Son Dakika
Bu sıralarda Suudi Arabistan denince hemen Cemal Kaşıkçı cinayeti akla geliyor. O yüzden ülkenin büyük önem verdiği ve geniş çaplı hazırlıklar yaptığı Geleceğe Yatırım Girişimi (Future Investment Initiative -FII) bir diğer adıyla Çöldeki Davos forumu büyük ölçüde gölgede kaldı.
Kaşıkçı cinayetinden dolayı birçok önemli devlet adamı ve bazı büyük firmaların ileri gelenleri forumu boykot ettiklerini önceden açıkladı. Boykot edenlerin sayısı kırkı geçti. Bazı önemli basın yayın kurumları da forumun sponsorluğundan çekildi. Bu boykotlar ve sponsorların bir bir çekilme kararı almaları forumun tamamen iptal edilmesi ihtimalini de akla getirmişti. Ancak Suudi Arabistan yönetimi yine de söz konusu forumu belirlenen tarihte yani 23-25 Ekim tarihlerinde üç gün süreyle gerçekleştirdi.
Boykotlara rağmen yine de foruma birçok ülkeden ve firmadan katılım oldu. Tabii bu ülkeleri ve firmaları Suudi Arabistan’ın gerçekleştirdiği bir cinayete karşı tavır koymaktan ziyade kendi çıkarları ilgilendiriyordu. Suudi Arabistan önemli bir para kaynağına sahip olduğundan ve yeni dönemle ilgili önemli projeleri olduğundan bu projelerden pay kapabilmek için forumdaki yerlerini aldılar.
Bu forum Suudi Arabistan yönetiminin geleceğiyle ilgili yeni hesaplarının ve planlarının önemli bir boyutunu oluşturuyor. Veliaht Prens Muhammed bin Selman uzun süreden beri “2030 vizyonu” adını verdiği yeni bir vizyon ve yapılanma üzerinde duruyor. Bu vizyonun bir boyutunu ekonomik değişim ve gelişme süreci oluştururken bir boyutunu da siyasi yönden yeniden yapılanma planı oluşturuyor. Siyasi yönden yeniden yapılanma içinde tabii ki ülkenin kraliyet rejimini değiştirme ve halkın iradesinin yönetime yansımasına imkân sağlama gibi bir hesap yok. Hatta bu yönde talepte bulunanlar, dolaylı yoldan da olsa kraliyet ailesini herhangi bir şekilde eleştirenler kendilerini hapishanede buluyorlar. Siyasi yönden yeniden yapılanmanın önemli bir boyutunu, laik çizgiye doğru kayma konusunda adımlar atılması oluşturuyor. Bir diğer boyutunu da siyonist işgal rejimiyle ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda yeni adımlar atarak ABD ve Avrupa’nın hoşuna gidecek bir noktaya doğru ilerlemek oluşturuyor.
Ekonomik yönden yeniden yapılanmanın amacı ise ülke ekonomisinin tamamen petrole bağımlı halde kalmaması için yeni alternatifler üretilmesi ve projeler geliştirilmesi. Bunun için de ekonomik alanda sadece müşteri olmaktan kurtulup aynı zamanda üretici olabilmek için projeler geliştirilmesi, bu amaçla bağlantılar kurulması, yatırımlara kapı açılması hedefleniyor.
Birçok büyük şirketin boykot etmesine rağmen yine de Geleceğe Yatırım Girişimi forumunda Suudi Arabistan önemli bağlantılar kurdu ve proje anlaşmaları gerçekleştirdi.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın aralarında Rus iş adamlarının da bulunduğu bir kesime konuşmasında “Riyad şu an kimlerin düşman kimlerin dost olduğunu anlamıştır” diyerek Rus şirketlerini ülkesinde yatırım yapmaya çağırması Cemal Kaşıkçı olayından dolayı Batının kendisini sıkıştırması sebebiyle alternatifler arayışı içine girdiğini gösteriyordu.
Kaşıkçı olayında Rusya, Çin ve İran’ın Suudi Arabistan’a fazla yüklenmekten uzak durmaları da onun alternatif arayışı içine girmesi durumunda kendilerine yönelmesine imkân sağlamak için kapıları açık tutmaları anlamına geliyordu. Bununla birlikte ABD ve Batı da Suudi Arabistan gibi önemli bir para kaynağını tamamen ellerinden çıkarmak istemiyor.
Tabii dünyadaki bu çıkar hesapları elleri kana bulanmış eşkıyaların her şeye rağmen kendilerine bir kapı bulmalarına imkân veriyor.
(YENİ AKİT)
Etiketler: Ahmet VarolYorum yapabilmek için Giriş yapın.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
02 Mart 2020 YAZARLAR
02 Mart 2020 YAZARLAR
04 Ocak 2020 YAZARLAR
03 Ocak 2020 YAZARLAR