logo

24 Ocak 2019

Erdoğan’ın gündem belirleme gücü


Akif Beki
a.beki@gmail.com

Eskisi kadar yerinde değil, kuvvetinde azalma mı var diyorsunuz?

Yanılıyorsunuz, sorun Erdoğan’ın evde, işte, kahvede kendini konuşturma becerisinde değil.

Sorun, Erdoğan’ı serbestçe konuşmanın güçleştirilmiş, açık sözlü tartışmanın zorlaştırılmış olmasında.

Gündemi tayin etme gücü, tek yönlü taraftar propagandasından çok karşıtların yaygarasına dayanır.

Konuştuğunuzda toz kaldırıp kaldıramamanız, reaksiyon fırtınaları kopartıp kopartamadığınıza bakar. Karşı rüzgar estirme imkanınızla ilgilidir.

Karşı rüzgar, korkudan başını çıkaramayacak hale gelmiş, esmeyi göze alamıyor ya da esecek mecra bulamıyorsa… Toz, başkaldıramayacak kadar sinmiş, kalkması riskli ya da meydan müsait değilse… Nasıl olacak da tozu dumana katacak, diğerlerini bastırarak gündemi hep siz oluşturacaksınız?

Gündem tek başına değil, ancak diğerlerinin katılımıyla belirlenebiliyor. Diğer seslerin kısıldığı, susturulduğu ya da medyada duyurulmadığı biçimine dayatma deniyor, gündem dayatma. Tutanı yok onun da.

Gazete ve ekranlara getirilen kısıtlar, fiili yasaklar, serbest tartışmaya konan engeller, baskı ve sansür pratikleri en çok iktidardakilere zarar verir. Gündem tayin güçlerini kırarak…

Yılmaz Özdil’in son sansasyon başarısını ele alalım.

Kendini tabulaştırmaya güç yetirebilse de sözünü tartıştırmasaydı mesela… Eleştirtmese, yergiye kapatsa, zırha bürünüp oklardan korunsa, adının alaya alınmasını imkansızlaştırsa, ağız da göz de açtırmasa, karikatürünün çizilmesine izin, hak ve fırsat tanımasa…Yine de başarabilir miydi?

Yani Mustafa Kemal’e prestij kitabı yaptım, herkesin vardı onun da olmasın mı deyip abarttıkça abartacaksın. 1881 kişiye fahiş fiyattan kapış kapış satacaksın. Havada karada okutmakla, kaşla göz arasında servet kaldırmakla kalmayacaksın. Anıtkabir’den dahi rol çalacak, Beşiktaş’taki yayınevi mağazasında ballandıra ballandıra ziyarete açacaksın kitabı. Alamayan Atatürkçüleri bari görmeye çağıracaksın, cam arkasından göstermeyi bile lütuf ve kıyak havasına sokacaksın. Bir yatır çaputu bağlatmadığın kalacak, kutsal emanet süsü vereceksin, kült yazarın kült kitabı pozları keserek iyice karikatürleşeceksin…

Ama mizah konusu olacak kadar kaba ve abartılı bu gülünçlüğe, bu karikatürlük pişkinliğe gülmeyecek, seni ciddiye alıp kapında kuyruk izdiham olacak, boş kağıda imza atsan yine alırım diye üstünü başını paralayacak, tarikat şeyhi gibi burnunu sildiğin mendile yüz sürebilmek için kendini helak edecek, kendinden geçip müritleşecek, birbirini ezecek okurların…

Mümkün olabilir miydi Atatürkçüleri güle oynaya böyle gaza getirmesi, Özdil’e eleştiri sınırlansa, kısıtlansa, yasak olsa?

‘Atatürk düşmanları akıllarını oynatıyor, çekemiyorlar bu satış rekorlarını, kafaları almıyor bu sevgiyi, hasetten delirecekler, kıskananlar çatlasın, inadına Mustafa Kemal, siz satışlara yüklendikçe yobazlar daha da çıldıracak, haydi asılın’ diyebilir miydi kendi kendine? Dese kaç yazardı?

Geceye gündüz, Özdil’e karşıtları lazım.

Taraftar kızıştırmanın, yelkenlerini ters rüzgarla şişirmenin sırrını çözmüş.

Takipçilerinizi üstüne kışkırtacağınız bir karşı taraf ortada yoksa, kime karşı dolduruşa getireceksiniz? Hangi karşıtlık ve zıtlaşma duygusuyla doldura doldura transa geçirteceksiniz onları? Basacak nasırı nereden bulup da zıplatacaksınız?

***

Resmi gündemi belirleme tekeli kursanız bile gayriresmi olanı elde tutamazsınız.

Sakıncalı bulduğunuz görüşler yer altına çekilir ve kontrolünüzün dışına çıkar.

Alın işte, Susma Platformu otosansür araştırmasını açıkladı.

Katılımcıların yüzde 79’u, kendisini sansürlüyor. Gerçek duygu ve düşüncelerini korkudan saklıyor, renk vermiyor, tepkisini belli etmiyor.

Hangi ortamlarda mı kendini gizliyor insanlar?

İnternet, işyeri, ev, aile meclisi ve dostlar arasında bile…

Hangi konularda mı?

Başı, siyaset çekiyor.

Tek kale oynatılan maç, kendinden bahsettirmeye muktedir olabilir mi?

(KARAR)

Etiketler: » » » »
Share
366 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...