönlendiren Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri’ne yönelik tavırlarının sertleşmesine dikkat çekmiştik.

3 Haziran Pazartesi günü gerçekleştirilen korkunç saldırılarda ve katliamda özellikle, Suudi Arabistan’ı ziyaret eden ve orada testereci veliaht prens Muhammed bin Selman’la görüşen Muhammed Hamdan Daklu’nun birinci derecede rolü olduğu yönünde yorumlar yapıldı. Çünkü bu kişi daha önce de Darfur’da Cancevid gerillaları ile birlikte bölgenin zenci ahalisine yönelik korkunç saldırılarla ve insafsızlığıyla tanınmıştı. Veliaht prens Bin Selman’ın da ona akıl vermiş olabileceği tahmin ediliyor. Ancak katliam konusunda metot bilgisinin Mısır’ı ziyaret eden Abdülfettah Burhan’a, Sisi tarafından verilmiş olabileceği tahmin ediliyor. Çünkü sergilenen tavır Sisi’nin adamlarının Rabia katliamında sergilediği tavra çok benziyordu.

İlginçtir ki Sudan’daki cuntaya sivil kalabalıklar karşısında sert tavır sergilenmesi konusunda akıl verdiği tahmin edilen Suudi Arabistan yönetimi katliamdan sonra yaptığı açıklamada güya Sudanlı taraflar arasında diyaloğa devam edilmesi ve sağduyuyla hareket edilmesi çağrısında bulundu. ABD’nin bu ülkeye sadece silah değil aynı zamanda akıl ve strateji de verdiği anlaşılıyor. Suud diktatörlüğü aynı zamanda öldürülenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralananlara da acil şifalar diledi.

Cunta yönetimi olaylardan sonra önce Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri’yle yapılan anlaşmaları iptal ettiğini açıkladı. Sonra da yeni bir sayfa açmak ve müzakereleri başlatmak için hazır olduklarını ileri sürdü. Normalde daha önce kabul edilmiş herhangi bir nihai anlaşma yoktu. Sadece bazı konularda ittifak sağlanmıştı. Ama cunta bunları da tanımadığını, her şeyi baştan, sıfırdan almak istediğini duyurmuş oldu. Eğer bir uzlaşma sağlanamazsa cunta bir yıldan daha kısa bir süre içinde seçim yapacağını ve yönetimi bu seçimde kazananlara teslim edeceğini söylüyor. Ancak sivil isyanı sürdürenler geçici yönetimin kendilerine devredilmemesi durumunda cuntanın gölgesi altında ve gözetiminde yapılacak seçimlerin güven verici olmayacağını düşünüyor. O yüzden sivil eylemleri sürdürmek ama askerlerle herhangi bir çatışmaya da girmemek istiyor. Kısacası Sudan’da gidişat bir istikrar sağlanmasının bu aşamada çok yakın görünmediğine işaret ediyor.

İslam dünyasında Ramazan bayramıyla birlikte yaşanan önemli olaylardan söz etmeye inşallah müteakip yazımızda da devam edeceğiz.

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
340 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...