logo

25 Ekim 2018

Bir despotun eblehlik fotoğrafı


Akif Beki
a.beki@gmail.com

Fırsatım olsa, Prens Selman’ı karşıma alır, Kaşıkçı’nın iki oğluyla verdiği dayanışma fotoğrafına bir daha bakmasını söylerdim.

O karede, kıçtaki yama gibi sırıtan eblehliği bulmasını isterdim.

Hesapta, azmettiricilik suçlamalarını çürüteceksiniz. Kurbanın çocuklarını ayağınıza getirtecek ve dünyaya karşı zoraki poz verdireceksiniz.Ama bu sakil tiyatroyu bile adam akıllı oynamayı beceremeyeceksiniz.

Kurguladığınız taziye sahnesine, arkanıza üniformalı bir korumayla çıkmanın ne anlama geldiğini dahi düşünemeyeceksiniz.

Eliyle belindeki silahın kabzasını kavramış, tetikte bekleyen bir korumanın o mizansende ne aradığını sormayacaksınız.

Maktulün çocuklarından aslında nasıl korktuğunuzu ele vereceksiniz.

Babalarını öldürmüşsünüz gibi size kinlendiklerini, saldırmaları ihtimaline karşı aldığınız bu tedbiri göstererek açık edeceksiniz.

Böyledir işte despotlar; hem pervasız hem de korkak ve gülünçtürler.

Kendi saraylarında, güya babacan bir kucaklaşma şovu planlarken bile dünyanın gözüne tam tersi bir manzara soktuklarını fark edemezler.

Şeytanlığa basan entrik zekaları, sıradan bir aklın ilk bakışta dikkatini çeken basit detayları dahi ıskalar.

Kendi kendilerini sabote etmek, bu yüzden kaçınılmaz dramıdır despotların. Toparlama çırpınışları, daima ayaklarına dolanır.

Güçlerinin büyüsüne kapıldıklarından akılları körelir; ne oldum delisi, budala birer şarlatana dönüşürler.

***

İşte bu despot eblehliğini anlatırdım Veliaht Prens’e.

‘Bak, Trump gibi popülist bir zorba bile neler söylüyor senin bu canilikten yırtma sersemliklerin için’ derdim.

Tarihin gördüğü en aptal örtbas yalanları, iğrenç bir fiyasko diye teneke çalıyor arkandan.

Kollarına sığındığın Trump bile taşıyamadı bu kadar rezillenmeyi, diline düştün, yine de mi uyanamadın?

Rezalet batağında maskaralanmaya, tüy üstüne tüy dikmeye devam ediyorsun, yetmez mi?

Kaşıkçı sağ ve aleyhinde konuşuyorken…Suudilerin insan hakları reformu yapan modern, aydınlık yüzü olarak alkışlanıyordun Batı’da. Gittiğin yerlerde itibar ve saygınlık görüyordun.

Oysa şimdi, bu siyasi cinayetin hukuken sana uzanmasını engellesen de göz kırptığın o medeni dünyanın vicdanında asla aklanamayacaksın.

Açılım vaatleriyle umut verdiğin, gözdesi olmak istediğin Batı, iyi gözle bakmayacak bir daha sana.

Senle iş tutsa bile, karanlık bir yüze baktığını, kirli ve kanlı bir eli tuttuğunu aklından çıkarmayacak kimse.

Sittin sene aleyhinde konuşsa, başarabilir miydi bunu Kaşıkçı?

Onu canice susturmak uğruna kendi kendine bak neler yaptın.

Bir servet döktüğün Çöldeki Davos reklamını da rezil ettin.

İstediğin kadar 50 milyar dolarlık anlaşma haberleri çıkar, başarılı geçiyor de, selfie çektirme kuyruklarının önünde neşeli tafralar sat, işi berbat ettiğini sen de biliyorsun.

Bugün bitecek üç günlük yatırım konferansını boykot edenlerin yanında, Riyad’a gelenler devede kulak bile değil.

Şov yapacaktın, doğru düzgün boy bile gösteremedin, iki görünüp ortadan kayboldun.

Bir de bu vitrin şovu için, ilk güç gösterin sırasında milyarder akrabalarını tutuklayıp yatırdığın hapishane otel Ritz Carlton’u seçmişsin.

Bir de açılışına, Kaşıkçı’nın oğullarıyla o dahiyane fotoğrafı vererek gelmişsin.

Etrafında seni silkeleyerek kendine getirecek hiç mi aklı başında kimse bırakmadın. Bu kadar trajik gülünçlük, en ahmak despotlara bile fazla…

Ama kime söylüyorsun ki!

(KARAR)

Etiketler:
Share
352 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...