-
23 Ekim 2019 YAZARLAR
İnsanı akıl ve irade ile donatan Allah, insan için bu dünyada gerekli olan temel değerleri belirlemiş, dünyayı imar etme ve yönetme işini aklın rehberliğine bırakmıştır. Hangi çağda yaşıyor olursak olalım, bireyin genel kabul görmüş kuralların ve normların dışına çıkan değerlendirmeleri, itirazları her zaman önemlidir.
Zira çoğulculuğun, ihtilafların, eleştirel düşüncenin ol...
-
21 Ekim 2019 YAZARLAR
ABD Başkanı Donald Trump’ın hiçbir kural ve adap tanımayan cahilane konuşmalarına bütün dünya ile birlikte artık biz de alıştık sayılır. Barış Pınarı Harekatı’nın başladığı ilk günden bu yana öylesine şeyler söyledi ki bazen başımız döndü, bazen de midemiz bulandı. Ayrıca Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a gönderdiği skandal mektup, bütün dünyayı utandıran kara bir leke olarak geçt...
-
13 Ekim 2019 YAZARLAR
Geçtiğimiz günlerde TRT3’te Richard Strauss’un Obua Konçertosunu dinliyorum. Konçerto başlamadan önce sunucu eserin kısaca yazılış hikayesini anlattı. Ünlü konçertonun besteleniş öyküsü gayet ilginç. Nazilerin kanlı döneminin ardından Hitler yeraltı sığınağında 30 Nisan 1945 günü intihar etmiş ve bir dönem kapanmıştı.
Richard Strauss, savaş bittiğinde Bavyera eyaletinin güne...
-
11 Ekim 2019 YAZARLAR
Suriye konusunda yazı yazmak bile o kadar can sıkıcı bir durum ki, insana gerçekten acı veriyor. Esad’ın zalimliğinin sonuçları bir insanlık dramı olarak hepimizin önünde duruyor. Yüzbinlerce sivilin, çocukların, bebeklerin katledildiği ve milyonların evlerini-barklarını terk ederek muhacir olmak zorunda kaldığı bir dünyada vesayet savaşının patronları kim kazandı, kim kaybetti...
-
09 Ekim 2019 YAZARLAR
Modern zamanların en gelişmiş yönetim biçimi olan demokrasinin esasını oluşturan adalet, liyakat, ehliyet gibi temel değerlerin Müslüman dünyada yeterince gelişmediği, daha doğrusu bu esaslara dayalı bir yönetim modelinin oluşturulamadığı bir gerçek. Bu tespite itiraz edenler haklı olarak, adaletin, liyakatin ve ehliyetin İslam’ın en temel ilkelerinden olduğunu, Kur’an’ın bu il...
-
07 Ekim 2019 YAZARLAR
Hiç uzağa gitmeye gerek yok, Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana siyasi ve toplumsal tarihimize baktığımızda bütün kesimlerin toplumla helalleşmesinin bir zaruret olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Kuşkusuz kuruluş yıllarının şartlarından doğan bir takım zaruretleri bir ölçüde anlayışla karşılayabiliriz, ama sonrasında ortaya çıkan dayatmaları, jakoben zihniyeti toplumsal hafızada...
-
06 Ekim 2019 YAZARLAR
Her yıl yaz bitip sesime sonbahar eğilmeye başladığında kendime söz veriyorum; Bu defa yaza veda etmeyeceğim ve gözlerime sonbaharın ağlamasına izin vermeyeceğim. Çünkü biliyorum ki bir adım sonrasında kış gelecek ve kışın ardından ilkbaharın kraliçesi Nisan’ın çılgın çiçekleri koro halinde kanımızda yeniden bahar ateşleri yakacak...
Ama yapamıyorum, yapraklar birer birer dö...
-
04 Ekim 2019 YAZARLAR
Osmanlı padişahlık sistemiyle yönetilen ama kurumsal derinliği olan ve güçlü olduğu dönemlerde çağdaşlarıyla karşılaştırıldığında da üstünlükleri olan büyük bir devlet. Dolayısıyla bugünkü Türkiye bütün eksikliklerine rağmen, Osmanlı gibi kadim bir devletin mirasına sahip.
Hemen belirtmek gerekiyor ki, Türkiye’nin bugünkü yeni sistem arayışlarını değerlendirirken Tanzimat’la...
-
02 Ekim 2019 YAZARLAR
Siyasi ve toplumsal hayatımızda son yıllarda sergilenen tavırlar, davranışlar ve söylemler hem birlikte yaşama irademizi zayıflatıyor, hem de ülkemizin geleceğine ilişkin umutlarımızı kırıyor.
Öylesine bir gerilim atmosferinde yaşıyoruz ki siyasi partilerden toplumun değişik kesimlerine kadar herkes karşıdakini ötekileştirmek, hatta “hain” ilan etmek için adeta tetikte bekli...
-
30 Eylül 2019 YAZARLAR
Yaşanabilir bir toplum inşa etmede her zaman hukukun üstünlüğünün olmazsa olmaz şart olduğunu, ehliyet ve liyakatin esas olması gerektiğini hepimiz biliyoruz. Tarihin bütün dönemlerinde yaşanan tecrübeler göstermiştir ki, sistemin adı ne olursa olsun asgari ahlaki ve hukuki şartları oluşturmadan hiçbir toplumun huzur ve refah içinde yaşaması mümkün değildir.
Aslında gerek si...
-
29 Eylül 2019 YAZARLAR
1986 yılının kış aylarıydı, Levazım Maliye Okulu’nun yedek subay eğitim dönemindeyim. Yoğun bir ders programı uygulanıyordu, sanki üniversite bitirme sınavlarına hazırlanıyor gibiydik. Ayrıca geceleri de haftada bir iki gün okulun koridorlarında içi boş tüfeklerle nöbet tutuyorduk. Neden mermisiz tüfeklerle böylesine absürt bir nöbet vardı hala anlayabilmiş değilim ama neyse......
-
27 Eylül 2019 YAZARLAR
1999 depreminden sonra ilk kez bu kadar ciddi bir şekilde uyarıldık. 17 Ağustos depremini bugün bile hala ürpererek hatırlıyoruz. O gün bu şehrin ciddi bir deprem riski altında olduğunu en acı şekilde öğrenmiştik. Şehirlerimiz birbiri ardına yıkılmış ve 17 bin 500 insanımız o yıkıntıların altında kalarak hayatlarını kaybetmişlerdi. Felaketten kurtulanlar sadece kayıplarının acı...