logo

08 Mart 2019

İmamoğlu’na tepki neyi gösteriyor?


Akif Beki
a.beki@gmail.com

Sen misin, “Beka söylemi sokakta karşılık bulmuyor, bulsa halk kin ve düşmanlığa tahrik olmaz mıydı şimdiye” diyen… Akşamına kalmadı, Ekrem İmamoğlu’na ‘tokat gibi tepki’ görüntüleri düştü ortalığa.

Güya dünkü çıkarsamamı yalanlayan görüntüler…

Bir vatandaş elini sıkmamış CHP adayının, nedenini de “PeKeKe’li teröristlerin elini sıkmak vatana ihanettir” diye açıkladığı duyuluyor.

İktidar medyası üstüne atladı, ‘flaş flaş, İmamoğlu’na tokat gibi cevap’ anonslarıyla yayıyor.

Yaygaracılar da ‘Bak işte beka söylemi sokakta tutmuş, görünür hale gelmiş, hani izine rastlanmıyordu, dediğin gibi değilmiş, al sana ispatı’ diye gözüme sokuyor.

‘Bravo, aferin, galeyana getirmeyi başardınız, körükleye körükleye tepkiyi sokağa taşırdınız, İmamoğlu’nun bekamızı tehlikeye attığına inandırdınız vatandaşı, bölücükle tam da işte böyle milleti bölerek, sokakta karşı karşıya getirerek mücadele edilir, helal size” dememi bekliyorlar.

Ankara’da duvara ‘Biji Mansur’ yazan kişiyi tespit ettirmiş Mansur Yavaş’ın ekibi, iddiaya göre iktidar destekçisiymiş, suç duyurusuyla yargıya intikal ettirdiler dün.

O slogan da ayrı bir kanıt sayılıyor, beka söyleminin sokağa yansıdığının kanıtı…

Şunu ispatlamış oluyor sözümona bu örnekler: İktidar, demokratik muhalefetle değil terör örgütleriyle sandıkta yarışıyor. Cumhur İttifakı, seçimlerde siyasi rakipleriyle değil terörle mücadele ediyor. Ve, muhalefet sinsice önemsizleştirmeye çalışsa da seçmen, belediye değil beka ve kader seçimlerine gittiğimizi artık kavrıyor, durumun ciddiyetini anlıyor, aldırıyor…

Halk, kendisinden istendiği gibi bunun sıradan, herhangi bir belediye seçimi olmadığını, adaylar ve partiler arasında değil de Cumhur İttifakı’yla ‘dörtlü çete’ arasında geçtiğini görmeye başladı yani.

Bugünümüzü bize sağlayan propagandalara ne kadar teşekkür etsek az, bin yaşasınlar, kara çalma timleri değil de bir halk uyanıyor öyle mi?

Sanki Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘karşımızda bekamıza saldıranlar var meşru muhalefet yok’ derken tepkinin sadece sandığa saklanmasını istememiş, militanlar eliyle sokağa da yansıtmaya çağırmış gibi seviniyor karalayıcılar.

Oysa Erdoğan, muhalefet kazanırsa iktidar tökezlerken terör örgütlerinin bundan yararlanarak palazlanacağı ve kaos çıkarmaya çalışacakları tezini işliyor.

Teröristlere bırakmadan kışkırtmalarla sokağı provoke edip kargaşaya zemin hazırlamak bu tezi çürütmez, Cumhurbaşkanı’nın amacıyla ters düşürmez sanmıyorlar mı bir de!

‘Muhalefet bir belediyeyi kazanırsa terör örgütleri kazanır, seçimlere gitmiyoruz içimizdeki düşmanla savaşıyoruz’ havasını sandıkta estirmenin sakıncaları başka. Sokağa indirmek başka. Sokakta eserse nelere yol açacağını idrakten dahi acizler fakat.

Bırakın eşit ve adil şartlarda kampanya yürütmelerine fırsat vermeyi, rakipleri sokağa bile çıkamayacak hale getirmek gurur duyulacak bir şeymiş gibi…

‘Sokağa çıkarılmaması gereken hainler, dış güç oyuncakları neden sandığa sokuluyor peki’ denmeyecek zannediyorlar.

Terörle mücadelenin ucuz popülizme alet ve siyaseten istismar edilmesi terörle mücadeleye zarar vermezmiş, yargı ve kolluk yerine icabında seçmene de ajitasyon hesabıyla havale edilebilecek bir görevmiş gibi…

Külahıma anlatmasınlar, Binali Yıldırım’a anlatsınlar yeter.

“Gaza gelmeyin, abartmayın, İstanbul’a başkan seçiyoruz” uyarısı onun. “Kim daha iyi belediye hizmeti verecekse o seçilsin” mesajı ona ait. Her adayın oy verilebilecek meşru bir seçenek olduğunu, beka endişesi yaşamadığını o söylüyor.

Önce onu İmamoğlu’nun kalleş terörist olduğuna ikna edin, sonra gelin köpürttüğünüz tepkinin neyi kanıtladığını baştan tartışalım.

(KARAR)

Etiketler: » » » » » » » »
Share
536 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...