logo

09 Kasım 2019

Canan Kaftancıoğlu’nun kavgası


Akif Beki
a.beki@gmail.com

İmamoğlu’nun kampanya direktörü Necati Özkan, ‘İstanbul zaferi’ üstüne kitap yazmış, CHP İl Başkanı Kaftancıoğlu da sert çıkmıştı.

Kitap, “Kahramanın Yolculuğu” adını taşıyor.

Tartışmaya İmamoğlu da katıldı. Ama kitabın sadece başlığına şu şerhi düşerek gerisini onayladı: “Her ne kadar beni kahraman diye tanımlasa da ben kendimi öyle tanımlamıyorum. İnsan kendine kahraman dememeli. Ben sadece bir başlangıca imza atmış, daha büyük hizmetlere imza atmak isteyen bir belediye başkanıyım.”

Bahse girerim, Kaftancıoğlu’nun beklediği cevap bu değildi.

Daha önce Özkan da aldığı tepkiye şu karşılığı vermişti: “Konu nedir, nasıl gelişti bilmiyorum ama sayın il başkanı Canan Hanımı severim, takdir ederim. Meselenin ne olduğunu bilmiyorum. İnşallah öğrenirim, varsa o yanlışlığının ne olduğunu daha iyi kavrarım…”

Havayı yumuşatıyor ama Kaftancıoğlu için tatminkar mı, yatıştırır mı, keser mi, sanmıyorum.

Neydi Kaftancıoğlu’nun sıkıntısı: “Kahramanın hikayesini yazıyorum diyerek kahramandan daha çok kendilerini kahramanlaştırmaya çalışan profesyoneller bilsinler ki; yalan, yanlış ve eksik verilerle Genel merkez iradesinin, CHP örgütlerinin ve İstanbul ittifakının emeğine hiç kimse saygısızlık edemeyecektir.”

Kitabı okudum, size de öneririm, üzerinde konuşmaya değer…

Okurken tartışmaya ilişkin de şu kanaate vardım: Herkes kendi zaviyesinden haklı.

Özkan’ın dediği gibi kitap, nasıl planlandığından hangi stratejiyi izlediğine, kazandıran kampanyanın mutfağı, kurgusu ve tatbikatına odaklanıyor.

Siyasal iletişime getirdiği yeniliği, farklılığı, katkıyı meraklıları için arka planıyla kayda geçirme derdinde.

Ders olarak çalışmak isteyen profesyonellere derli toplu sunumdan başka bir iddiası yok. Bunu da gayet iyi başarıyor aslında.

Yararlandığımı söylemezsem olmaz. İyi ki kaleme alınmış bu deneyim.

Zaferi tek başına sahiplenme ya da kendine mal etme çabası sezmedim kitapta. Kendi payına düşenle ilgileniyor. Fazlasına göz diktiği izlenimi edinmedim.

CHP ve İYİ parti liderleriyle kadrolarının zaferdeki payından da bahis var kitapta.

19-11/08/0x0-1573029691902.jpg

Yine de teşekkürler takdirler havada uçuşurken, bu konuda hiçbir cimrilik gösterilmezken…CHP ve İYİ parti il başkanlarının hakkının tesliminde yeterince cömert davranılmadığı inkar edilemez.

Ekipteki pek çok sahne gerisi aktör ismen anılarak öne çıkarılırken aynı kadirşinaslığın kasten kendileri ve parti teşkilatlarından esirgendiği alınganlığı, buradan çıkmış olmalı.

Maruz kaldığı öfkenin nedenini ve nereden çıktığını anlamaya çalışıyor Özkan. Bu eleştiriyi hiç ummadığı, hesaba katmadığı ve hak da vermediği şaşkınlığından belli.

Hazırlıksız yakalandığına göre, kitabın altında bir hinlik, ince hesap ve tasarlanmış art niyet aramamak gerekir. Belki en fazla ihmal ve düşüncesizlikten söz edilebilir.

Başarı ve ödülün adil dağıtılmadığı algısından kaynaklanacak bir dışarda bırakılmışlık ve haksızlık duygusu önlenebilir miydi, bence evet.

Bu isyan patlamadan bastırılabilirdi. Hadi öngörülemedi, sonrasında büyümeden gidermek de mümkündü.

Kaftancıoğlu’nun neye patladığını anlamak zor değil. Kavgasını çaldırmama, emeğine sahip çıkma, hakkını yedirmeme kıskançlığının kıymetini ancak zaferini çaldıranlar, kavgasını elinden kaptıranlar bilir.

Zafer ve övgüyü paylaşmaya gelince çırak çıkarılmış malul ve emekli siyasetçilere sorun, yaşamayan ne bilsin bu krizi!

Vaktinde onarmak yerine sıvayla kapatılan çatlaklar çok baş ağrıtır, siyaset tarihimiz bunun güncel ve ibretlik örnekleriyle dolu.

Meşhur mafya repliğinde en veciz ifadesini bulduğu üzere, üleşeceksiniz vesselam.

(KARAR)

Etiketler:
Share
351 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...