logo

01 Şubat 2019

Gökçek görmesin bu yazıyı


Akif Beki
a.beki@gmail.com

Özhaseki’ye bir dokun, bin ah işit. Melih Gökçek’ten yana çok dertli.

Hürriyet’ten Ertuğrul Özkök’e konuşmasa haberimiz olmayacaktı.

Dedikodular doğru çıktı, eski başkan Gökçek’le aralarındaki soğukluk asılsız değilmiş.

İçini dökmese, söylentiler doğrulanmayacağı gibi, aralarının neden açıldığını da öğrenemeyecektik.

Bahsi Özhaseki açmış, “Biraz dertliyim, sizinle dertleşmek istiyorum” diye girmiş söze. Ve lafı direkt Gökçek’e getirmiş.

“Melih Bey Ankara’da uzun süre başkanlık yaptı. Hizmetleri var. Benim onunla bir meselem yok, ama derdim var” demiş, başlamış söylenmeye.

Fakat Özkök ne kaşıyor ne deşiyor, kanırtmaktan yana değil.

Yine de Özhaseki kırılan kolu yen içinde saklamamaya karar vermiş, bilinsin istiyor.

Dayanamayıp Gökçek’e telefonda sitem konusu dahi ettiğini yakınarak dillendiriyor:

“Ne söylesem üzerine alınıyor. Geçen gün telefon edip ‘Yahu Melih Bey kardeşim sen niye alınıyorsun? Ben kendimi anlatıyorum’ dedim…”

Peki Gökçek’i yerinden zıplatan, aşırı alınganlık göstermesine yol açan ne miymiş?

Tabii ki çocuklarının, akrabalarının belediyede görev alıp almayacağı kendisine sorulduğunda, Özhaseki’nin verdiği cevap…

“Benim çoluğum çocuğum, akrabam belediyenin önünden bile geçmez” demesi zoruna gidiyormuş.

Şöyle serzenişlerde bulunmasın da ne yapsın Özhaseki: “Ama bakıyorum o üzerine alınıyor. Ben 5 dönem belediye başkanlığı yaptım. Çoluğum çocuğum belediyeye girmedi. Zaten hepsinin kendine ait işleri var. Yani kendimi anlatıyorum…”

Kendisini anlattığını söylese de partidaşına dokunuyor, bozulmasına mani olamıyor.

Demek ki konu aşırı hassas, şaka kaldırır yanı yok.

‘Bana bir şey mi demek istiyor’ diye gocunmaktan asabını alıkoyamıyor Gökçek.

Ya bir de Star’dan Nuh Albayrak’a söyleseydi bunları Özhaseki!…Bırakın Gökçek’in homurdanarak sızlanmasını, kızılca kıyamet kopmaz mıydı?

Albayrak’ın salı günü çıkan “AK Parti de aynı akıbete mi ilerliyor” başlıklı yazısını görmesin bile. Hop oturup hop kalkar…

CHP’nin tek parti iktidarından bunalan halkın Menderes’le rahat nefes aldığını, ama sonra güç ve paranın DP’yi de şımartıp nasıl bozduğunu, nasıl tek adam rejiminin CHP’sine benzettiğini anlatıyor Albayrak.

Özal’ın ANAP’ına da aynı şey olmuş, yoldan çıkma ve yozlaşmadan kurtulamamış.

AK Parti aynı akıbete uğramasın diye uyardığı ANAP’laşma tehlikesinin belirtileri şunlar: Güç zehirlenmesiyle efelenmeye, kendilerini üstün görüp tepeden bakmaya, yakınlarını kayırmaya, partizan kadrolaşmaya başlamak…

İktidardaki kan kaybının nedeni buymuş, alternatifsizlik sayesinde istemeden, kerhen oy veriyormuş seçmen. Bu da iyi bir şey değilmiş. Eski sistemde olsa tek başına iktidarı kaybettirirmiş.

Sonra da, Erdoğan’ın partideki yıpranma ve metal yorgunluğunu bertaraf etme çabalarından söz ediyor.

Malum, Gökçek de o çabalar sırasında başkanlığı bırakmak zorunda kalmıştı.

Cumhur İttifakı Ankara büyükşehir adayı Özhaseki’nin dert ortağı seçimi de özenli yani, ekstra rahatsızlık vermekten kaçınmış.

Star gazetesinin yayın yönetmeni Nuh Albayrak yerine, Özkök’e dert yanıyor. O da büyütmeden, köpürtmeden yansıtıyor.

Aksi halde, sürtüşme nedenlerini iyice gözüne sokup hepten çıldırtmaz mıydı Gökçek’i?

(KARAR)

Etiketler: » » » » » » »
Share
412 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...