logo

12 Aralık 2019

Handke’ye Nobel ödülü


Rasim Özdenören
riozdenoren@gmail.com

Bu yıl Nobel Edebiyat Ödülü yazar Peter Handke’ye verildi. Ödülün parasal karşılığı 9 milyon İsveç Kronu (yaklaşık 900 bin avro) tutuyor.

Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bazı ülkelerin bu yılki edebiyat ödülünün Handke’ye verilmesini protesto sadedinde törene temsilci göndermediği bildiriliyor.

Ayrıca birbirinden farklı mahfiller tarafından, Bosna Hersek’te işlenen soykırımı inkâr eden ve her fırsatta eski Sırp lider Slobodan Milosevic’e duyduğu hayranlığı dile getiren Avusturyalı yazar Peter Handke’ye ödül verilmesi protesto edildi ve İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi’nin kararını gözden geçirmesi talep edildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da Nobel Edebiyat Ödülü’ne sert tepki gösterdi ve bu yılki ödülü: “Utanç verici ve rezalet” olarak niteledi.

Bu ödül bazı yıllar tarafgir davrandığı, ideolojik kayırmalara yer verdiği için tepkilere yol açmıştı.

Daha önce de bir münasebetle ifade etmiştik, sanat ve edebiyat ürünlerinin bizzat müellifi tarafından bir maksada veya herhangi bir ideolojiye alet olarak meydana getirilmesi bir şeydir; aynı ürünün müellifinin dışında kalan güçler tarafından siyasaya alet edilmesi başka bir şeydir.

Yazarın ideolojik tutumunun tartışılması edebiyat alanının içinde kalır. Yazar meydana getirdiği ürününün onun siyasal görüşünü ne ölçüde yansıttığı tartışması edebiyat alanının içinde kalır ve bu kapsamda tartışmaya yol açar.

Oysa sanat ve edebiyat dışı “güçlerin”, aynı ürünü siyasal çıkar için kullanmak üzere istismar etmesi, olayı şaibeli hale getirir.

Vaktiyle bir Soljenitsin veya Pasternak, yaşadıkları dönemde, muhalefet ettikleri Sovyet rejimini, edebiyat ölçülerini zedelemeden romanlarında eleştirdiler. Bu durum, edebiyatın iç değerlerini ihlâl etmeden gerçekleştirildiği için meşrudur. Ancak aynı yazarların, aynı ürünleri, edebiyat dışı bir güç tarafından (diyelim ki Nobel Ödülü organizasyonu veya CIA tarafından), siyasal maksatlara alet edilirse, burada, o işin meşruiyeti tartışmalı bir hale dönüşür.

Vaktiyle soğuk savaş döneminde ve halen, CIA’nin kültürel savaşta, birçok ünlü yazarın (Ignacio Silone, Raymond Aron, Arthur Koestler, George Orwell, J.P. Sartre, vb) hizmetinden yararlandığına ilişkin bir haber yayınlanmıştı (17 Haziran 2002 tarihli Yeni Şafak). Adı geçen yazarların siyasal görüşleri CIA ile yüzde yüz örtüşse bile, onların adı geçen kuruluşa ve o kuruluşun siyasal emellerine kişisel olarak hizmet etme durumu ile, eserlerini aynı emele alet etme durumunu birbirinden ayırmamız gerekir, diye düşünüyorum.

CIA’nin bu yazarların hasbî olarak meydana getirdiği eserlerden istifade etmesi anlaşılabilir bir olaydır. Ama aynı kuruluşun, bu yazarlara eser sipariş etmesi işin mahiyetini tümüyle değiştirir.

Handke’nin durumu da bu çerçevede değerlendirilmelidir. Yazarın iflah olmaz bir ırkçı olduğu sabit… Yazarlık değeri ise sıradan… Nobel ödülü üstün başarılı yazarlara ve bilim adamlarına mı veriliyor, yoksa İsveç Kraliyet Akademisi’ne bir biçimde hulul edenlere mi? Akademi’nin bu tutumu tartışılmalı bence…

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler:
Share
397 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...