-
06 Mart 2019 YAZARLAR
İnsanın en büyük mucizesi akıl ve sözdür. Aklımızla anlarız, sözümüzle anlatırız. Sözlerimiz kelimelerden oluşur. Kelimelerimiz, kavramlarımız binlerce yıllık insanlık tarihimizden süzülerek gelir.
Bazı kavramlar var ki, diğerlerine oranla aklımıza, kalbimize ve ruhumuza daha çok tesir eder. Bazen her şeyi değiştirecek güçte olan bu kavramların kuvveti, sözün mucize olmasınd...
-
18 Şubat 2019 YAZARLAR
Suudların zıpçıktı veliahdını Kâbe’nin damındaki görüntüleri dinle edeb ilişkisini zihnime kazıdı. “Din edebdir” diyesim geldi! Milyonlarca Müslümanın gözüne sokulan bu görüntü bütün dünyada “Edeb yahu!” feryadına yol açmış olmalıdır…
Bizim hassasiyetimizi dört asır önce hakîm şairimiz Nâbî zerafetle dile getirmiştir:
Sakın terk-i edebden kuy-ı mahbub-ı Hudadır bu
Naza...
-
27 Ocak 2019 YAZARLAR
Geçen gün TRT’de Ertuğrul’u izliyorum. Az önce de bir başka kanalda bir Kovboy filmi vardı?
Ne çok ölüm sahnesi var. “Öldürme sanatı” diye bir sanat mı var?. Oyuncular ölmeyi ve öldürmeyi iyi öğrenmişler. Çünkü en çok tekrarlanan sahne o.
Moğolları da tanıyamadık. Adamlar Bağdat’ı yıktıkları gibi Konya’ya kadar da gelmişlerdi. O Şaman ayinleri de Ertuğrul’un askerlerinin ...
-
25 Ocak 2019 YAZARLAR
Saç, sakal, giyim kuşam gibi süs unsurlarının özgünlük iddiasında bulunan bir kültür için önemli olduğunda şüphe yoktur. Kaldı ki, İslam sadece bir kültür değil, onun da üstünde evrensel bir medeniyettir. Öyle idi, yine öyle olması beklenir. Bunun için kimse böyle küçük şeylerle meşgul olmayın demesin. Bütün büyük şeyler küçüklerin birikimiyle oluşur.
Ne var ki İslam’ın bütün ...
-
23 Ocak 2019 YAZARLAR
Seksenli yıllarda bizim camiada aldığımız eğitimin en başında, “tebliğ metodu” dediğimiz bir ders gelirdi. ‘İnsanlara bir konuyu en iyi nasıl anlatmalıyız?’ bunun metotlarını öğreniyorduk.
Sonradan iletişim fakültesinde okuduğumda bunun batı dünyasında “iletişim yöntemleri” başlığı altında anlatıldığını gördüm.
Tebliğ metodu konusunun iki önemli ve vazgeçilmez başlığı var...
-
23 Ocak 2019 YAZARLAR
Politikacı “cam ev”de oturmalıdır. Bizde cami ve kamu binalarının penceresi, dışarıdan geçenlerin içerisini görecekleri şekilde yere yakın yapılır. Kapılar büyüktür ve kapatılmaz. İçeriye rüzgar ve vahşi hayvan girmesin diye deriden bir perde ile kapatılır. Osmanlıda yürütmenin merkezine “Bab-ı âlî” denir. Yani “Büyük Kapı”.
1. Meclis açıldığında içeride kürsünün arkasında “...
-
17 Ocak 2019 YAZARLAR
Terörist teröristtir. İsrail’de, Amerika’da, Kandil’de, Pensilvanya’da ya da Ankara’da, İstanbul’da farkeder mi? Peygamberin evinde olsa ne yazar o kişi. Ya da Firavun’un sarayında bir Musa (AS) olabileceğini de unutmayalım. Hz. Yusuf’u kardeşleri kuyuya attı. Ama firavunun sarayında buldu Cebrail onu.
Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere’den sonra en fazla sahabi mezarı ...
-
16 Ocak 2019 YAZARLAR
En ahlaklı bizdik. ‘Önce ahlak ve maneviyat’ şiarını iç dünyamızla hiçbir çelişkiye düşmeden söyleyebiliyorduk.
Şimdi söylesek, bize bıyık altından gülerler.
“Hz. Ömer, devletin işini yaparken devletin mumunu yakıyordu. Kendi işine bakarken kendi mumunu. Biz, işte böyleydik.”
Teorik olarak öyleydik. Pratik olarak öyle olamadık.
“Yolsuzluk, haksızlık, açlık olamazdı ...
-
11 Ocak 2019 YAZARLAR
Merhum dava arkadaşım Bekir Topaloğlu İslâm Ansiklopedisi’nin ‘velî’ maddesinde şu açıklamayı yapmıştı:
“Abdülkerîm el-Kuşeyrî ‘velî’nin ‘yardımcı’ şeklindeki anlamını, ‘Allah velîlerinin O’nun dinine yardım etmeleri ve kendisine itaati temsil eden gruplar içinde bulunmaları’ şeklinde yorumlamıştır. Kuşeyrî’ye göre Allah’ın dost edindiği kimsenin alâmetlerinden biri O’nun ta...
-
01 Ocak 2019 YAZARLAR
Bizim hayatımıza güzellik katan, dinden, gelenekten beslenen hayallerimizi vardı. “Hayal gerçeğin anasıdır” derdik. İnancımızın taşıyıcısı olan hayallerimiz uğruna mallarımız, canlarımız, sevdiklerimiz feda olsun derdik. Gelip “Reelpolitik putu”na toslayınca evdeki hayallerimizin çarşıya uymadığını gördük. Para, makam, kadın, güç başımızı döndürdü. Siyasetin labirentleri arasın...
-
29 Aralık 2018 YAZARLAR
Başlıktaki çarpıcı söz muhtemelen İmam el-Gazâlî’ye aittir. “Câhil” kelimesi genellikle “âlim” (bilgili) kelimesinin zıddı olarak kabul edilir. Oysa bu kelimenin türediği “chl” (cehl) kökü İslam öncesi Arap dilindeki kullanımlarına göre “hoyratlık, nobranlık, saldırganlık, barbarlık” gibi manalara gelir. Dolayısıyla “câhil” nitelemesi öncelikle ve özellikle hoyrat, nobran, sald...
-
06 Aralık 2018 YAZARLAR
Duyuyorum ki, şimdi yine birileri biat topluyormuş.
Bir zamanlar Şevket Kazan da, Erbakan için yazılı biat topluyordu. 12 Eylül’de o gece, o belgeleri yak yak bitmedi. Korkarım tarih yine tekerrür ediyor, hem de daha cahilce!
“Biat” ya da “Bey’ad” Arapçadaki “satın alma” anlamına gelen bir mastardan üretilen bir kelimedir ve dini anlamda “Cennetin satın alındığı sözleşme”...