logo

23 Mart 2019

Aşırı sağa ilham verenler


Ayşe Böhürler
a.bohurler@gmail.com

Jürgen Habermas, “Avrupa yabancı düşmanlığı hastalığına tutuldu” sözleriyle Avrupa’daki aşırı sağ tehdidine çok önceden dikkat çekmişti. O ve onun gibi düşünürlerin önceden görüp uyardığı bu tablo bugün artık yükselen terörizm ile birlikte dünyanın meselesi haline gelmiş durumda. Almanya’da bu sahada çalışan Andreas Zick “radikal sağın oluşturduğu terör tehlikesi küçümsendi” derken aslında uzun süredir devam edegelen bir oluşuma işaret ediyordu.

Yeni Zelanda saldırısının arkasındaki fikir yeni olmadığı gibi tek başına “islamafobi” ile de izah edebilecek bir husus değil. Faşizm, jenosit, beyaz ırkın üstünlüğü ne dersek diyelim ‘daha’ları ya da farkları olan bir şey ile karşı karşıyayız. Bu noktada kolaycılığa gidip klişelerle laf üretmek yerine karşımızdaki düşmanı tanımaya çalışmayı öneriyorum.

Alev Alatlı katilin arkasında bıraktığı manifestoda açıklanan fikirlerin kaynağının Charles Martel‘e kadar uzandığını söylüyor. Martel 732 yılında Puvatya Muharebesini kazanarak Emevi ilerleyişinin önünü kesen Frank Kralı. Bu muharebe Avrupa için bir dönüm noktalarından biri. Dolayısıyla Mattel, Avrupalıların gözünde kutsal bir yere sahip ve halen ismi beyaz ırkçılar tarafından kullanılan bir figür. Irkçılar yayınlarında ve topluluklarında Charles Martel ismini halen bir simge olarak kullanıyor.

Alev Alatlı ikinci olarak bakılması gereken yer olarak “Charles Martel Kulübü”nü işaret ediyor. Charles Martel Grubu (diğer bilinen ismiyle kulübü) 1970-1980 yılları arasında faaliyet göstermiş Fransız aşırı sağcı ve Arap karşıtı terörist organizasyon. Organizasyon, 1954-1962 yılları arasında II. Dünya Savaşı’ndan akabinde Fransa ile Cezayir arasında yaklaşık on yıl süren gerilla savaşından sonra Cezayir’e nefret duyan Fransız faşistler tarafından kurulmuş. Bu terörist organizasyonun 1970-80 yılları arasında temel olarak Cezayirli mülklerine veya işyerlerine odaklanmıştı ve esasen Cezayir hükümetine yönelikti de diyebiliriz. Grup birçok kez Cezayir konsolosluğuna ve Fransa’daki Afrikalı Öğrenciler Birliğine bombalı saldırılar düzenlemiş.

Alev Alatlı’nın üçüncü olarak işaret ettiği yer “Charles Martel Society.” Charles Martel Topluluğu 2001 yılında Amerikan faşişt hareketinin de kurucularından olan William Regnery II tarafından kurulmuş. Bu topluluk ‘The Occidential Quarterly: A Journal of Western Thought and Opinion’ (Üç Aylık Batı Felsefesi ve Düşüncesi Dergisi) adında bir dergi çıkararak fikerlerini yaygınlaştırmış. Bu topluluğa finansmanın CIA’den geldiği söyleniyor. Derginin içeriğine bakıldığında beyaz ırkçı Council of Conservative Citizens (Muhafazakar Vatandaşlar Konseyi) editörü Samuel Francis ve nefret grubu The Social Contract Press’in başındaki Wayne Lutton gibi ırkçı isimlerin yazılarının bulunduğu ve akademik yayın yapmaya çalıştığını iddia eden beyaz ırkçı propagandalara sahip bir dergi olduğu görülüyor.

Charles Martel Topluluğu ayrıca konferanslar, yaz okulları düzenliyor ve bir konuşmacı bürosuna sahip – ‘buradaki konuşmacıların hepsi de kurucu William Regnery’nin “beyaz ırkın neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu” yolundaki görüşün propagandasını yapıyor. Yayınladıkları dergi ve yaptıkları etkinlikler göçmen karşıtı nefret söylemleriyle dolu. Ayrıca, hükümet üzerinde ‘beyaz ailelerin korunması’ na yönelik politik baskı uygulamaya çalışıyorlar. Bu yayınevi Chicago okulunun da aynı zamanda destekçisi. Burada dikkat çeken bir başka isim de Prof. Kevin McDonald. Bu ekip aynı zamanda 1950’den bu yana ‘en zeki insan’ üzerine araştırmalar yapıyorlar. Tüm bunlar da dönüp Isparta’ya Eugenix fikirlerine bağlanıyor. Alev Alatlı Neocon- Evangelistlerin birbiriyle bağlantılandığı eski Ahit ile yeni Ahit’in barıştırılmaya çalışıldığı merkezin burası olduğunu söylüyor.

Alev Alatlı’nın dördüncü olarak işaret ettiği yer ise Kuzey Avrupa’daki Asatru inancı ve bunun peşinden gidenler. Asatru,” Kuzey Avrupa halklarının kadim dinleri. Asatru İttifakı, yerli kültürlerini ve dinlerini yaşatmaya çalışanların önlerindeki engelleri kaldırmaya çalışan teşkilat olarak ortaya çıkıyor. Beşinci olarak işaret ettiği yer ise erkek hegemonyasının sarsılması. Doğrusu her birisi birbirinden önemli ve bu başlıklar karşı karşıya kaldığımız terörün arkasındaki iç içe geçmiş fikri planı çok da aşina olduğumuz kavram ve tanımları içermiyor. Bu konuda iyi çalışmak ve irdelemek gerektiğini düşünüyorum.

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler: » » » » » » »
Share
603 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...