logo

04 Aralık 2019

Adil Öksüz konusunda önemli gelişmeler yaşanacak


Bülent Orakoğlu
b.orakoglu@gmail.com

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu FETÖ ile mücadelenin hız kesmeden devam ettiğini, FETÖ’nün kripto haberleşme sistemi ByLock’u kullanan 25 bin 149 yeni terör örgütü mensubu kişilerin tespit edilerek savcılıklara suç duyurusunda bulunulduğunu açıklamıştı. Kamuda FETÖ temizliğine dair yeni bir işaret olarak yorumlanan bu açıklamadan hemen sonra İçişleri Bakanı Soylu dün de, 15 Temmuz darbe girişiminin “mahrem imamı” Adil Öksüz ile ilgili “Adil Öksüz’ün nerede olduğunu biliyoruz. Ama bizde kalsın. Nasıl PKK’ya, DHKP-C’ye biz izleme yapıyorsak aynısını FETÖ’’ye yapıyoruz…” demişti. 15 Temmuz kanlı kalkışmasının başarısızlıkla sonuçlanması üzerine 16 Temmuz sabahı darbe merkezi ‘Akıncılar Üssü’nden’ kaçarken yakalanan darbenin karakutusu Adil Öksüz 3 yılı aşkın bir süreden bu yana güvenlik ve istihbarat birimlerimizin bütün çabalarına rağmen yakalanamadı. 7 Ekim 2019 tarihli yazımızda bu durumun iki ana nedeni olabileceğini belirtmiştik. Adil Öksüz konuşmaması için 15 Temmuz darbesinin arkasındaki azmettirici güç CIA tarafından öldürülmüş olabilirdi. Diğer bir varsayım ise Adil Öksüz’ün hala sağ olduğu Öksüz’ün mahrem imamlar içinde 1 numara olma nedeniyle diğer mahrem imamlar tarafından koruma altına alınmış olma ihtimaliydi. Bakan Süleyman Soylu’nun yaptığı açıklamalar Adil Öksüzün sağ olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor. Mahrem imamların gizlenme, saklanma ve sızma konularında profesyonelliği Öksüz’ün sağ olabilme ihtimalini asla gözardı etmemizi elzem kılıyor. Ancak İçişleri Bakanı Soylu’nun Adil Öksüz’e yapılacak operasyonu açık etmesinin nedeni ne olabilir? Zira Sayın Soylu adresi bile tespit ettiklerini açıklamıştı. Adil Öksüz’ün gizlendiği ülkeye ve sığındığı çevrelere karşı bir strateji mi izleniyordu? Türkiye’de kanlı bir darbeyi planlayan teröristin teslim edilmesini sağlamak için psikolojik harp taktikleriyle bu ülkeye ve Adil Öksüz’ü koruma altına alan güvenlik ve istihbarat birimlerine baskı uygulanarak terörist Adil Öksüz’ün ülkemize teslim edilmesine zemin mi hazırlanmaya çalışılıyordu? Diğer bir ihtimal ise FETÖ’nün örgüt hiyerarşisinde ‘Mahrem Hizmet’ adını verdiği gizli yapılanması ile ilgili olarak Ankara Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmalarda çarpıcı bilgilere ulaşılmıştı. FETÖ’nün TSK, Polis, Yargı ve diğer devlet kurumları içindeki örgüt elemanlarının deşifre edilip derdest edilmesinin tek başına bu terör örgütünü sonlandırmaya yetmeyeceği örgütün sivil ayağını oluşturan kripto mahrem imamların deşifre edilip çözülmedikçe bu örgütün bitirilemeyeceği gerçeği son operasyonlar sonrasında ortaya çıkmıştı.

2017 yılı Nisan ayında, ByLock server’lerinin Litvanya’da ele geçirilmesi sonrasında ByLock yazışmaları da elde edildi. Bu yazışmaların kripto şifrelerini çözen’ İstihbarat Hacker’leri yazışmalardan ‘yeni emniyet baş imamının’ izini yakaladı. Uzun süren takip sonu bu şahsa yapılan operasyonla dijital verileri içeren SD kartı içindeki Polis Arşivi ele geçirildi. ByLock server’lerinin Litvanya’da MİT tarafından ele geçirilmesinin ardından ‘Polis Arşivi’nin de elde edilip, kripto polislerin deşifre edilip derdest edilmeleri, terör örgütünün kılcal damarlarına girildi yorumlarını da beraberinde getirmişti. Çünkü deşifre edilenlerin büyük bir kısmı ByLok’çu olmadığı gibi istihbarat birimleri ve yargı tarafından FETÖ’cü olarak kabul edilen kriterleri taşımıyordu. FETÖ ile mücadelede güvenlik birimlerinin kurduğu özel birimin; örgütün, bürokrasi, Türk Silahlı Kuvvetleri, yargı ve mülkiye içinde de yeni yapılanmaya gittiğine dair bilgiler elde ettiği, operasyonun kapsamının deşifrasyon ve tutuklamalarla genişleyeceği yine medyada ortaya atılan iddialar arasındaydı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Türkiye çok ciddi bir konuda bir tünelden geçti Allah’a şükür. Bitti mi? Bitti diyen yanılır, bunu da çok net söylüyorum, devletin bilgilerine sahip olan birisi olarak söylüyorum. Şu anda elimizde olan bir işi bitirdiğimiz zaman rahatlayacağız. Adalet Bakanlığımızla birlikte bu meseleyi yürütüyoruz, bunu bitirdiğimiz an rahatlayacağız ve bu, tehdidin, tehlikenin ortadan kalktığı anlamına gelmez ama çok önemli bir şekilde Türkiye bu tünelden Allah’a şükür çıkmış olacaktır” şeklindeki açıklaması, kamuoyunda merak konusu olmuştu.

Soruşturma kaynaklarının Bylock’tan daha önemli bir ‘delil’ olarak nitelendirdikleri ankesör ve ‘ardışık arama’ yöntemini kullanan FETÖ imamlarıyla irtibata geçen kamu görevlilerine önümüzdeki dönem kapsamlı şekilde operasyon hazırlıkları son aşamasına geldi. Bu operasyon ile Adil Öksüz konusunda önemli gelişmeler yaşanacak sanırım. İnşallah.

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler:
Share
455 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...