logo

17 Ocak 2019

Atatürkçü düşünmek!


D.Mehmet Doğan
m.dogan@gmail.com

İlk sözümüz şu: Atatürk, asla atatürkçü düşünmezdi! Onun zamanında “atatürkçülük” diye bir ideoloji yoktu. Kendisi de bir ideoloji va’z etmemişti. Dolayısıyla zamanında Atatürk’ün dahi atatürkçü düşünmek diye bir derdi yoktu. Gerçi “Kemalizm” adıyla bir ideoloji oluşturmaya çalışanlar olmuştu, bu adla bazı kitaplar yazılmıştı, fakat bunların Atatürk’ün tasvibini aldığına dair bir bilgiye sahip değiliz.

Atatürk öldükten sonra İnönü döneminde kültleştirildi ve adına ideoloji ihdas edildi. Atatürkçü düşünmek, işte bu ideolojiye uygun düşünmektir. Gerçi atatürkçülük muğlak bir ideolojidir, İsmet Paşa da Atatürkçü’dür, Kenan Paşa da. İnönü topluluk karşısında Allah adını ağzına almaktan imtina etmiştir, Kenan Paşa ise konuşmalarında sık sık dinî kavramlara yer vermiştir. Hatta onun “dinsiz atatürkçülük” yerine “dindar atatürkçülük” fikriyatı oluşturmaya çalıştığı söylenilmiştir.

Dindar atatürkçülük 1980 sonrasının ifadesidir ve esasen 1940’ların atatürkçülüğü ile bağdaşması imkânsızdır. Çünkü bu ideoloji esas olarak pozitivist ve materyalist bir ideolojidir. Bu yüzden atatürkçülüğün laikliğinde dine yer yoktur. 1945’te ilk baskısı yapılan Dil Kurumu sözlüğünde teşmilen de olsa “Kemalizm Türk’ün dinidir” ibaresine yer verilmiştir! Bu ibarenin daha sonra “Atatürkçülük Türk’ün dinidir” şeklinde değiştirildiğini de biliyoruz.

Bütün bu süreç boyunca Mustafa Kemal Paşa’nın din ve İslâmiyet konusundaki farklı zamanlarda ve farklı mekânlarda söylenmiş çelişkili sözleri üzerinde duran pek olmamıştır. Atatürk bundan yüz yıl önce bugünlerde koyu Müslüman bir ifade tarzı tutturmuştu. Bu yüzden Kâzım Paşa’nın eleştirisine muhatab olmuştur. Bu tarz ifadeler 1923 yazına kadar devam eder. Sonra din konusunda olumsuz ifadeleri ortaya çıkar. 1930’ların başında din karşıtı ifadeler ön plana geçer ki, son gelinen nokta budur.

Neden bunları yazıyoruz. Son günlerde “atatürkçü” bir “ilahiyatçı” öğretmenlikten uzaklaştırılmış. Anlayacağınız bir din dersi öğretmeninin görevine son verilmiş. Bir öğretmenin tayini kadar görevine son verilmesi de kayut kuyuda bağlıdır. Biz görevden alınmanın asıl sebebini bilmemekle beraber, öğretmenlerin atatürkçü veya şucu bucu diye yaftalanmasını doğru bulmuyoruz. Ben şuyum diyerek öğrencinin karşısına bir ideolojik tercihle çıkan öğretmen iyi bir öğretmen değildir. Bir din ve ahlâk dersi öğretmeni, dinî bilgiler yanında ahlâk öğütleyici olarak kendini benimsetmelidir. Eğer dersi atatürkçülük ve inkılap dersine dönüştürmüşse, artık alanını değiştirmesinden başka bir yol yoktur.

Din dersi öğretmeni öğrencisine and içirmez, dua ettirir!

(KARAR)

Etiketler: » » » » » » » » » »
Share
477 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...