Son Dakika
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bu ülkenin gençliği Gezi’de gördüğünüz vandallar, etek giyerek sokakları ateşe veren o provokatörler, masum kızlarımızı alçakça katleden o ırz düşmanları asla değildir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da Memur-Sen tarafından düzenlenen “100. Yılında Çanakkale Ruhu ve Gençlik” adlı programda konuştu.
Memur-Sen’den övgüyle bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Memur-Sen, milli iradenin yanında ortaya koyduğu kararlı ve samimi duruşuyla takdiri hak ediyor” dedi.
”Bu ülkenin gençliği Gezi’de gördüğünüz vandallar değildir” diyen Cumhurbaşkanı, sözlerine şöyle devam etti:
”Bu ülkenin gençliği etek giyerek sokakları ateşe veren o provokatörler değildir. Bu ülkenin gençliği masum kızlarımızı alçakça katleden o ırz düşmanları asla değildir. Bu ülkenin gençliği işte buradadır.”
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan satır başları şöyle:
”Kadınlara, engellilere, gençlere yönelik özel komisyonlarıyla her kesime hitap eden Memur-Sen, milli iradenin yanında ortaya koyduğu kararlı ve samimi duruşuyla da ayrıca takdiri, şükranı hak ediyor. 2007’de cumhurbaşkanlığı seçimi krizinde, AK Parti’nin kapatılma davasında, yine Memur-Sen hakkaniyet mücadelesinin ve hakikat mücadelesinin en ön saflarındaydı.
Yeni anayasa çalışmalarında, Çözüm Süreci’nde, 17-25 Aralık darbe teşebbüslerinde Memur-Sen yine mücadele safının en önündeydi. Eğitimde 4+4+4 projesinin hayata geçmesinde, kamuda görev yapan kadınlarımızın başörtü sorunlarının çözümünde sergilediği öncü rolle Memur-Sen hakkın, hakikatin, adaletin yanında olduğunu gösterdi. İmam hatip okullarının katsayı mücadelesinde Memur-Sen onların yanında yer aldığını gösterdi. İmam hatip okullarının, meslek liselerinin orta kısımlarının kapatılması olayında yine hakkın ve hakikatin yanında yer aldı.
”BU ÜLKENİN GENÇLİĞİ GEZİ’DE GÖRDÜĞÜNÜZ VANDALLAR DEĞİLDİR”
Sizleri, taşla molotofla maskeyle demir bilyelerle değil fikirle bilimle irfanla saygıyla mücadele verilebileceğini gösteren örnek bir gençlik olarak görüyorum. Bu ülkenin gençliği Gezi’de gördüğünüz vandallar değildir. Bu ülkenin gençliği, etek giyerek sokakları ateşe veren o provokatörler değildir. Bu ülkenin gençliği, masum kızlarımızı alçakça katleden o ırz düşmanları asla değildir. Bu ülkenin gençliği işte buradadır. İşte burada karşımda duran gençler, sizler, bu ülkedeki gençliğinin ta kendisisiniz. Birileri ısrarla diğerlerini gündeme getirebilir, diğerlerini ön plana çıkartabilir. Ama biz biliyoruz ki bu ülkenin, milletin gençlerini asıl temsil edenler, ahlakınızla, çalışkanlığınızla, bilginizle, enerjinizle sizlersiniz. Rabbim sizlerden razı olsun.
ÇANAKKALE SAVAŞLARI’NIN 100. YILI
24 Nisan’da 100. yıl kutlamalarına dünya devlet başkanlarını, hükümet başkanlarını davet ettik. Öyle zannediyorum ki şu ana kadar bize geri dönüşlere baktığımızda 30’u aşkın devlet başkanı, hükümet başkanı bizlerle beraber Çanakkale’de olacaklar. Bakanlarla diğer temsilcilerle bu rakam çok daha yüksek olacak.
”ARTIK BM’YE BİR GÜNCELLEME GEREKİYOR”
Şu anda dünyanın kaderi 5 ülkenin elinde, bir ülkenin iki dudağının arasında. Böyle bir adalet olabilir mi? Artık BM’ye bir güncelleme gerekiyor. Dünya 5’ten büyüktür. Samimi iseler tüm dünyanın her dinin temsil edildiği bir BM Güvenlik Konseyi olmalı.
”EY BATI, KENDİNE GEL, KENDİNE”
Güya medeniyetin, insan haklarının, özgürlüklerin zirve yaptığı günümüz dünyasında çocukların, kadınların, yaşlıların, masum sivillerin acımasızca katledilmesini acıyla, üzüntüyle duyuyoruz, görüyoruz. İşte Suriye, işte Irak. İşte Mısır’da Esmalarımız şehit oldu. Bitmedi, Myanmar’da, Ruanda’da, bütün bunlar oldu. Somali’de bütün bunlar oldu. Dünya ne yapıyor? Dünya seyrediyor. Biz, Suriye’den ve Irak’tan 2 milyon insana ev sahipliği yaparken tüm Avrupa’da 250 bin kişi var. Bizi gördükleri zaman ne diyorlar ‘Bütün bu yaptıklarınız, her türlü takdirin üstündedir.’ Ey Batı, kendine gel, kendine. Bu, bizim medeniyetimizin, inancımızın gereğidir de onun için bunu yapıyoruz. Çünkü biz, Çanakkale’de de aynı ruhla bunu yaptık. Savaşın da savaşmanın da bir şerefi, bir haysiyeti bir ahlakı vardır.
”AVRUPA KAPILARI, AMERİKA KAPILARI TAM ANLAMIYLA DUVAR”
Suriye’deki çatışmalardan kaçan mültecilere Avrupa kapıları, Amerika kapıları tam anlamıyla duvar. Kendi vatandaşlarının burnu kanadığında dünyayı ayağa kaldıranlar, Akdeniz’in adeta bir mülteci mezarlığı haline dönüşmesine seyirci kalıyor. DEAŞ denen örgüt kafa keserek, insanları topluca kurşuna dizerek, camileri, türbeleri, kütüphaneleri, okulları yıkarak bir medeniyet katliamı gerçekleştirirken onlar sadece örgüte katılan üç-beş vatandaşlarının derdindeler.
”SAFAHAT, YASTIK ALTI ESERİNİZ OLSUN”
Gençler; Mehmet Akif Ersoy’un Safahat’i sizin yastık altı eseriniz olsun. Onu okurken istirahate çekilin. Sözlerimi Akif’in Çanakkale şehitlerimiz başta olmak üzere tüm şehitlerimiz için duanın son ifadesiyle bitirmek istiyorum: ‘Amin desin hep birden yiğitler. Allahu ekber gökten şehitler. Amin! Amin! Allahu ekber.’ Allah tüm şehitlerimizden, gazilerimizden razı olsun.”
Etiketler: 100. Yılında Çanakkale Ruhu ve Gençlik » BM » Çanakkale şehitleri » Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan » DEAŞ » eğitim » Gezi » Irak » Mehmet Akif Ersoy » Memur-Sen » Mısır » Myanmar » Provokatörler » ruanda » SafahatYorum yapabilmek için Giriş yapın.
BENZER HABERLER