logo

Benim gibi düşünmeyen…


Mustafa Karaalioğlu
m.karaalioglu@gmail.com

Neyi tartışırsak tartışalım, neyi konuşursak konuşalım veya ülke için neyi hedefliyorsak hedefleyelim zemin demokrasi olmadığı müddetçe bir faydası olmayacaktır. Demokrasi, her sorunun ilacı süper bir iksir değildir ama birlikte yaşamak ve birlikte var olmak için başka alternatif yoktur. Serbest seçim başta olmak üzere, denetleyici kurumların, birbirini dengeleyen kuvvetlerin, güçlü sivil toplum örgütlenmesinin ve ifade özgürlüğünün teminatı olan basın hürriyetinin varlığı olmazsa olmaz önemdedir. Bu unsurlardan birinin eksikliği, bir değerinin de eksikliğine ve dolayısıyla demokrasinin değer kaybına işaret eder.

Demokrasi yok veya eksikse neden fayda elde edilemez? Çünkü, iktidar, muhalif, merkez ya da marjinal gücü ve konumu statüsü ne olursa olsun herkesin kendisini emniyette hissetmediği bir sistemde kalıcı netice çıkmaz, çıkamaz. Farklı fikir, düşünce ve bakış açısı sahiplerinin kendilerini güven içinde ifade edemedikleri yerde, riyakarlık, yalan, idare-i maslahat, gizli öfke ve nefret hakim olur. Konuşuyor ve tartışıyor gibi yapılır ama insanlar korkudan ya da menfaatten dolayı gerçekte sadece dudak oynatıyordur.

Konuşmak, fikir üretmek, sarsıcı, şaşırtıcı ve zihinleri kışkırtıcı düşünceleri dile getirmek bir toplumun en değerli sermayesidir. Dolayısıyla, ülkeler ne kadar zor şartlardan ne kadar sıkıntılı dönemlerden geçiyor olsalar bile bu sermayeyi korumak, hatta güçlendirmek zorundadır. Zira, bütün değerler ikame edilebilir veya yeniden kazanılabilir ama özgür toplum payesini kaybedip yeniden kavuşmak çoğu kez imkansızdır veya ağır bedeller ödemeyi gerektirir. Bilhassa bizim gibi defalarca bedel ödeyen bir ülke için bu bahiste kayıp asla tavsiye edilmez.

***

Maddi, manevi hiçbir kazanım, özgür yaşayan, fikrini rahatlıkla ifade edebilen ve demokrasiye güven duyan bir toplum olmaktan daha kıymetli değildir. Konuşanı susturmak, kalabalıktan ayrılıp farklı şey söyleyeni yıldırmak veya fikrini, hissiyatını dile getirenin üzerine kolları sıvayıp yürümek toplumun ve ülkenin kalitesini düşürür. O toplumu değersiz, itibarsız, kof ve üretemeyen bir yapıya dönüştürür.

İnsan, özgür olmakla ve fikrini özgürce ifade edebilmekle insandır; özgürlüğü pahasına hiçbir hedefe mahkum olmaya zorlanamaz.

Bizim gibi düşünmeyen hain değildir…

Bizim gibi hissetmeyen kripto bilmem ne değildir…

Bizim gibi konuşmayan şunun bunun adamı değildir…

Bizim sevdiğimizi sevmeyen düşman değildir…

Bizim gibi bakmayan şüpheli şahıs değildir…

Birlik beraberlik demek de, herkesin ezberden aynı şarkıyı söylemesi, aynı marşı haykırması değildir. Birlik duygusu sadece farklı seslerin dilediğince özgür bir avazla yükselmesiyle mümkün olur. İnsanları inanmadığı, katılmadığı, paylaşmadığı sloganlara mecbur bırakmak ne birliktir, ne beraberlik…

Fikir ve düşüncenin üzerine yürümek, susturmak ve boğmak da faydasızdır. Her fikir doğru olmasa da bizatihi fikretmek doğru ve asla yok edilemez bir şeydir. Bugün fısıldar yarın haykırır…

Ne yapalım edelim fikir özgürlüğüne dokunmayalım. Endişeye mahal yok, hepimiz için faydalı olacaktır.

(KARAR)

Etiketler: » » » » » »
Share
691 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...