logo

15 Mart 2019

İktidardan üç sevindirici düzeltme


Akif Beki
a.beki@gmail.com

Birincisi, Veyis Ateş’in Habertürk yayınında Süleyman Soylu’dan geldi. “Taksim’de ezan protesto edildi” kışkırtmaları, İçişleri Bakanı’nı da kaygılandırmış. Tehlikenin farkına varmış ki provokasyona gelinmemesi için uyarıyor.

Diyor ki; “Beni ürkütür bu olaylar. Siz Kahramanmaraş olayının nasıl çıktığını biliyor musunuz? Ben Kahramanmaraş olaylarının, Çorum olaylarının nasıl çıktığını iyi okudum. Bizi korkutacak esas mesele, fay hatlarımız üzerinden çatışmaların tetiklenmesidir. Türk-Kürt, Alevi-Sünni, laik-dindar bunlar bizim fay hatlarımızdır ve bugüne kadar Batı bunu çok iyi kullandı…”

Şöyle de noktalıyor; “Ezanın ıslıklanması gibi bir hadiseyi başka bir tarafa çekerlerse toplumsal kargaşayı, çatışmayı önlemekte zorlanırız. Allah muhafaza iki tarafın birbirini tahrikiyle meydana gelebilecek bir iş olursa bu güvenlik sorunu olarak bizi ciddi uğraştırır. Bu, tehlikeli bir iştir. Kim bunu yapıyorsa, bu akılsızlığından değildir. Bu planlı, programlı…”

Taşıdığı sorumluluğa yakışan bir açıklama. İktidara düşen yatıştırmaktı; körüklemek, kanırtmak, büyütmek değil.

Organizatörler ve kırpılmamış görüntüler ezanı yuhalama, ıslık ve sloganlarla saldırıp bastırma kastını zaten yalanlıyordu.

Doğru olsa bile bir avuç marjinalin densizliği ya da üç-beş provokatörün planlı tahriki denip geçilecek, bu yönüyle araştırılıp üstüne gidilecek bir olaydı.

Ülkeyi ayağa kaldıran, infiale çağıran siyasi tepkiler, eğer milleti galeyana getirmek gibi kirli ve maksatlı bir tezgah varsa ancak ona hizmet ederdi.

Din üzerinden toplumu bölme ve birbirine düşürme senaryolarına karşı uyanık kalmak, bütün siyasi çıkarların üstünde tutulmalı. En başta da devleti yönetenlerin görevi.

Ezana saygısızlığı üstlenen de yokken iddiada ısrar edip ortalığı velveleye vermek, seçmen kızıştırmak için yararlanmaya kalkmak, ‘aynı zihniyet’e sokup bütün muhalefeti din düşmanlığıyla suçlamak, cümle zındıkları sandıkta tepelemeye davet, ateşle oynamak olmaz mıydı?

İçişleri Bakanı’nın ‘planlı, programlı’ tahriklere dikkat çektiğini duyduğuma bu açıdan çok memnun oldum. Ben de bunu söylüyordum.

***

İkinci düzeltme, Numan Kurtulmuş’un ofisinden bana iletildi.

Kurtulmuş’un “Gezi’de, 17-25 Aralık’ta, 15 Temmuz’da Erdoğan’ı deviremediler, şimdi 31 Mart’ta başarmak istiyorlar” şeklindeki söylemlerini eleştirmiştim.

Seçim çekişmesini darbe, kumpas ve kalkışmalarla bir tuttuğu sonucu çıkıyordu.

Sandıkta değişim aramayı antidemokratik bir müdahale gibi gösterdiğini reddediyor gönderdikleri açıklama.

Amacı, milletin tüm bu badirelerde olduğu gibi 31 Mart’ta da Erdoğan’ın yanında duracağına olan inancını ifade etmekmiş. Yoksa sandıktan kim çıksa başının üstünde yeri varmış Kurtulmuş’un. Bütün demokratik tercihler kabulüymüş, hepsini saygın görüyor.

Ne ala!…

Demek ki meramını doğru ifade edemeyip maksadı aşmış. Bana da düzeltme duyarlılığı için teşekkür etmek kalıyor.

***

Üçüncü ve son düzeltme ise İzmir adayı Nihat Zeybekci’den.

Sıkıyönetim savcısı babasından dolayı Soyer’in adaylığının kamu vicdanını zedelediğini söylemişti.

Radyo Sputnik yayınında, rakibi Tunç Soyer’in birlikte tartışmaya çıkma teklifine verdiği cevabı hatırlattım. Adaylığının meşruiyetini tartışmaya açan o sözleri geri almasını şart koşuyordu.

Zeybekci; öyle anlaşıldıysa bundan üzüntü duyacağını, saygısızlık sayacağını, Soyer’i meşru bir rakip olarak gördüğünü belirterek aralarındaki yanlış anlamayı düzeltti.

Böylece hem Soyer’in şartı yerine geldi, canlı yayında tartışmalarının önündeki engel ortadan kalktı. Hem de hakaret, karalama ve itibarsızlaştırma kampanyalarından uzak geçen İzmir seçimlerini rahatlattı, centilmenlik havasına düşen tek gölge silindi.

Demek ki ayrıştırmadan, ötekileştirmeden, teröristlerle değil meşru bir rakiple yarış şeklinde de sürdürülebiliyor muhalefetle mücadele. Demokratik siyasete saygı ve sadakati için gelin de kutlamayın Zeybekci’yi.

(KARAR)

Etiketler: » » » » » » » » » » »
Share
553 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...