logo

25 Aralık 2019

Hablemitoğlu suikastını çözen gazeteci tanık


Bülent Orakoğlu
b.orakoglu@gmail.com

Pazartesi günkü yazımın başlığı “Derin yapı acilen tasfiye edilmeli” şeklindeydi’. Zira, Hablemitoğlu suikastında son yaşanan olağanüstü gelişmeler devlet içinde bu suikastın faillerini 17 yıldır saklayan derin yapı FETÖ Gladyosu’nun CIA desteğiyle hala varlığını devam ettiriyor olma ihtimalini ortaya çıkarmıştır. Oysa FETÖ Gladyosu, 17/25 Aralık darbe girişiminde, 15 Temmuz Kalkışmasında başarı sağlayamadığı için TSK, polis ve yargı başta olmak üzere devlet kurumlarından büyük oranda tasfiyeye edilmişti. 15 Temmuz kanlı kalkışması sonrasında tutuklamalar ve operasyonlar devam ederken FETÖ tarafından kaza süsü verilerek veya zehirlenerek çeşitli suikast yöntemleriyle öldürülen Özal, Gaffar Okan, Hablemitoğlu, Behçet Oktay, Yazıcıoğlu, Haydar Meriç, Dink ve Aselsan cinayetleri elde edilen yeni deliller ve gizli tanıkların verdiği ifadeler ile ilgili tekrar soruşturulmaktadır. Karşımızda küresel hegemonik güçlerin gizli servisleriyle iş birliği içinde bir cinayet ve ihanet şebekesi var.

Hablemitoğlu suikastına ilişkin en önemli detay FETÖ çatı davasının iddianamesinin ekinde yer alan gazeteci bir tanık ifadesi sayesinde ortaya çıktı. Soruşturma savcısı, söz konusu tanığın yeniden ifadesini aldı. Tanık, ifadesinde, olayı Nuri Gökhan Bozkır’ın bizzat kendisinin anlattığını, ancak suikastı gerçekleştiren kişinin isminin farklı olduğunu söylediğini ifade etti. Bunun üzerine savcı, Bozkır’ın olay günü HTS kayıtlarını inceledi. Bozkır’ın telefonun, Hablemitoğlu’nun öldürüldüğü gün 18 Aralık’ta sabahın ilk saatlerinde evinin sokağında sinyal verdiği, ancak bir süre sonra hattın çıkarıldığı tespit edildi.

Savcılık, tanığın “Cinayet silahını Mogan’a attı” beyanı üzerine burada da bir inceleme yaptı. Bozkır’ın telefonunun cinayet günü Mogan’da da sinyal verdiği aktarıldı. Bozkır’ın akşam saatlerinde Mogan Gölü civarında kendinden alt rütbeli birisinin telefonuna hattını taktığı ve bu hattın sinyal verdiği öğrenildi. Bu tespitler üzerine Ankara 5. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından Nuri Gökhan Bozkır hakkında ‘suç işleme amacıyla kurulan örgüte üye olmak’ ve ‘tasarlayarak adam öldürme’ suçundan tutuklama kararı verildi.

HABLEMİTOĞLU SUİKASTINI GERÇEKLEŞTİREN N.G.B ZİHNİ ÇAKIR’IN HABER KAYNAĞI MIYDI?

Hablemitoğlu suikastının çözülmesinde büyük katkısı olan gazeteci tanık halen Avaz Türk’ün Genel Yayın Yönetmeni olan Zihni Çakır’dı. Suikastın tetikçisi olarak suçlanan NGB de Zihni Çakır’ın haber kaynağıydı. Zihni Çakır bu enteresan durumu şöyle açıklıyor; “İşin aslına bakılırsa bu gelişme karşısında büyük bir şok yaşadım. Bir katil kendi işlediği suikastı bu kadar kusursuz anlatmış olamazdı. Üstelik bir FETÖ suikastı olan Hablemitoğlu’nun öldürülmesiyle suçlanan NGB, yine bir FETÖ kumpası olan Sauna Çetesi Operasyonu ile Ö.K.K’dan ihraç edilmişti. Dahası N.G.B., MİT TIR’larına baskın ihanetinin asker faillerinin çözülmesi ile ilgili de İstanbul Emniyeti’ndeki sürece yardımcı olmak için ciddi çabalar sarf etmiş beraberindeki bir ‘Gizli Tanık’ ile birlikte FETÖ’cülerin açık hedefi olmuştu.

UKRAYNA SUİKAST ZANLISINI TESLİM EDECEK Mİ?

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Ukrayna’da yapılanmaya başlayan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), son yıllardaki çabalarıyla kurumsallaşma başladı. Eğitim, kültür ve medya alanlarındaki çalışmalarıyla “yumuşak güç” oluşturmayı tercih ettiği vurgulanan FETÖ’nün, Ukrayna’da 2001’den bu yana “Uluslararası Meridyen Okulu” adı altında faaliyet gösterdiği belirtiliyor. İngilizce ve paralı eğitim verilen Uluslararası Meridyen Okulu’na ülkenin zeki, başarılı çocuklarının yanı sıra, tanınmış siyasetçi, yönetici çocuklarının alınmasına özen gösterdiğine işaret ediliyor. Örgüt, bu yolla politikacılar, bürokratlar ve işadamlarını etki altına almaya, çıkarları doğrultusunda kullanmaya çalıştığına dikkat çekiliyor.

Medya, FETÖ’nün diğer ülkelerde olduğu gibi Ukrayna’da da vazgeçemediği alanların başında geliyor. Örgütün, Ukrayna ve Türkiye ile ilgili gelişmelere, kendi penceresinden bakarak “Ukrayna haber” sitesinden yayınladığına işaret ediliyor. Tepki çekmemek için Ukrayna’nın demokratik yapısını göz önünde bulunduran FETÖ’cülerin, son günlerde, Türkiye’deki darbe girişimine karşı tavır almış gibi göründüğü ancak özellikle Batı basınında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhine çıkan haberlere ağırlık verdiği belirtiliyor.

Ancak 2018 yılında MİT, Ukranya’da ele geçirdiği FETÖ’cü Salik Zeki Yiğit’i Türkiye’ye sorunsuz getirmişti. 10 Ocakta Ukrayna’da yargı önüne çıkacak suikast zanlısı N.G.Bozkır’ın Türkiye’ye iadesi halinde suikast emrinin kim tarafından neden verildiği, FETÖ Gladyosu’nun kaos planlarının deşifre olabileceği korkusu ile iadesinin engellenmesi yönünde FETÖ’nün gerek yargıyı gerekse medyayı etkilemeye çalışması kabul görmez diye düşünüyorum. Zira Başkan Erdoğan ve Adalet Bakanı Gül suikast zanlısının iade edilmesi konusunda çok ciddi ağırlık koymuş görünüyorlar.

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler:
Share
471 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...