logo

13 Aralık 2019

Ekonominin çocukları


Yusuf Ziya Cömert
y.comert@gmail.com

Ekonominin üç oğlu var.

Aslında yanlış söyledim. Ekonomi anasının gözü. Bir sürü meşru ve gayrı meşru çocukları var.

İkide bir karşımıza çıkıyor.

Kimi kız, kimi oğlan.

Kimisi iyi, kimisi kötü.

Bu sıralar daha çok kötülerle karşılaşıyoruz maalesef.

Fakat bugün bahsini etmek istediğim üç erkek çocuk. Üç hiperaktif oğlan.

Biri döviz. Dövizden bahsederken ‘Dolar’ diyeceğim, nüfustaki adı dolar, göbek adı Euro.

Biri enflasyon.

Biri de faiz.

Devletler, daha doğrusu, Türkiye’den bahsettiğimize göre hükümetlerimiz bunlarla yatıp bunlarla kalkıyor.

Bu üç oğlanın gönlünü etmeye, bir yerde sabitlemeye, ayaklarını yere bastırmaya çalışıyor.

Dolar, huysuz, hırçın, asabi, nazlı bir oğlan. Şefkatle yaklaşmamız gerekiyor, kızdı mı zapt edilemiyor.

Ah! Di’li geçmiş zaman kullanmalıyım.

Gelin bundan sonra di’li geçmiş zamanla devam edelim.

Ekonomistlerimiz, devlet adamlarımız doların gönlünü etmek için akla karayı seçiyordu.

Enflasyon da haylaz, laftan anlamaz bir oğlandı. Aklı bir karış havadaydı. Ayağını yere bastırmanın imkanı yoktu.

Faiz, güya ağabey olacak! Bu ikisini yatıştırma görevi ona ait. Ama ne gezer! O da ikide bir kardeşleri gibi azıyor. Ne ‘dur’dan anlıyor ne ‘sus’tan.

Dolar azıcık kımıldandı mı faiz ayağa kalkacak.

Doların başını okşayacak, yatıştıracak.

Fakat okşadıkça dolar daha çok azıyor.

Eh, bazen de yatışıyor!

Kimi zaman da piyasayla alakasız görünen meseleleri bahane ediyor fırlayıp çıkmak için.

Bir ara “ille de papaz’ diye tutturmuştu.

Papazı gönderdik biraz sakinleşti. Artık ne alakası varsa!

Enflasyonun bir gözü faizde, bir gözü dolarda.

Onları zıplarken gördü mü kendisi de zıplıyor.

Bizim bildiğimiz üç kardeşler, bu üç haylaz oğlan böyleydi.

Yani biz onları böyle bilirdik.

Sonra bazı şeyler değişmeye başladı.

Faiz, doları okşamıyor.

Aksine, çömeliyor.

Faiz çömelirken enflasyon da çömeliyor.

Ne hiperaktiflik kaldı ne haylazlık.

Oğlum ne oldu? Hap mı yutturdular size?

Ne yediniz, ne içtiniz de böyle güzelleştiniz?

Ekonomistler kendi lisanlarıyla anlatıyor.

Ben de böyle bir lisan tercih ettim, faiz düştükçe enflasyonun yatışmasını, doların fırlayamamasını temsili olarak anlatmak için.

Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan?

Enflasyon mu faizden çıkar, faiz mi enflasyondan?

Bir münazara var ve münazaranın şimdiki safhasında eski münazaracılardan Cumhurbaşkanı Erdoğan müsabakayı önde götürüyor.

Şu andaki görünüm bu.

Muarızlar, bu üç hiperaktif oğlana hap yutturulduğunu düşünüyor.

En ağır basan görüş, devlet bankaları kullanılarak 20-30 milyar civarında fiktif döviz icat edildiğine ve bu yolla dövizin zapt edildiğine dair.

Hapın tesiri geçince oğlanların yeniden azacağını söylüyorlar.

Öyleyse bile, şu anda görüntü iyi.

Yani operasyon başarılı.

Mamafih arka tarafta ötekilerle pek haşır neşir olmayan bir oğlan daha var.

Hiperaktif falan değil.

Sessiz sessiz duruyor.

Oldukça gergin.

Bu oğlanın adı işsizlik.

Uzmanlar, sessiz fakat tehlikeli diyorlar bu oğlan için.

Patlarsa fena patlar; ortalığı dağıtır.

İnşallah, patlama noktasına gelmeden iyileştirilir; yoksa işimiz çok zor.

Bir de gayrımeşru çocuk var.

Kimse kabullenmiyor. Kimse üstüne yazılmasını istemiyor.

Uzmanlar o çocuğun adını söylemeye çekiniyorlar.

“Üç ‘y’den biri” bile diyemiyorlar.

Bakalım işler nereye varacak.

Düzelir inşallah.

(KARAR)

Etiketler:
Share
436 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...