logo

03 Ağustos 2019

Bilmekten daha tehlikeli ne var?


Mustafa Karaalioğlu
m.karaalioglu@gmail.com

Ülke ve dünya meseleleri hakkında bilgi ve fikir sahibi olmak” diye geçiştirilen şey, aslında birçok derdin devası, fevkalade mühim bir tavsiyedir. Bilmek; yani meselelerin sebebini anlamak, birden fazla yönü olduğunu idrak etmek, her kararda avantajlar ve dezavantajların varlığını kabul etmek kaliteyi artırır. Hiçbir meselenin sadece siyah veya beyaz olmadığını görmek, empati ve hoşgörüyü güçlendirir. Toplumların değerini yükseltir, onları sözde değil gerçekte büyük devlet ve güçlü millet yapar.

‘Bilgi iktidardır’ derler. Öyle mi bilinmez. Ama bilgisizlik kesinlikle iktidar garantisidir. Hemen tezahürat başlamasın zira sadece Türkiye’de değil, mesela İngiltere’de de ABD’de de böyledir. Biz derdimizle dertlenelim çünkü bizdeki hal başkaları gibi geçici değildir. Biraz da derindir.

Türkiye’de siyasal, sosyal ve ekonomik problemler, meselenin her yönü bilinerek, işe yarayan yaramayan bütün malumatlar masaya yatırılarak tartışılabilse bu ülke huzurlu bir yer olabilirdi. Yani, hamaset, çarpıtma, palavra, algı hakimiyeti yerine akıl ve bilgi kendisine bir sandalyelik yer bulabilse işler çok daha olabilirdi.

O vakit övündüğümüz şeylerin sıradan olduğunu ve yaptıklarımızın pek çok diyarda uygulandığını görürdük. Bilgiyi sevmediğimiz gibi bilim ve teknolojiye meylimiz olmadığını anlardık. Korkuların da yersiz olduğunu ve ortalığın hain kaynamadığını, aksine herkesin ülke için iyi şeyler düşündüğünü hissederdik. Üstelik ihanet damgası yemek, dışlanmak ve çok şey kaybetmek pahasına söylenen tek cümlenin dahi hepimizin umudu olduğunu farkederdik.

Bilgiye ve hafızaya zerre hürmet olsaydı, önce sorun çıkarıp sonra taviz vererek çözmeyi maharet saymazdık.

Dahası… Bilginin, gerçeğin ve tecrübenin kovulduğu sokaklarda hamaset postuyla caka satan liyakatsizliğin kağıttan kaplan olduğunu hissederdik.

Tıpkı cehalet gibi…

***

Cehalet cezbedicidir ve düşmanlarını bile yakalar, bırakmaz. Bilgi peşinde koşmak yerine hazırı tüketmek, gerçeği araştırmak yerine nabza göre şerbeti yudumlamak kolaydır. O kolaylık gider sonunda bağımlılık yapar. Tarihi bilmeniz gerekmez, geçmişte ve belki de çok yakın geçmişte yaşananlara kafa yormanız icap etmez. Her şeyin bugün başladığına, dünün ise felaketten ibaret olduğuna, önceki kuşakların aklı ve vatan sevgisi olmadığına kendinizi ikna edersiniz. Birkaç yılın hikayesini dahi bilmeyen kitlelere “Tarihte ilk defa…” diye yumruk kaldırdığınızda yolunuz açılmıştır. Çelişki kimin umurunda?

Bu ülke hem köklü geçmişi olan büyük bir ülkedir hem de yarını belirsiz halde beka tehlikesiyle yaşamaktadır.

Ecdad hem vardır ve çok şanlıdır hem de baştan aşağıya bu ülkeyi dış güçlere teslim etmiştir.

Herkes bu topraklarda bin yıldır kardeşçe yaşamaktadır ama içimizdeki hainler de binlerce yıldır fırsat kollamaktadır.

Avrupa’nın parçası olmaya istekliyiz ama onların sinsi bir haçlı ittifakı olduğunu da haykırırız.

Emperyalizmden hazzetmeyiz lakin birinin yanından ötekine parmak sallamayı severiz.

Hem borçla yaşamaya mecburuz hem de faiz lobisiyle mücadelede kararlıyız.

İşimiz rast gidince bileğimiz güçlüdür, evvelallah; gitmezse faturayı dış güçlere keseriz.

Garip hallerimiz uzar gider. Uzatmayalım… Mesele şu ki, bir satır bilgi ve bir parça hakikat dahi memleketin kaderine şifa olur. Yeter ki cehaletin cazibesinden firara niyet edelim.

(KARAR)

Etiketler:
Share
237 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...