logo

20 Kasım 2019

DİB hiç bilmediği hayatlara vidyo hazırlıyor, İnstatürban kadınlar coşuyor


Fatma Barbarosoğlu
f.barbarosoglu@gmail.com

Dindarlar, akıllarını/idraklerini ellerindeki telefona infak edince, ekran ile imtihan çetin geçiyor.

Suret yasağının ruhunu, mahremiyetin sınırlarını kavrayamamış zihinler, “kanalıma hoş geldiniz” diyor en mahrem sahneler eşliğinde.

Tesettürün şekil şartlarını yerine getirip ruhunu süpürmüş olan instatürban kadınlar”, hayatlarını 7/24 şeffaf sindirim olarak “kanalından” yayınlayıp fenomenleşiyor.

Saç gizli, uzun kıyafet ile beden saklı, ful makyaj ile yüz hatları olabildiğince parıltılı…

Eşler her daim fon olmaya hazır ve nazır, ne de olsa onlar paranın kaynağı.

Evinden dışarı çıkmayan, erkeklerle aynı ortamı paylaşmaktan beri duran, ama bütün dünyaya, evinin her köşesini, yatak odasının kapısını dahi açan “yeni kadın/instatürban”ların “yeni yuva” anlayışından bihaber DİB, sosyal medya bağımlılığı üzerine vidyo hazırlamış.

Kime hazırlamış?

Bağımlılığın, israfın, gösterişin, hasedin dibini bulmuş, mahremiyeti açı açı imha etmiş instatürbanlılar için mi?

DİB ruhunu kavrayamadığı sorun için, hiç bilmediği hayatlara mihmandarlık yapmaya kalkınca, “ağzı olan konuştu” elbet. Ağzı olup konuşanlar da en az DİB kadar esasında neye karşı olduklarını bilmeden konuştu.

Neoliberal dönemin/ekonominin bütün kodlarını/çarpıklıklarını aşkla içselleştirmiş, her anına törensel zevk ve eylem katan yeni zengin fenomenler, aklı başında olanların aklını ve kalbini yoruyor.

Truman Show’un Dubai efektli Türkiye versiyonu instatürbanlar; akletmeden yaşayanları “kıskananlar çatlasın” mutluluğuna gark ederek, Orhan Veli’nin “Bir elinde cımbız bir elinde ayna umurunda mı dünya” mısraını “Bir elinde kamera bir elinde ayna umurunda mı dünya” olarak güncelleyerek, tepki almaya devam ediyorlar. Onlar seyirci istiyor ve her tepki binlerce yeni seyirci inşa ediyor.

Her devir, “yeni kadın”a kendi ruhundan üflüyor. Buraya kadar tamam da… Bu “yeni kadın”a eş olan “yeni erkekler” kim! Paraya para demeyecek lüks harcamalarına, eşlerinin savurup saçma özgürlüklerine güç yetiren… Ama kendilerini bir özne olarak inşa etmeye gelince işte orada çaresizliğin dibini bulan, kendilerinden “yeni” sıfatı esirgenen “yeni kadın”ın yanındaki o sükutu kendine zehir genç erkekler…

Şallı kızları dillerine dolayan hacılar, hocalar, ağabeyler, amcalar! Siz instatürban fenomen eşi olmak ne kadar zor hiç düşündünüz mü?

Eşine “takipçi” olmuş bütün o kitle için, susarak ve gerektiğinde sadece tebessüm edip onaylayarak var olmak…

Niye düşüneceksiniz ki neticede instatürbanlar “çalışma” günahından beri olduğuna göre yaptıkları her şey “beğeni” konusu…

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler:
Share
282 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...