logo

”Her cürüm beraber işlenmiştir”

MHP Başkan Adayı Meral Akşener, kendisinin Gülen Cemaati’ne yakın olduğu iddiasını tekrar reddetti ve “Cemaat terör örgütüyse bir de bunun yardım yatakçılığı var. 14 yıldır her cürüm beraber işlenmiştir. Yardım yataklık yapanların da peşini bırakmayacağım.” dedi.

Meral AkşenerMHP Genel Başkan Adayı Meral Akşener NTV’de soruları yanıtladı. Akşener, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kendisi hakkında sarf ettiği “paralel” suçlamasına yanıt verdi. Akşener, MHP yönetimiyle birlikte Hükümet ve Gülen Cemaati’ni de suçlayarak şu sözleri sarf etti:

“Bana paralel yaftasını aynı Ergenekon yaftası gibi yapıştırmaya başladılar. Baktılar o olmadı Dev-Sol yaftası yapıştırdılar… 2010 yılında bu cemaat şu anda iktidarda olanlarla birlikte bir anayasa değişikliği yaptı. Gülen ‘Ölüler bile kalksın’ dedi.  Bam teli 2010’dur. Ben 2010’da ‘hayır’ diye çalışan en aktif siyasetçiyim. Ne oldu? Ben haklı çıktım. Referanduma ‘hayır’ oyunu destekledim. Nasıl cemaatçi olurum? (Hükümet ve Cemaat) Şimdi saç saça baş başa girdiler. İddialar yargıda, yargı karar verecek. Umarım iddialar sonucu Ergenekon gibi olmaz. (Cemaat) Terör örgütüyse bir de yardım yatakçılığı var. 14 yıldır her cürüm beraber işlenmiştir. Yardım yataklık yapanların da peşini bırakmayacağım… Bizim partimizde her şeye aday olursunuz ama 1 numaraya aday olamazsınız. Olursanız Mossad olursunuz, ajan olursunuz, paralel, DEV-SOL olursunuz. Hatta yakında IŞİD bile olurum.”

“Delegeler de mi paralelci ?”

Akşener “paralel” iddiaları ile tüzük değişikliği için kongre talebine imza veren delegelerin de suçlandığı söyledi ve şunları söyledi:

“548 delege imza verdi. 1100 delegeyle görüştüm. 3’ümüze bu imzayı verdiler. Bunlar teşkilat. Geriye kalan görüşmelerde “Ben imzayı vermemem ama kongreyi toplarsanız tüzüğü değiştirmek için oy kullanırım” dediler. Bu partinin delegelerini de paralelcilikle suçladılar. 1153 delege Bahçeli’yi oy vererek seçtik. Partimizi ele geçiren dış dünyadan yaratıklar değiliz. Bugün paralel, şer odağı olduk. Adama sorarlar bu 548 delege, ben de dahil, biz de mi kandırdık ? Kandırılanlar kervanına Bahçeli de mi katıldı ?Hadi adayları attık, delege ne olacak. Bunlar partinin sahipleri.”

“Ülkücülüğümü kimseye tartıştırtmam”

Meral Akşener kendisine yöneltilen “Siyasete DYP’de başladı” eleştirilerine de şu yanıtı verdi:

“İnsanı aptal yerine koymayan eleştirilere saygılıyım. Ben aktif politikaya DYP’de başladım. 2001 yılında Bahçeli’nin davetiyle geldim ve bana tören düzenlendi. “Meral Akşener Ülkücü değil” demeyi kabul etmem. Benim abim Kocaeli il başkanlığı yaptı. Biz Türkeşçi bir aileyiz. Kendim ocaklıyım. Üniversitede de hocalık yaptığımda da DYP de politika yaptığımda da kimse benim milliyetçiliğimden taviz verdiğimi söyleyemez. İlk politikaya başladığım yer MHP olmadı, tamam ama ülkücülüğümü kimseye tartıştırtmam. 1 Kasım seçimlerinin sonuçları MHP mensuplarını derinden bir sarstı. Yıllarca biz ha bugün ha yarın diye götürdük bazı şeyleri ama HDP’nin arkasına düşen milletvekili sayısı gerçekten travmatikti. Bu itirazların karşılığında “Sen halkta varsın aday ol” diye bir ses yükseldi. 2011’de de geldi bu teklif ama kabul etmedim. Bir şehrimizden 5 kişi “Ya aday ol ya da istifa edeceğiz” dediler. Ege’den 4 belediye başkanı aynı şeyi söyledi. Kütahya’dan Mustafa Demirci “Ya aday oluyorsun ya da aday oluyorsun” dedi. Pek çok insanla istişare yaptım. Kahir ekseriyet aday olmamı istedi. Abim istemedi ama oğlum “Bugün değilse ne zaman?” diye sordu. 1 Kasım taban için travmatikti. Benim açımdan değil.”

“Ben olsan meclis başkanını seçtirirdim”

Akşener 7 Haziran seçimleri sonrası elinde yetki olsa farklı bir tutum sergileyeceğiniz söyledi:

“Eğer ben olsaydım kesinlikle meclis başkanını seçtirirdim. O dönemde bugünkü Bahçeli ve AKP arasındaki bahar havasına bakıldığında o gün hükümet kurulması istenmiş demek ki. İktidar olmamayı kilitleyen 17-25 Aralık’tır. Bahçeli yemekler verdi Ramazan’da. Büyük bir grup AKP ile koalisyon kurulmasını istedi benim katıldığım yemekte. Bahçeli uzun uzun 17-25 Aralık’tan ve başkanlık sistemi yüzünden olamayacağını söyledi. Bahçeli bu konudaki görüşlerini muhafaza ediyor mu sormak istiyorum. Herhalde bu zamanda en asap bozucu konuşmayı ben yaptım ki iftiraya uğradım. Ben Bahçeli’nin söylediklerini tekrarladığım için bu iftirayla karşılaştım. Bazılar hakkında dava açtı. Bahçeli 17-25 Aralık’tan vaz mı geçmiştir. Bu Erdoğan’a bir darbe midir ? Ben olsam o gece CHP ile iletişim kurar ve meclis başkanını seçtirirdim.”

“AKP bir propaganda makinesi”

MHP Genel Başkan adayı, AKP’nin politik anlamda tutumu ve yöntemine dir de şu eleştirilerde bulundu.

“Uzun zamandır iktidar hem muhalefeti yapıyor hem iktidarı. Partimin bir iletişim problemi var, millet yanlış yaptı demek yanlıştır. AKP herşeyden şikayet ediyor. Kaçak savcıya Başbakan kendi Mercedes’ini verdi. Şimdi muhalefet yapıyorlar. Çözüm sürecine çok üst perdeden sizler söyledik ama orada bıraktık. Mitingler yapmadık mesela. Alo Fatih’ler vardı belki ama direkt halka gidemedik. Olay çıkmasın dedik ama siyaset yapma alanımız kısıtladık. “Analar ağlamsın” sözünün nasıl bir zehir taşıdığını anlatamadık. Buna fırsat tanıdık. AKP bir propaganda makinesi. Şu ana baktığımızda da bir yalan makinesi gibi. Aynı şeyleri söyleye söyleye bir süre sonra insanlar inanıyor.Çözüm sürecinde herkes sevinçten ağlıyor. Bir programa çağırdılar tesadüfen. Dedim ki “Eroğan her şeyi ölçtürür. Bakar oy kaybettiriyor her şeyi bitirir. Sanki diğer partiler analar ağlasın istiyor.

Kaynak: Al Jazeera

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » »
Share
879 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.