logo

16 Aralık 2019

Amerikan Kongresi’nin yaptırım kararlarının arkasında FETÖ var


Bülent Orakoğlu
b.orakoglu@gmail.com

Amerikan Senatosu’nda Cumhuriyetçi ve Demokrat senatörlerin işbirliğiyle Türkiye’ye uygulanacak yaptırımlarla ilgili yasa tasarısı çoğunlukla kabul edildi. ABD Temsilciler Meclisi de Ekim ayında aynı tasarıyı kabul etmişti. Tasarı bu haliyle Senato Genel Kurulu’nda görüşülerek karara bağlanacak. Eğer Trump olaya kendisine yönelik başlatılan azil süreci nedeniyle müdahale etmez veya edemezse ittifak ve dostluğa yakışmayan CAATSA yasası yaptırımlarının uygulanmasının önü açılmış olacak. Görünüşte Amerikan Kongresi’nin PKK/PYD ve FETÖ terör örgütlerini koruyan 60 yılı aşkın NATO üyesi ve ittifak ortağı Türkiye’yi öteleyen düşmanca kararları yalnızca Rusya’dan S-400 Hava Savunma Sistemleri’ni aldığı için olmasa gerek diye düşünüyorum. Zira daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi S-400’lerin alımının Pentagon’un veya ABD derin devletinin Türkiye’ye yönelik işgal ve kaos planlarını bozmuş olması en önemli neden sanırım. Temsilciler Meclisi ve Senato’da bu kararı büyük bir çoğunlukla alan senatörlerin terör örgütlerini Türkiye’ye tercih etmelerinin en önemli nedeni Amerika’da Türkiye aleyhine faaliyet gösteren Ermeni, Musevi, FETÖ ve PKK/YPG lobileri ile işbirliği içinde hareket etmeleridir.

ABD’de 51 eyaletin 45’inde Amerikan derin devletinin yardımı ile örgütlenen FETÖ, kurmuş olduğu örümcek ağı sistemi ile hemen hemen her alanda faaliyet gösteriyor. Yahudi lobisinin yavrusu gibi hareket eden FETÖ aşağı yukarı Yahudi lobilerinin desteklediği kuruluşları destekliyor. Yahudi lobisi gibi nüfus gücüne sahip olmayan FETÖ, rüşvet ile 50 senatörü yanına aldı. FETÖ’nün açık açık Hillary Clinton’a da bağış yaptığı artık biliniyor. Başkanlık seçimleri kapsamında çalışmalarını sürdüren Demokratların başkan adayı Hillary Clinton hakkında ortaya çıkan mail ve belgeler FETÖ’nün elebaşı Fetullah Gülen ile yakın temas halinde olunduğunu gözler önüne serdi.

Terörist örgütün Kongre üyelerini Türkiye aleyhtarı lobi yapmaları için özel gezilere götürdüğü ortaya çıktı. Rapora göre, 2008’den bu yana FETÖ ABD’li senatörler için 214 Türkiye gezisi düzenledi. Tüm gezilerin harcamaları FETÖ örgütüne ait kar amacı gütmeyen hayır kurumu kisvesi altında himmet paralarının depolandığı kuruluşlarca ödendi. Yasalar gereği 50 dolardan fazla hediye kabul edemeyen senatörlere gezilerde binlerce dolarlık hediyeler verildi. Hemen hemen her alanda Türkiye aleyhinde yaptıkları kara propaganda 17/25 Aralık kumpası, MİT TIR’larının durdurulması ve Türkiye’nin DEAŞ terör örgütüne yardım eden bir ülke iddiası, seçim sonuçlarından sonra ‘Türkiye otoriterleşmeye gidiyor’ ve PKK operasyonlarının Kürt halk üzerinde soykırım yapılıyor propagandaları ile Türkiye dünya kamuoyunda itibarsızlaştırmak ve uluslararası ceza mahkemelerini harekete geçirmek için okulları, dernekleri, vakıfları, gazeteleri ve hatta rüşvet verdikleri bazı siyasiler ile lobi faaliyetlerini en etkili şekilde sinsice yürütüldü. CAATSA’yı da kasıtlı olarak ABD içerisindeki Türkiye karşıtları dillendiriyor. Birincisi FETÖ. Kongre’de her gün koridorları aşındırıyor. Türkiye’ye karşı her türlü operasyonun, her türlü yaptırım hazırlığının arkasında FETÖ’cüler var.S-400, F-35 ya da Türkiye aleyhine bütün kararlar Temsilciler Meclisi ve Senato’dan oluşan Kongre’de alınıyor. Temsilciler Meclisi ve Senato üyelerine sürekli Türkiye aleyhine bilgi akışını sağlayanlar da 15 Temmuz kalkışması sonrasında firar ederek NATO, ABD ve Avrupa’ya sığınan ve bu ülkelerde koruma altına alınan FETÖ’cü üst düzey askerler. Bu hainlerin büyük bir bölümü daha önce NATO’da görev yaptığı için S-400 ve F 35’ler konusunda yeterli bilgi ve donanıma sahip olarak Kongre üyelerini Türkiye aleyhine kışkırtmada bir zorluk çekmiyorlar.

Nede olsa ülkeye ihanet ve hainlik kanlarına işlemiş!

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler:
Share
407 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...