logo

07 Mart 2019

Hamas – Mısır ilişkileri


Ahmet Varol
a.varol@gmail.com

Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas) Siyasi Birim Başkanı İsmail Heniyye bir heyetle birlikte Mısır’ın başkenti Kahire’ye üç haftadan fazla süren bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaret sonucu gerçekleşen en önemli gelişmelerden biri 2015 yılında Rafah sınır kapısından çıkıp Mısır tarafına geçmelerinden sonra kaçırılan dört Filistinli gencin serbest bırakılması oldu. Bu gençler cezaevinden serbest bırakıldılar ve Gazze tarafına geçtiler. Bu hadise aynı zamanda bu gençlerin Mısır’ın resmi milisleri tarafından kaçırıldığı gerçeğini de bütün açıklığıyla gün yüzüne çıkardı. Ama şartlar gereği Filistinliler bu gerçeği gündem konusu yapmamayı tercih ettiler.

Heniyye’nin ziyaretinin ardından Mısır istihbaratının ileri gelenlerinden bir heyet de Beyti Hanun tarafındaki Erez sınır kapısını kullanarak Gazze’ye giriş yaptı. Erez sınır kapısı Gazze’nin kuzeyinde, 1948’de işgal edilmiş ve “İsrail” olarak tanımlanan tarafa açılan bir sınır kapısıdır. Yani Mısır istihbaratının üst düzey elemanlarından oluşan heyet doğrudan Mısır’a açılan Rafah sınır kapısını değil, Erez sınır kapısını kullanarak İsrail tarafından giriş yaptılar. Heyet Gazze’ye girdikten sonra bu bölgedeki İçişleri Bakanlığı’nın yetkilileri tarafından karşılandı. Bölgede Hamas’ın Siyasi Birim Başkanı İsmail Heniyye başta olmak üzere hareketin üst düzey yetkilileri ve liderleriyle görüşmeler yaptılar.

Son dönemde meydana gelen önemli gelişmelerden biri de Mısır’ın beş yıl aradan sonra ilk defa Gazze’den grup halinde umre ziyareti yapılması için Rafah sınır kapısının kullanılmasına izin vermesi oldu. 3 Mart Pazar günü Gazze’den umre ziyareti gerçekleştirmek isteyen bir grubun Rafah sınır kapısından Mısır tarafına geçmesine izin verildi. Ama Mısır güvenlik görevlileri umre ziyareti için giriş yapmak isteyenlerden on beş kişinin girişine izin vermedi ve onları geri gönderdi. Diğerlerinin giriş yapmasına izin verildi.

Bütün bu gelişmeler bir Hamas – Sisi yönetimi yakınlaşması değildir. Hamas, Mısır yönetimiyle daha önce de ilişkilerini sürdürmüş ve bu ülkenin Filistin içinde, Hamas ile Fetih arasında uzlaşma sağlanması için arabuluculuk yapmasına herhangi bir itirazda bulunmamış, bilakis bunu talep etmiştir. Filistin uzlaşması konusunda Mısır’ın arabuluculuğunun kabul edilmesi hatta istenmesi Mısır tarafında haksız bir şekilde zindanda tutulan gençlerin serbest bırakılması için görüşmeler yapılmasından daha ileri düzeyde bir yakınlaşmadır. Ama bu, Mısır’daki yönetimin iç siyasetini onaylama, ona bu konuda destek verme anlamına gelmez. Zaten destek vermediğini göstermek için tavır koyma ve Mısır’ı boykot etme, onun açacağı kapıyı kullanmama gibi bir imkânı yoktur. Gazze’nin siyonist işgal rejiminin kontrolü altındaki bölgelere açılan kapılardan ayrı dünyaya açılan tek kapısı Mısır sınırındadır ve Mısır’ın iç siyasetini reddetmek için bu kapıyı kullanmama gibi bir seçeneği yoktur.

Hamas’ın Mısır’la ilişkiler konusunda sergilediği tavır, Mısır’ın istihbaratına mensup milisler tarafından kaçırılan Gazzeli gençlerin serbest bırakılması için görüşmeler yapması, bundan sonuç elde etmesi, sonrasında Mısır istihbaratının Gazze’yi ziyaret etmesi vs. de bizim Sisi rejimine olumlu yaklaşmamıza gerekçe oluşturacak gelişmeler değildir. Filistin’in şartları tamamen kendine özeldir. Onun kendisini zorlayan sebeplerden kaynaklanan çıkışlarını ve irtibatlarını anlayışla karşılamamız gerekir. Ama bizim nazarımızda Sisi cuntası yine aynı cuntadır ve o yine bir zulüm yönetimidir. Onun gerçekleştirdiği işkenceleri ve idamları görmezden gelmemizi gerektirecek bir durum söz konusu değildir.

(YENİ AKİT)

Etiketler: » » » » » » » » »
Share
586 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...