logo

13 Aralık 2018

Benim şiirimle alâkası yok


Hakan Albayrak
h.albayrak@gmail.com

Mağribli çocuklar şiirini galiba 1996’da yazmıştım.

Bilmeyenler için:

her şey bir rüzgâra bakıyor ağabey
bakma esrar çekip mayıştıklarına
bir gün var ya bu mağribli çocuklar
bir gün yakacaklar paris’i

İlk olarak Yeni Şafak’taki köşemde, sonra -2000’de basılan- Ebuzer adlı kitabımda yayımlanan bu şiir, 2005’te Paris’in kenar mahallelerindeki Mağribli gençler ayaklanınca epey kıymete binmişti.

Televizyonda hakkında program bile yapıldı.

Yerli yerinde bir ilgiydi bu.

İtiraf etmeliyim ki hoşuma gitmişti.

Şimdilerde sosyal medyada Sarı Yelekliler ayaklanması münasebetiyle bu şiirin yeniden gündeme getirilip bol bol paylaşılması ise hoşuma gitmiyor.

Hiç alakası yok çünkü.

Göçmenlerin ancak kıyısından köşesinden bulaştığı, faşist Ulusal Cephe taraftarlarının ise tam göbeğinde yer aldığı bir ayaklanma bu.

Üstelik ben, Sarı Yelekliler’in hedefindeki Emanuel Macron’un cumhurbaşkanlığını -Almanya’da Angela Merkel’in başbakanlığı gibi- göçmenler konusunda, Türkiye konusunda, İslam konusunda nisbeten makul bir Avrupa’nın son kalelerinden biri olarak görüyorum. (Dikkat buyurun; “makul” demiyorum, “nisbeten makul” diyorum.)

Ayrıca, Macron -ve Merkel- bence Avrupa’nın ABD ve Rusya tarafından paylaşılması ve zaten bozuk olan uluslararası düzenin iyice bozulması sonucunu doğurabilecek maceralara karşı da bir emniyet supabı. Uzun hikâye…

***

Mevcut vergilere yenilerini ekleme -bilhassa akaryakıt fiyatlarını ek vergi ile yükseltme- planına itiraz ile başlayan Sarı Yelekliler ayaklanması, hükümetin bu plandan vazgeçtiğini açıklamasına rağmen sona ermedi.

Hedef büyüten Sarı Yelekliler, iktisadi şartlarda genel bir iyileştirme talep ediyorlar artık; mevcut vergi yükünün hafifletilmesi, asgari ücret ve emekli maaşlarının artırılması vs, vs, vs…

Macron buna da tamam dedi; 40 yılın yanlışlarından mütevellit geçim sıkıntılarını gidermek için “ekonomik ve sosyal bir olağanüstü hal” ilan edeceğini söyledi ve bu çerçevede 2019’da atılacak adımları sıraladı: Asgari ücrete -işverenin vergi yükünü artırmadan- 100 avro zam yapılacak, fazla mesai ücretleri vergiden muaf tutulacak, 2000 avronun altındaki emeklilik maaşlarından yapılan kesintiler sona erecek vs, vs, vs…

Ayaklanma yine de devam ediyor.

‘Bunlar yetmez Mösyö Macron! 2019 başı itibarı ile sizden şunu şunu da isteriz’ denmiyor; zaten hükümetle pazarlık kategorik olarak reddediliyor (Aslında bunu reddetmeyen Sarı Yelekliler’in de olduğu, fakat Sarı Yelekliler koalisyonunda ağır basan aşırı sağcıların ölüm tehditleri yüzünden bunların hükümetle görüşmekten korktuğu söyleniyor); Macron’un istifası isteniyor.

Peki Macron’un yapmadığını veya yapamayacağını yapabileceği ve yapacağı –hem de pat diye yapacağı- varsayılan potansiyel cumhurbaşkanı kim?

2017’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Macron’un en yakın rakibi olan Le Pen mi?

***

Neyse…

Ben Sarı Yelekliler’in işine karışmayayım.

Ama benim şiirim de onların işine karıştırılmasın.

(KARAR)

Etiketler: » » » » » » » »
Share
552 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...