logo

14 Aralık 2018

Erdoğan’dan rol çalan parazitler


Akif Beki
a.beki@gmail.com

İkinci 100 Günlük Eylem Planı’nı açıkladığı sıralar, Cumhurbaşkanı konuşuyor.

Fakat daha Erdoğan, adli ve idari soruşturma başlatıldığını, üç kişinin gözaltına alındığını, tüm boyutlarıyla inceleneceğini, sorumluların ortaya çıkarılması için gereken her şeyin yapılacağını söylemeye kalmadan…

Ankara’daki elim tren faciasıyla ilgili gündemi, korsanlar kaçırıyor. Korsanlar, yani iktidar parazitleri…

Ne beklersiniz; tüm dikkatlerin Erdoğan’ın ağzından çıkacak sözlere çevrilmesini.

Oysa, uzağa komplo fışkırtma, en deli saçması kılıfı uydurma yarışına giren hazır kıta işgüzarlar boş durur mu?

Erken kalkan çoktan yol almış o saatte, durumdan vazife çıkararak ajandayı rayından saptırmışlar bile…

Ölen üç makinistten casus, intihar komandosu çıkarmaya kadar vardırılmış iş.

Kaza değil düşman saldırısı kılıfına sokulmuş.

Zamanlama yine çok manidar, suçlu yine dışarıda bulunmuş.

Fırat’ın doğusuna operasyon kararımızı duyan dış gücün düğmeye bastığı tespit edilmiş. Bu kadarının tesadüf olamayacağı, rastlantıyla izah edilemeyeceği belirlenmiş.

Dolayısıyla pis kokular gelirken altında kötü yönetim, tedbirsizlik, ihmal ve kusur gibi başka nedenler aramaya hacet kalmamış.

Kesin hüküm verilerek adli ve idari makamlara soruşturulacak bir şey bırakılmamış, resen kapatılmış dosya.

Kaza süsü verilmiş bir emperyalist oyunla daha karşı karşıyaymışız. İçeride üstlenilecek bir sorumluluk yokmuş ki kimin günahını alacakmışız şimdi.

Kaç cana mal olduğu, ateşin düştüğü kaç yeri yaktığı, yüreklerin acıdan kaç parça burna geldiği umurları değil.

Görevleri idareye laf getirmemek hesapta.

Sorsanız; kaza mahalli hudutlarında soluksuz vatan nöbeti tutuyorlar.

Kirlilik boca ederek tabloyu bulandıracaklar, planlı bir sabotaj olduğu safsatasıyla güya idareyi sorumluluktan kurtaracaklar.

Ortada düzenlendiği kesinleşmiş bir sabotaj varsa, o da Erdoğan’ın sözlerini sabote eden kendi girişimlerinden başkası değil halbuki.

İkinci 100 günlük icraat programını kaşla göz arasında kundaklamaları da yan zayiat.

Hayır, yani misyonlarının sonlandırıldığını dahi kavramaktan aciz bu parazitleri iktidar, ne yapsın!

***

Durumu, dün bir kez daha tebliğ etti Cumhurbaşkanı, duymuyorlar mı?

“Milletimiz bizden bahane değil hizmet bekliyor. Hayat standartlarını yükseltmemizi bekliyor. Hiçbirimizin bu beklentileri boşa çıkarma, vaktimizi boşa geçirme lüksü yoktur” diye kime söylüyor Erdoğan?

Artık mazeret bulmak, bahanelere sığınmak yoktu. Millet ne istediyse her yetkiyi yürütmeye vermişti; unuttular mı?

Daha ilk 100 günün başında, yeni sistemin kabinesini açıklarken deklare etmemiş miydi Erdoğan, ‘bundan sonra kimsenin bahaneler öne sürmeye, mazeretlerin arkasına saklanmaya hakkı yok’ diye.

İkinci 100 gün geldi, mazeret bulucular kadroyu boşaltmadı hala. O fasıl bitmemiş, o ‘kıta dur’ komutu ulaşmamış gibi tınmıyorlar. Oyalama-göz boyalama mevzilerine kurulmuş, kaldıkları yerden tam zamanlı mesaiye devam ediyorlar.

Bir fasıla, bir teneffüs arası da mı vermez insan. Soluklanın da millet bir nefes alsın hiç değilse, insaf yahu!

(KARAR)

Etiketler: » » » » »
Share
486 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...